Dünyanın neresinde olursanız olun, insanların kutsalına saygı duymak zorundasınız. 

Bunun için hangi dine mensup olmanızla bir ilgisi yoktur.

Müslümanların kutsal toprakları dediğimiz Mekke ve Medine’ye hac döneminde gitmeseniz bile uyulması gereken kurallar vardır. 

Bu kurallar Müslüman olmayan insanlar için de inanca saygı gereği geçerlidir. Kur'an okunurken dinlemenin adabı vardır. Ezan okunurken açık alanda konuşmalara ve konsere ara verilir, müziğin sesi kısılır. Bütün dinlerin kutsal mekânlarına Allah’ın evi muamelesi yapılır.

Hinduların kutsal saydığı ineği de Hindistan’da kesemezsiniz.

Bunun adı bağnazlık değil tam aksine çağdaşlıktır.

Bir zamanlar BBC Türkçe’de şöyle bir haber çıktı.

“İtalya'nın kuzeyindeki Saonara kasabası, kamusal alanda herhangi bir dinin kutsal değerlerine küfür etmeyi yasakladı.

Yasağı delenler 400 euro para cezasına çarptırılacak. 

Padova'ya bağlı yaklaşık 10 bin nüfuslu Saonara Belediyesi yasak kararını, kamuya açık yerlerde kutsallara küfür etmenin ve ağzı bozuk biçimde konuşmanın "kamusal terbiyeye ve üçüncü şahısların hassasiyetine aykırı" olduğu gerekçesiyle aldı.

Saonara Belediye Başkanı Walter Stefan, bunun yalnızca dini değil aynı zamanda kültürel bir sorun da olduğunu belirtti ve "(Yasak) her kutsalı kapsıyor. Allah için de, Buda için de, Muhammed için de geçerli" dedi.

Belediye Başkanı, amaçlarının ahlak dersi vermek olmadığını ancak "uzun süredir eksikliği hissedilen bir temel terbiye eğitiminin gerekli olduğunu" söyledi.

Küfür sadece adaba aykırı konuşmaktan ibaret değildir.

Siz bir inancın gereğine uymaz, saygısızlık yaparsanız bunun da adı küfürdür.

Bunca sözü GIZIA BRASSERIE'de yemek yiyen bir vatandaşın ezan okunurken müzik sesinin kısılması talebinin uygun görülmemesi üzerine bizi aradığı için söyledim.

Adınızın Frenkçe olmasını eleştiren yok.

Mekanın menüsünü, kalitesini ve fiyatını da eleştiren yok.

Kaldı ki; rahatsız olan ve kibarca sizi uyaran, cebinde size hesabı ödeyecek parası olan velinimetinizdir.

Biz de adet böyledir işinize gelirse diyemezsiniz.

Kendinizi ve haddinizi bilmiyorsanız;  

İtalya’nın Saonnara kasabasında alınan kararı örnek alın.

Herkesin inancı kendinedir terazisinin denge noktasının bozulduğu yer, tam olarak sizden talep edilen ricayı uygulamaktan kaçındığınız noktadır. 

Elbette salyangoz satılan ve yenilen yerler de vardır ama burası Bursa’dır.

Tuttuğunu abat, peşini bıraktığını yerle bir eder.

Bilginiz olsun, aklınızda bulunsun ve sabah namazında açık olmayacağınıza göre günde dört vakit üçer dakika müzik setini dinlendiriverin.

Bu yazıyı mahalle baskısı olarak alırsanız çok ayıp edersiniz, asla ve hiçbir koşulda mahalle baskısına boyun eğmeyen bir Bursalı olarak size sadece biraz saygı diyorum.

Umarım anlaştık!