Bu araştırma özellikle Bursa, İstanbul, Adapazarı, Adana, Mersin ve Zonguldak şehirlerinde gerçekleştirilmişti.

Bu çalışmalar sonucunda, Bursa'nın bu tür bir proje için Türkiye'deki en uygun şehir olduğuna karar verilmiş ve bu öneri bir raporla sunularak, Bursa Organize Sanayi Bölgesi, türünün ilk örneği olarak gerçekleştirilmişti.

Bizim “Yalakçayırı” dediğimiz mandaların yayıldığı, TÜRLON adında tek bir fabrikanın olduğu yerde bugün dev bir organize sanayi bölgesi kuruldu.

Güney batı istikametinde iki kez büyütülen BOSB sınırları,  NOSAB ile birleşerek İzmir yoluna kadar uzandı.

Genetik kodunda var olan tekstilin yanı sıra ve iki otomobil fabrikası üretiminin Bursa’da olması nedeniyle otomotiv yan sanayinin büyümesi ile Bursa’da bugün yirminin üzerinde sonradan organize edilen ve tarım alanları üzerine kurulu sanayi bölgeleri oluşturuldu.

Her birinin kuruluş bildirgesinde kent değerlerini yok etmeyen, çevreyi kirletmeyen, akarsu ve yeraltı sularını zehirlemeyen, çevreci, sıfır atıklı arıtma tesisli hedefler yazıldı ama hiçbirine uyulmadı.

Bilgisayarlı üretim teknolojileri ve malzeme mühendislik bilimi geliştikçe üretime ayrılan alan metrekareleri düşmeye başladı ve kurulan fabrikalarda atıl alanlar oluşmaya başladı.

Bunun üzerine bir de üçüncü kuşak sendromu binince OSB lerde birçok fabrikanın bacası tütmez oldu.

Mevcudun en verimli olarak nasıl kullanılması üzerine kafa yorulması gerekirken, Türkiye’de malum yapının gücünün hüküm sürdüğü yıllarda Bursa’da TEKNOSAB projesinden söz edilmeye başlandı.

Adı ve amaçları o kadar cazip ve hedefleri o kadar baş döndürücüydü ki; bir anda ortalıkta TEKNOSAB ile ilgili güzellemeler yazılıp çizilmeye başladı.

1- Uzay Havacılık Sanayi

2- Savunma ve Mühimmat Sanayi

3- Raylı Sistemler Teknolojileri Sanayi

4- Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Sanayi

5- Kompozit ve Yeni Nesil Malzemeler Sanayi

6- Otomotiv, Taşıt Tekniği ve Tüm Diğer Ulaşım Araçları Üretim Sanayi

7- Makine Sanayi…

8-  Sağlık Teknolojileri ve Yüksek Teknoloji Medikal Teçhizat ve Cihazlar Sanayi

9- İlaç Türevleri ve Yüksek Teknolojik Kimya Sanayi

10- Elektrik  - Elektronik Optik ve Otomasyon Cihaz ve Ekipmanları Sanayi…

11- Teknik Tekstil ve Nanoteknolojik Ürünler Sanayi…



Sektörlerinden oluşan ve hedefi;

Bursa TEKNOSAB; hedef sektörlerdeki kümelenme grupları, mükemmeliyet ve Ar-Ge merkezleri, organize ticaret merkezi, geri dönüşüm merkezi, BTSO Teknoloji Üniversitesi ve lojistik merkezi ile sanayinin yapısal dönüşümüne sistematik bir yaklaşım ve yüksek teknoloji kullanılacak olan bir organizasyona kim hayır diyebilir ki?

Ama cevap bekleyen birkaç soru vardı.  

Yeri doğru mu ve TEKNOSAB ‘ın kurulacağı planlanan Karacabey’e bağlı Badırga ve İkizce arazilerinde tarımsal üretime olumsuz etkisi olacak mı?
TEKNOSAB kimler tarafından yönetilecek?
Yer tahsisi kriterleri nasıl belirlenmiş ve kimlere ne kadar arazi verilmiştir?
Başvurular adaletli ve doğru bir şekilde değerlendirilmeye alınmış mı?
Mütevelli Heyet yetkin ve gücünü üretimden alan kişilerden mi oluşmuştu?
Bursaspor için yer tahsisi yapılmış mıdır?
BTSO üyeleri bu konuda zamanında yeterli bilgi verildi mi ve davet yapıldı mı?
Üzerinde bu kadar spekülasyon yapılan bu girişimde kartların yeniden karılması gerekmiyor mu?
Bursa – Karacabey arasını nerdeyse birleştirecek olan bu proje hayata geçtiğinde Bursa’da yeni bir kentsel kıyım ve nüfus patlaması yaşanacak mı?

Bu soruların cevabına geçmeden önce TEKNOSAB projesi ile ilk nasıl tanıştığımı anlatayım.

TEKNOSAB’ ı yakın dostum rahmetli Semih Pala’nın Bursa adına itiraz ettiği ve şerh koyduğu Kent Konseyi toplantısında öğrendim.

İşin içinde senin beş şapkasını taşıdığın BŞB de var ve sen muhalifsin bu ne iştir dediğimde zaman beni haklı çıkaracaktır tarihe not düşüyorum demişti.

İlaveten sanayinin batı aksında büyümesinin kent sağlığı açısından büyük sorun çıkaracağını ve zaten de çevresinde mantar gibi bitecek fabrikaların Karacabey ovasını katledeceğini söyledi.

Bu arada Akademik Odaların da itirazı bunlar istemezükçü zaten diyerek dikkate alınmamıştı.

Tıpkı,  Doğanbey projesi gibi …

Tıpkı, son anda direkten dönen DOSAB kömürlü buhar ve enerji santrali projesi gibi…

Bursa’da TEKNOSAB için şehir efsanesi gibi sözler dolaşmaya başladığında kurumsal yapısını incelemek istedim.

TEKNOSAB ‘ın Başkan ve Yönetim Kurulunda kimlerin olduğunu Mütevelli Heyette kimlerin olduğuna bakmak için siteye girdiğimde isimlerle ilgili bölümde kapının duvar olduğunu görüp şaşırmıştım.

Yahu! Bursa için bu kadar ulvi bir iş yapıyorsanız adınızı niye saklıyorsunuz diye düşünmeye başladım.

Sordum soruşturdum ‘Ulaşamazsın biz BTSO üyesi kimliğimizle noter aracılığı ile istedik vermediler. Bununla ilgili sıkıntıyı Sayın Valimize kadar ilettik ama henüz bir sonuç alamadık dediler.

Adınız Hasan, Hüseyin, Ali, Uğur, Emin, Ramazan, Mehmet, Ahmet, Faik, Yusuf hatta Osman olmuş ne fark eder?

Yanlış bir şey yapılmıyorsa neden saklanıyorsunuz?

Sisler bulvarından hayırlı ve edepli işler çıkmaz.

Yazımı kaleme aldığımda bir daha bakayım dedim bu kez hepsinin fotoğraflı isimlerini gördüm ve hatta arkadaşımı arayıp Başkan, Yönetim ve Mütevelli heyet isimleri siteye konmuş dediğimde bana inanmadı.

Devlet işe el koyunca isimlerin de siteye konduğunu düşünüyorum.

Valime teşekkür ediyorum ve kendilerinden bir şey daha diliyorum.

Bursa vicdanı adına tahsis alan hak sahiplerinin, ne kadar arazi aldıklarının açıklanması gerekiyor.

Bayram ertesi her sorunun cevabını arayarak devam edeceğim.

TEKNOSAB konusunda Bursa’ya sanayici olarak damgası vurmuş duayenlerin devre dışı bırakılırken, kap kacak ticareti yapan firma sahiplerine tahsis yapıldığı açık seçik konuşulurken, başkan sıfatıyla sır gibi saklanan bu listeyi açıklayıp Bursa’nın tarihine geçin diyorum.

Başka Bursa yok!