Toplantıya ev sahiplerinden önce geldim ve bu sayede İl Başkanlığı katını rahatça gezme fırsatım oldu.

Bursa’da il başkanlık ofislerinin çoğunu bilirim, giriş, lobi ve toplantı salonu düzenlemesi olarak maksada hizmet açısından istisnasız en iyilerinden birini gördüm.

Kiracı bir tabela partisi olarak kurulmadığını ilk bakışta anlıyorsunuz.

Kürsüde oturanlara baktığımızda hepsinin Ak Parti milletvekili ya da kadrolarından oluştuğunu gördük.

Partililer tercih edilmeyen küskünlerden mi oluşuyor sorusunun cevabını Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün verdi.

Ben küskün olsam Genel Başkan olarak seçimlerde beni listeye koymayan dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu partide ne işim var dedi.

Ak Parti'nin kuruluş ilkelerinin takipçisi olarak Gelecek Partisi'ni kurduklarını ifade eden Üstün, milli, manevi ve tarihi değerlere bağlı ama geleceği hedefleyen, adalet duygusu olan, milli iradenin tam tecelli edeceği güçlendirilmiş kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı parlamenter demokratik düzenin yeniden hakim olması için yola çıktıklarını ifade ettiler.



Bunu Ak Parti içinde mücadele ederek yapamaz mıydınız, neden ayrıldınız diyecek olduk, o ilkeleri terk eden biz değil Ak Parti’dir cevabını aldık.

Ne değişecek sorusunun cevabı ise sert oldu.

Ülke kötü ve keyfi yönetiliyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi dedikleri uygulama TBMM yi devre dışı bırakan tek kişi iradesine bağlı bir yönetim biçimine dönüştü.

Ülke türbülansa girdi ve karanlık bir tünelden geçiyor.

Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun devleti demokratik, adaletli, hukuka uygun,  hesap verebilir, şeffaf, şahsi çıkar kaygısından uzak bir şekilde yönetim anlayışının hakim olduğu bir Türkiye ile çözülemeyecek sorununun olmadığı inancı ile yola çıkıldığını ifade ettiler.

Bu dönemde görevlendirmelerde liyakat yerini sadakat ve biat duygusuna bıraktı. Bu ülkenin aydınlık gençlerini ve geleceğini tehdit eder hale geldi dediler.



Ak Parti’den kim koparsa FETÖ damgası yiyor. Siz de FETÖ projesi olarak yola çıkmakla suçlanıyorsunuz dediğimizde 15 Temmuz hain kalkışmasında yer alan rütbelilerin sakıncalı oldukları bilgisini Davutoğlu’nun Başbakan olarak MGK da paylaşmasına rağmen emekliye sevk edilmemelerini ve hatta yüksek sicil notu aldıkları herkesin aklında iken bu suçlamanın maksadını anlamak zor değildir dediler.

FETÖ deyince aklıma Kamer Genç ve onun TBMM kürsüsünde yaptığı tarihi konuşması gelir onu rahmetle, onu kürsüde dövmeye kalkan hakaret edenleri de lanetle anarım.

Seçimlerde Umudunuz var mı dedik?

Kamuoyu yoklamalarının algı yaratma çalışmaları olduğunu dip dalganın kendilerine bu sorumluluğu yüklediklerini söylerken yerel basının önemine vurgu yaparak ulusal medyanın sözleri ve seslerinin dikte edildiği için inandırıcılıklarını yitirdiklerine vurgu yaptılar.

Erken seçim var mı ve buna hazır mısınız dedik.

Devlet Bahçeli ne zaman yok dese oluyor. Hatta erken seçimi dillendirmek hainliktir derse daha çabuk oluyor diyerek biz her şart ve ahvalde demokratik kurallar içerisinde bütün operasyonlara karşı duruşumuzu göstererek hazırız dediler.

Geleceğin Türkiye’si için Gelecek Partisi'nde devam ediyoruz dediler bize de yolunuz açık olsun demek düştü.