Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa ziyaretleri, siyasi içerikli olanlarla birlikte ekonomi odaklı mesajlarıyla da her zaman çok konuşulur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti İl Kongresi ve
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın gelenekselleşen Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreninde yaptığı konuşmalarda hem çalışma hayatına dair, hem de makroekonomik başlıklara dair önemli mesajları
vardı.
Bursa'yı üretimin ve emeğin de lokomotifine benzeten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bursa'yı her ziyaretimde şehrimizin sanayisinin istikrarlı bir atılım içinde olduğunu görmekten büyük bir bahtiyarlık
duyuyorum. Bursa sanayisi, bizim yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Burada üretilen sanayi ürünleri, milletimizin ihtiyacını karşılamanın ötesine geçip dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor.”
sözleriyle şehrin ülke ekonomisine sağaldığı katma değerin büyük boyutta olduğu mesajını verdi.
Sonrasında dile getirdiği hayat pahalılığının Bursa’yı da olumsuz etkilediği yönündeki tespiti, tüm şehrin dinamiklerinin artık çok net şekilde konuştuğu önemli bir gerçekliğin ifadesiydi.
Evet, Bursa gerçekten hem işin emek kısmında, hem de üretim tesisleri kısmında çok güçlü bir kent.
Ancak potansiyelinin gerçek manada bu olmadığı gün gibi ortada. İstanbul’un ardından ekonomik gücüyle 2’nci sırada olması gereken Bursa’nın, üretimden gelen gücünün verimli kullanılmaması sonucu hem
üretkenlik, hem de ihracat bakımından istenen seviyede olmadığı bir gerçek.
Bu bağlamda İbrahim Burkay liderliğindeki Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın hayata geçirdiği projeler, merkezi yönetimin attığı adımlar, elbette önemli ancak özellikle yeni yılla birlikte Cumhurbaşkanı’nın
da altını çizdiği hayat pahalılığının etkileri çok daha fazla hissedilecek.
Vergi yükü, girdi maliyetleri artacak olan iş dünyasının çalışanları enflasyona karşı koruma adına ne kadar taşın altına elini koyacağı muamma. Böyle durumlarda geçmişte Ankara’nın da devreye
girmesiyle başlatılan istihdam seferberlikleri, aslında çok olumlu sonuçlara yol açmıştı.
Yeni yılla birlikte istihdam kanadında ciddi sarsıntılar yaşanmaması için ekonomide karar vericilerin ve iş dünyasının başlıca aktörlerinin başlatacağı bir seferberlik, tüm yurda da örnek teşkil edebilir.
Halihazırdaki istihdam tablosunun mülteci ayağı için istatistiksel bir çalışma başlatılması, verimliliklerinin analiz edilmesi ve şehrin istihdam politikasının belirlenmesi için ilgili tüm tarafların
aynı masa etrafında buluşması, rüzgarı tersine çevirebilir.
Ekonomi yönetiminin piyasalarda güven oluşturmaya yönelik teşvik ve destekleri sonucu işte bu seferberlik de ‘paradan para kazanma’ yerine ‘üretimin gücünden para kazanma’ seçeneğini daha
cazip hale getirecektir.
Kur ve enflasyon dengesizliğinin hakim olduğu bir ortamda piyasalara güven aşılamak, emek dünyasının moralini yükseltmek topyekûn enflasyonun ateşini düşürecektir.
Bütün bu adımlar, Bursa’nın ihracat liginde bir üst sıraya yükselmesine de hizmet edecektir.
Tüm bu çıkarımlarla birlikte Cumhurbaşkanı’nın Bursa mesajları ve satır aralarında ekonomiye dair yaptığı vurgular, yeniden okunmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdal ÇATALKAYA
Cumhurbaşkanı’nın Önemli ‘Bursa’ Tespiti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa ziyaretleri, siyasi içerikli olanlarla birlikte ekonomi odaklı mesajlarıyla da her zaman çok konuşulur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti İl Kongresi ve
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın gelenekselleşen Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreninde yaptığı konuşmalarda hem çalışma hayatına dair, hem de makroekonomik başlıklara dair önemli mesajları
vardı.
Bursa'yı üretimin ve emeğin de lokomotifine benzeten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bursa'yı her ziyaretimde şehrimizin sanayisinin istikrarlı bir atılım içinde olduğunu görmekten büyük bir bahtiyarlık
duyuyorum. Bursa sanayisi, bizim yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Burada üretilen sanayi ürünleri, milletimizin ihtiyacını karşılamanın ötesine geçip dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor.”
sözleriyle şehrin ülke ekonomisine sağaldığı katma değerin büyük boyutta olduğu mesajını verdi.
Sonrasında dile getirdiği hayat pahalılığının Bursa’yı da olumsuz etkilediği yönündeki tespiti, tüm şehrin dinamiklerinin artık çok net şekilde konuştuğu önemli bir gerçekliğin ifadesiydi.
Evet, Bursa gerçekten hem işin emek kısmında, hem de üretim tesisleri kısmında çok güçlü bir kent.
Ancak potansiyelinin gerçek manada bu olmadığı gün gibi ortada. İstanbul’un ardından ekonomik gücüyle 2’nci sırada olması gereken Bursa’nın, üretimden gelen gücünün verimli kullanılmaması sonucu hem
üretkenlik, hem de ihracat bakımından istenen seviyede olmadığı bir gerçek.
Bu bağlamda İbrahim Burkay liderliğindeki Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın hayata geçirdiği projeler, merkezi yönetimin attığı adımlar, elbette önemli ancak özellikle yeni yılla birlikte Cumhurbaşkanı’nın
da altını çizdiği hayat pahalılığının etkileri çok daha fazla hissedilecek.
Vergi yükü, girdi maliyetleri artacak olan iş dünyasının çalışanları enflasyona karşı koruma adına ne kadar taşın altına elini koyacağı muamma. Böyle durumlarda geçmişte Ankara’nın da devreye
girmesiyle başlatılan istihdam seferberlikleri, aslında çok olumlu sonuçlara yol açmıştı.
Yeni yılla birlikte istihdam kanadında ciddi sarsıntılar yaşanmaması için ekonomide karar vericilerin ve iş dünyasının başlıca aktörlerinin başlatacağı bir seferberlik, tüm yurda da örnek teşkil edebilir.
Halihazırdaki istihdam tablosunun mülteci ayağı için istatistiksel bir çalışma başlatılması, verimliliklerinin analiz edilmesi ve şehrin istihdam politikasının belirlenmesi için ilgili tüm tarafların
aynı masa etrafında buluşması, rüzgarı tersine çevirebilir.
Ekonomi yönetiminin piyasalarda güven oluşturmaya yönelik teşvik ve destekleri sonucu işte bu seferberlik de ‘paradan para kazanma’ yerine ‘üretimin gücünden para kazanma’ seçeneğini daha
cazip hale getirecektir.
Kur ve enflasyon dengesizliğinin hakim olduğu bir ortamda piyasalara güven aşılamak, emek dünyasının moralini yükseltmek topyekûn enflasyonun ateşini düşürecektir.
Bütün bu adımlar, Bursa’nın ihracat liginde bir üst sıraya yükselmesine de hizmet edecektir.
Tüm bu çıkarımlarla birlikte Cumhurbaşkanı’nın Bursa mesajları ve satır aralarında ekonomiye dair yaptığı vurgular, yeniden okunmalıdır.