Bandırma On yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin yarısının atıklarının arıtılmadan denize akıtıldığını söyledi
Haber Giriş Tarihi: 18.01.2025 12:07
Haber Güncellenme Tarihi: 18.01.2025 13:06
Kaynak:
İHA
Sarı, ekim ayında yüzeyden 5 metreden başlamak üzere 25 metreye kadar örümcek ağı gibi Marmara Denizi’nin her yerini kuşatan müsilajın, deniz yüzeyinde de görülmeye başlandığını vurguladı.
İklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarının artışının müsilaj oluşumunu tetiklediğini ancak bunun kontrol edilemediğini dile getiren Sarı, Marmara Denizi’ni aşırı kirleten kaynakların ve atıkların ise kontrol edilebileceğini anlattı.
Çayın 3’te biri su 3’te ikisi atık
Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin atığının sadece yarısının arıtıldığına dikkati çeken Sarı, şöyle konuştu: "Her 2 kişiden birinin atığı marmara denizine akıyor. Türkiye’nin yarısından fazlasına hizmet sunan sanayinin atığının yüzde 70’i Marmara Denizi’ne boca ediliyor.Nilüfer Çayı doğduğu yerde tertemiz iken Marmara Denizi’ne ulaşana kadar atıklardan simsiyah oluyor. Marmara Denizi’ne aktığı noktadaki ölçümlere bakıldığında oksijen sıfır seviyelerinde. Çay bir atık kanalı haline gelmiş. 3 birim suyun 1 birimi su 2 birimi atıktan ibaret." Marmara Denizi çevresinde 200 civarında akarsu bulunduğunu ve Harami Dere, Kurbağalı Dere, Gönen Çayı, Biga Çayı ve Ergene gibi bunların büyük kısmının kirlilikte Nilüfer Çayı ile aynı olduğunu vurgulayan Sarı, "Nilüfer Çayı çok korkunç örnek teşkil ediyor. Bu çayın ve Marmara Denizi’nin kurtarılması için için eylem planına ihtiyaç var. Acilen yapmamız gereken debiye bağlı akarsuyun yatağında deşarj limitlerinin tekrar belirlenmesi lazım." dedi.
Öte yandan arabalara egzos testi yapılıyor ama koca sanayi tesisleri bacalarına test yapılmıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kısacası Marmaralı, Marmara'ya fosseptik muamelesi yapıyor.
Bandırma On yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin yarısının atıklarının arıtılmadan denize akıtıldığını söyledi
Sarı, ekim ayında yüzeyden 5 metreden başlamak üzere 25 metreye kadar örümcek ağı gibi Marmara Denizi’nin her yerini kuşatan müsilajın, deniz yüzeyinde de görülmeye başlandığını vurguladı.
İklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarının artışının müsilaj oluşumunu tetiklediğini ancak bunun kontrol edilemediğini dile getiren Sarı, Marmara Denizi’ni aşırı kirleten kaynakların ve atıkların ise kontrol edilebileceğini anlattı.
Çayın 3’te biri su 3’te ikisi atık
Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin atığının sadece yarısının arıtıldığına dikkati çeken Sarı, şöyle konuştu: "Her 2 kişiden birinin atığı marmara denizine akıyor. Türkiye’nin yarısından fazlasına hizmet sunan sanayinin atığının yüzde 70’i Marmara Denizi’ne boca ediliyor.Nilüfer Çayı doğduğu yerde tertemiz iken Marmara Denizi’ne ulaşana kadar atıklardan simsiyah oluyor. Marmara Denizi’ne aktığı noktadaki ölçümlere bakıldığında oksijen sıfır seviyelerinde. Çay bir atık kanalı haline gelmiş. 3 birim suyun 1 birimi su 2 birimi atıktan ibaret." Marmara Denizi çevresinde 200 civarında akarsu bulunduğunu ve Harami Dere, Kurbağalı Dere, Gönen Çayı, Biga Çayı ve Ergene gibi bunların büyük kısmının kirlilikte Nilüfer Çayı ile aynı olduğunu vurgulayan Sarı, "Nilüfer Çayı çok korkunç örnek teşkil ediyor. Bu çayın ve Marmara Denizi’nin kurtarılması için için eylem planına ihtiyaç var. Acilen yapmamız gereken debiye bağlı akarsuyun yatağında deşarj limitlerinin tekrar belirlenmesi lazım." dedi.
Öte yandan arabalara egzos testi yapılıyor ama koca sanayi tesisleri bacalarına test yapılmıyor.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler