Aile hekimleri önümüzdeki hafta da beş gün iş bırakacaklar. 2-6 Aralık günleri arası tüm Türkiye'de aile hekimleri kapalı olacak. İlaçlarınızı yazdırın
Haber Giriş Tarihi: 29.11.2024 10:10
Haber Güncellenme Tarihi: 29.11.2024 20:21
Kaynak:
İHA
Türk Tabipler Birliği’nin yanı sıra aile hekimlerinin örgütlü olduğu tüm dernek ve sendikaların çağrısıyla yapılacak eylemle seslerini duyurmaya çalışacaklar. Sağlık Bakanlığı'nın bu kez aile hekimlerinin sesini duyacağını, kendileriyle iletişim kuracağını umuyorlar.
KORUYUCU HEKİMLİK YAPALIM
Bizim talebimiz aslında iyi hekimlik yapabilmek, mesleğimizin bize verdiği sorumluluğu yerine getirmek, koruyucu hekimliği iyi bir şekilde yapmak istiyoruz. Ancak Bakanlığın çıkardığı yönetmelik, hasta yoğunluğunu azaltmıyor, ‘ben size 4 bin hasta üzerinden değil 3 bin 500 hasta üzerinden ücret ödeyeceğim ama 4 bin hasta bakmaya devam edeceksiniz, bunun yanı sıra koruyucu hekimlik de yapacaksınız’ diyor.
BİLİMSEL OLMAYAN KURALLAR GETİRİLMESİN
Biz diyoruz ki aile hekimlerine uygun çalışma ortamları sağlayın. Hasta sayılarını 2 binlere çekin ki biz koruyucu hekimliği hakkını vererek yapabilelim.Diyor ki hasta size senede iki kereden az ya da altı kereden fazla gelirse yine maaşınızdan keserim. Böyle bir yetkimiz yok. Bilimsel de olmayan bir şarttan dolayı ücretimizde kesintiye gidilmesine itiraz ediyoruz.
En önemlilerinden biri reçetemize müdahale.
Diyor ki ‘il ortalamasının üzerinde antibiyotik yazamazsınız.’ Bu bilimsel bir kriter değil. Bana gelen hastanın antibiyotiğe gerçekten ihtiyacı varsa bunların bir kısmını tedavi etmeyecek miyim?
Bakanlık diyor ki, vatandaşla oylama yaptıracağım. İl ortalamasının altında oy alırsanız yine maaşınızdan keserim. Vatandaş bizim neyimizi değerlendirecek? Tedavi başarımızı mı tanı başarımızı mı yoksa kıyafetimizi mi istediği hususi şeyleri yapıp yapmadığımızı mı? Böyle bir maaş kriteri dünyanın hiçbir yerinde yok. Hiçbir kamu personeline yok.
NE HACAMAT NE EK GELİR İSTİYORUZ
Yönetmelik çıktı 1 Kasım'dan itibaren uygulamaya girdi. Yasa teklifi ise bugün itibariyle Meclis’e gelecek. Basından duyduğumuz kadarıyla aile sağlığı merkezlerini ticarileştiren bazı hükümler var.
Hacamat gibi, sülük gibi, tamamlayıcı tıp denilen ama bilimsel olmayan yöntemleri aile sağlığı merkezlerinde uygulayarak sözde bize ek gelir sağlayacaklarını söylüyorlar. Biz böyle bir ek gelir istemiyoruz.
TİCARETHANEYE DÖNÜŞMESİN!
Aile sağlığı merkezlerinin ticarethaneye dönüşmesini hiç istemiyoruz. Çünkü buralar birinci basamak hizmetlerin olduğu yerler. Burada vatandaş eşit ve ücretsiz bir şekilde yararlanmalı. Dünyada da böyle zaten.
‘Kesintilere gidiyoruz, burada telafi edin’ diyorlarsa da biz böyle bir telafi istemiyoruz. Biz hastalarımızı da yormak istemiyoruz, bilimsel yöntemlerin dışında yöntemler uygulayarak bir gelir elde etmek de istemiyoruz. Ayrıca bizim derdimiz tek başına gelir ya da maaş da değil. Gerçekten bilimsel kriterlerle oluşturulmuş bir hastalık taraması yapalım, hastalarımıza koruyucu sağlık hizmeti verelim. En büyük derdimiz bu.
TALEPLER:
Öncelikle kamu binası verilsin
- En başta binaların kamu binası haline getirilmesi lazım. Aile hekimleri ‘izbe’ diyebileceğimiz yerlerden kurtarılmalı.
- Personel sayısı nitelik ve nicelik olarak artırılmalı. Bir aile hekimliğinin iki hemşiresi olmalı çünkü görev tanımı çok yüksek.
- Randevulu sisteme geçilmeli. Böylece koruyucu hekimliğe zaman kalmalı.
- Hasta sayılarımız ücretler düşürülmeden azaltılmalı.
- 4 bin nüfusa bir tane aile hekimi düşüyor. Bunu, nitelikten taviz vermeden 2 binlere düşürmek gerekir.
- Yurt dışından aile hekimleri de istemiyoruz. Hekimlerin aile hekimliğine özendirilmesi lazım.
- Aile hekimlikleri donanım olarak da güçlendirilmeli. Örneğin laboratuar hizmetleri artırılmalı, bazı röntgen hizmetleri sağlanılmalı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
HACAMAT HAKKI DEĞİL, MESLEK ONURU!
