Geçtiğimiz haftalarda, İstanbul'un kültür sanat hayatına yeni bir bakış getiren Cafe Theatre İstMarin'de unutulmaz anlar yaşadık. 

Aziz Nesin'in klasikleşmiş oyunu "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz", usta oyuncu Metin Zakoğlu'nun yorumu ve interaktif katılım anlayışıyla hepimizi birkaç saatliğine bambaşka bir yolculuğa çıkardı.

Cafe Theatre, Metin Zakoğlu'nun İstanbul'daki dört mekanından biri olarak, bir zamanların kabare anlayışını ve Beyoğlu'nun o eşsiz atmosferini, güncel haliyle yaşama fırsatı sunuyor.

Gökdelenler arasında, çok hoş ve sevimli bir mekanda, zamandan kaçmış gibi hissediyorsunuz. 

Seyircinin kendisini bir anda sahnede buluverdiği oyunda ben de sevgilimi Yaşar'ın babası olarak izledim. :) Bu sürprizler izleyiciyi, gösterinin özgünlüğüne dahil ediyor. 

Oyunun ikinci sürprizi ise sahneye çıkan Efe Alp Tuncel’in muhteşem sesiydi. Müslüm Gürses’in Nilüfer parçasını seslendiren Efe, hepimize unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşattı. Zakoğlu'nun sanat anlayışı, günceli yorumlamadaki başarısı müzikle de buluşarak ortamı daha da renklendirdi.

Masamızda otururken, içkilerimizi yudumlarken sahnedeki olaylara dahil olmak, alıştığımız tiyatro deneyimine farklı bir boyut ekledi. Sanatın ve sanatçının özgürlüğü her dönemde çok kıymetli!

Orada yaşananlar, konuşulanlar o ortamın özelidir. Ama şunu söylemeliyim ki; özellikle siyasi hicivlerin, seviyeli ama özgür eleştirinin çoook özlendiği bir dönemde, Cafe Theatre bu boşluğu dolduruyor.  Eğer siz de bu deneyimi yaşamak istiyorsanız, Cafe Theatre programlarını takip etmelisiniz.

Kabare ruhunu hissetmek ve interaktif sahne performansının tadını çıkarmak için yolunuzu düşürmeye değer derim.

Teşekkürler Metin Zakoğlu!