Osman Gürçay'dan ELEŞTİRİ & YORUM
Biz gerçekten ilgin bir ülke olduk.
Kimsenin dilinin kantarı yok.
Kimin ne dediği belli değil.
Ağzı olan konuşuyor ama faturasını ödeyen yok.
Olan dilinin ölçüsünü bilmeyen garibanlara oluyor.
Muhterem, TC Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, babasının malından değil, Ziraat Bankası kasasından deprem konutları yapımına 30 milyon lira bağışta bulunduğu için Sayın Cumhurbaşkanının elinden Ziraat Bankasını temsilen plaket alıyor.
Buraya kadar birşey yok.
Ama bundan sonrası tam bir fiyasko!
Altınok Kulübünde çay parasını kim ödeyecek tartışması bile söylediklerinden daha anlamlı olur.
“Buradaki en büyük hayırsever benim. En çok parayı ben verdim” diyor.
Hangi para müdürüm?
Bir devlet bankası olan Ziraat Bankasının parasını kendi parası gibi algılıyor ve bunu Sayın Cumhurbaşkanına söylüyor.
Gerçi fırçayı yiyor ama namludan çıkan kurşun, yaydan çıkan ok ve ağızdan çıkan laf geri dönmez.
Bu müdürün "bankası" 2024 de ne yapmış deseniz onun da tablosu şudur!
"Ziraat Bankası'na ödenen görev zararı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 313 artarak 87 milyar 623 milyon liraya ulaşmıştır"
Bu zarar rakam eski para değildir ve bu para ile neler yapılabileğinin hesabı sayfalar tutar.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü yap işlet devret sisteminin bolluğu ile 4.5 milyar liraya yapıldı dersek muradımızı anlatırız.
Daha ilginci bu Genel Müdür hala göreve devam ediyor.
Moral değerleri, hevesine paspas etmesine rağmen...