Aile hekimleri önümüzdeki hafta da beş gün iş bırakacaklar. 2-6 Aralık günleri arası tüm Türkiye'de aile hekimleri kapalı olacak. İlaçlarınızı yazdırın
Türk Tabipler Birliği’nin yanı sıra aile hekimlerinin örgütlü olduğu tüm dernek ve sendikaların çağrısıyla yapılacak eylemle seslerini duyurmaya çalışacaklar. Sağlık Bakanlığı'nın bu kez aile hekimlerinin sesini duyacağını, kendileriyle iletişim kuracağını umuyorlar.
KORUYUCU HEKİMLİK YAPALIM
Bizim talebimiz aslında iyi hekimlik yapabilmek, mesleğimizin bize verdiği sorumluluğu yerine getirmek, koruyucu hekimliği iyi bir şekilde yapmak istiyoruz. Ancak Bakanlığın çıkardığı yönetmelik, hasta yoğunluğunu azaltmıyor, ‘ben size 4 bin hasta üzerinden değil 3 bin 500 hasta üzerinden ücret ödeyeceğim ama 4 bin hasta bakmaya devam edeceksiniz, bunun yanı sıra koruyucu hekimlik de yapacaksınız’ diyor.
BİLİMSEL OLMAYAN KURALLAR GETİRİLMESİN
Biz diyoruz ki aile hekimlerine uygun çalışma ortamları sağlayın. Hasta sayılarını 2 binlere çekin ki biz koruyucu hekimliği hakkını vererek yapabilelim.Diyor ki hasta size senede iki kereden az ya da altı kereden fazla gelirse yine maaşınızdan keserim. Böyle bir yetkimiz yok. Bilimsel de olmayan bir şarttan dolayı ücretimizde kesintiye gidilmesine itiraz ediyoruz.
En önemlilerinden biri reçetemize müdahale.
Diyor ki ‘il ortalamasının üzerinde antibiyotik yazamazsınız.’ Bu bilimsel bir kriter değil. Bana gelen hastanın antibiyotiğe gerçekten ihtiyacı varsa bunların bir kısmını tedavi etmeyecek miyim?
Bakanlık diyor ki, vatandaşla oylama yaptıracağım. İl ortalamasının altında oy alırsanız yine maaşınızdan keserim. Vatandaş bizim neyimizi değerlendirecek? Tedavi başarımızı mı tanı başarımızı mı yoksa kıyafetimizi mi istediği hususi şeyleri yapıp yapmadığımızı mı? Böyle bir maaş kriteri dünyanın hiçbir yerinde yok. Hiçbir kamu personeline yok.
NE HACAMAT NE EK GELİR İSTİYORUZ
Yönetmelik çıktı 1 Kasım'dan itibaren uygulamaya girdi. Yasa teklifi ise bugün itibariyle Meclis’e gelecek. Basından duyduğumuz kadarıyla aile sağlığı merkezlerini ticarileştiren bazı hükümler var.
Hacamat gibi, sülük gibi, tamamlayıcı tıp denilen ama bilimsel olmayan yöntemleri aile sağlığı merkezlerinde uygulayarak sözde bize ek gelir sağlayacaklarını söylüyorlar. Biz böyle bir ek gelir istemiyoruz.
TİCARETHANEYE DÖNÜŞMESİN!
Aile sağlığı merkezlerinin ticarethaneye dönüşmesini hiç istemiyoruz. Çünkü buralar birinci basamak hizmetlerin olduğu yerler. Burada vatandaş eşit ve ücretsiz bir şekilde yararlanmalı. Dünyada da böyle zaten.
‘Kesintilere gidiyoruz, burada telafi edin’ diyorlarsa da biz böyle bir telafi istemiyoruz. Biz hastalarımızı da yormak istemiyoruz, bilimsel yöntemlerin dışında yöntemler uygulayarak bir gelir elde etmek de istemiyoruz. Ayrıca bizim derdimiz tek başına gelir ya da maaş da değil. Gerçekten bilimsel kriterlerle oluşturulmuş bir hastalık taraması yapalım, hastalarımıza koruyucu sağlık hizmeti verelim. En büyük derdimiz bu.
TALEPLER:
Öncelikle kamu binası verilsin
- En başta binaların kamu binası haline getirilmesi lazım. Aile hekimleri ‘izbe’ diyebileceğimiz yerlerden kurtarılmalı.
- Personel sayısı nitelik ve nicelik olarak artırılmalı. Bir aile hekimliğinin iki hemşiresi olmalı çünkü görev tanımı çok yüksek.
- Randevulu sisteme geçilmeli. Böylece koruyucu hekimliğe zaman kalmalı.
- Hasta sayılarımız ücretler düşürülmeden azaltılmalı.
- 4 bin nüfusa bir tane aile hekimi düşüyor. Bunu, nitelikten taviz vermeden 2 binlere düşürmek gerekir.
- Yurt dışından aile hekimleri de istemiyoruz. Hekimlerin aile hekimliğine özendirilmesi lazım.
- Aile hekimlikleri donanım olarak da güçlendirilmeli. Örneğin laboratuar hizmetleri artırılmalı, bazı röntgen hizmetleri sağlanılmalı.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler