5 yıl kirada oturduğum evden geçen gün çıktım.

Yüzde 25 yasal sınıra ve sağ olsun ev sahibimin hiçbir talebi, hatta iması bile olmamasına rağmen, kendi isteğimle 2 yıl önce kiramı yüzde 50 arttırdım.

Geçen sene ise yüzde 100 artış yaptım.

Ancak bu artışlara rağmen, kiram çok düşük kalmıştı.

Evden çıkmadan bir ay önce ev sahibim, 5 kiracı adayının sırada beklediğini söyledi.

Yeni kira miktarı ise benim verdiğimin 3,5 katıymış!

Bir başka ifadeyle 5 yıl önce ödediğim kira, yeni kiracı ile 14 katına çıkmış durumda.

Bizzat yaşayarak tecrübe ettiğim bu örnek, barınma sorununun hangi boyuta geldiğini gözler önüne seriyor.

Ancak bu daha iyi günlerimiz olabilir.

Gözünü bu kez kiralara diken Hazine ve Maliye Bakanımız, ev sahiplerinden kira vergisini her ay peşin alacak bir düzenlemenin hazırlığı içindeymiş.

Uygulama şöyle olacak:

Kiracı, kirasını her ay bankaya yatıracak. Banka, hesaba düşen kiranın yüzde 20’sini vergi olarak kesip Maliye’ye gönderecek, geriye kalanını ev sahibinin hesabında bırakacak.

Yani yeni düzenlemeyle, örneğin evini 20 bin liraya kiraya vermiş olan ev sahibinin kirası, şak diye 16 bin liraya düşecek. (Mevcut yasaya göre, 1 yıl boyunca elde edilen kira gelirlerinin beyannamesi 1 sonraki yıl beyanname verilerek ödeniyor).

Yeni uygulama şu anlama geliyor:

Ev sahiplerinin kira gelirleri, otomatik olarak yüzde 20 düşecek.

Peki ev sahipleri bu kayıplarını nasıl kapatacak?

Kiralarını biraz daha yükseltmeye çalışacaklar.

Evini yeni kiralayacak olan ev sahipleri ise peşin ödeyecekleri vergiyi hesaba katarak, fahiş kira bedelleri isteyecek.

Bu da zaten ateş pahası olan kiraları biraz daha yükseltecek.

Ayrıca, yeni düzenleme kayıt dışı kiralamaların önünü de sonuna kadar açacak.

Böylece elden kira ödeyenlerin sayısı daha da artacak.

Maliye de boş durmayacak elbette.

Sıkı bir denetim başlatıp, evini kayıt dışı kiraya veren ev sahiplerini canını fena yakacak.

Olan da yine dar gelirli, hatta kaldıysa orta sınıf kesime olacak!