CHP'nin Bursa ilçe seçimlerinde yaşanan olaylar ve O. K. Salıcı'nın Bursa'yı karıştırması eleştiriliyor. Parti içindeki kavgalar ve seçilme süreçleri eleştirilirken, adalet, hak ve örgüt emekçilerine değer verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Haber Giriş Tarihi: 25.08.2025 10:05
Haber Güncellenme Tarihi: 25.08.2025 10:10
Kaynak:
Osman GÜRÇAY
“Biz başka partiler gibi değiliz. Demokratız, bizde biat kültürü yoktur, tartışma kültürümüz vardır ama vatan millet, hak hukuk adalet söz konusu olduğunda tahlilde uzlaşırız.” deyip de ilçe delege seçimlerini meydan muhaberesine çevirenlerin demokratlıkla vs. vs. vs. ile ne ilgisi vardır?
Bursa’nın son Genel Seçimlerdeki en bahtsız partisidir CHP…
Bursa’yı haritada gösteremeyecek sorunlu tip Salıcı, Bursa’dan sorumlu müdür(!) olarak atanmış ama Bursa’yı Bayburt falan ile karıştırmış olsa gerek, randevu ile görüşmeye giden adaylar ile görüşmeye tenezzül etmeyerek Erkek’ e havale etmiştir.
Oysa O. K. Salıcı’nın bilmediği gibi Bursa 12 milletvekili çıkaran, katma değer yaratan sanayisinin istihdamı, üretimi ve ihracatı ile ekonomiye önemli katkısı olan ilk üç ilden biridir.
Bunun sonucu trajikomik bir hikayedir.
İşte o seçimlerde ve bu kafaların yönettiği süreçte “Sandıktan aldım 6 tane, eve geldim 4 tane” gibi ucube bir sonuç çıkmıştır.
“Bir Kemal’e bir Meral’e” diyenlerle, binde bir oy potansiyelliler kıymetli olmuş, örgütün emekçileri çırak çıkarılmıştır.
Sahi o iki vekili sahada gören, seslerini duyan var mı?
Kestel’de ilçe seçimleri öncesi yaşanan kavga gürültü, şiddet sosyal medyaya yansıyanlar, Ankara’dan görülmüyor mu duyulmuyor mu?
Kestel’e gelene kadar diğer ilçelerdeki “ben” kavgasının, içi boş vaatlerin, siyasi rüşvetlerin, tehditlerin getirdiği noktanın yaratacağı hasar hesap edilmiyor mu?
Teşkilatın İlçe Kadın Kolları Başkanı seçtiği Ayten Dilsiz ve eşinin tehdit edilmesini şiddete uğramasını hangi hak hukuk adalet terazisinde tartacaksınız?
Başka partilerde belki medenice belki de üst aklın kararı ile yapılan delege seçimleri, CHP de neden aşiret miras kavgalarına dönüşüyor.
Kestel'de ne zaman seçim kazandınız da üzerine saltanat kuruyorsunuz?
Kıyametin koptuğu, kayyumların sıra beklediği bu günlerde yapılan kavgaların adına iyi bir şey denmez.
Acaba aracıları, tefecileri kaldırıp doğrudan üyelerin seçimlerinin tercihleri daha mezhepçilikten arınmış, temiz, etik ve demokratik mi olacak diye düşünmek gerekir.
Siyasetini “Daimi Muhalefet Saltanatı” üzerine kurguladığı için beğenmediğim Deniz Baykal bile giderken böyle bir miras bırakmamıştı.
17 - 0 ile Dünya Seçim Kaybetme Rekoru sahibi Kılıçdaroğlu’nun hala bırakamadığı mirasının nedeni, Salıcı'nın kurguladığı ve Eylül ayındaki davadan beklediği nemalanma mıdır?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CHP İlçe Seçimlerinde Kestel Vakası…
CHP'nin Bursa ilçe seçimlerinde yaşanan olaylar ve O. K. Salıcı'nın Bursa'yı karıştırması eleştiriliyor. Parti içindeki kavgalar ve seçilme süreçleri eleştirilirken, adalet, hak ve örgüt emekçilerine değer verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
“Biz başka partiler gibi değiliz. Demokratız, bizde biat kültürü yoktur, tartışma kültürümüz vardır ama vatan millet, hak hukuk adalet söz konusu olduğunda tahlilde uzlaşırız.” deyip de ilçe delege seçimlerini meydan muhaberesine çevirenlerin demokratlıkla vs. vs. vs. ile ne ilgisi vardır?
Bursa’nın son Genel Seçimlerdeki en bahtsız partisidir CHP…
Bursa’yı haritada gösteremeyecek sorunlu tip Salıcı, Bursa’dan sorumlu müdür(!) olarak atanmış ama Bursa’yı Bayburt falan ile karıştırmış olsa gerek, randevu ile görüşmeye giden adaylar ile görüşmeye tenezzül etmeyerek Erkek’ e havale etmiştir.
Oysa O. K. Salıcı’nın bilmediği gibi Bursa 12 milletvekili çıkaran, katma değer yaratan sanayisinin istihdamı, üretimi ve ihracatı ile ekonomiye önemli katkısı olan ilk üç ilden biridir.
Bunun sonucu trajikomik bir hikayedir.
İşte o seçimlerde ve bu kafaların yönettiği süreçte “Sandıktan aldım 6 tane, eve geldim 4 tane” gibi ucube bir sonuç çıkmıştır.
“Bir Kemal’e bir Meral’e” diyenlerle, binde bir oy potansiyelliler kıymetli olmuş, örgütün emekçileri çırak çıkarılmıştır.
Sahi o iki vekili sahada gören, seslerini duyan var mı?
Kestel’de ilçe seçimleri öncesi yaşanan kavga gürültü, şiddet sosyal medyaya yansıyanlar, Ankara’dan görülmüyor mu duyulmuyor mu?
Kestel’e gelene kadar diğer ilçelerdeki “ben” kavgasının, içi boş vaatlerin, siyasi rüşvetlerin, tehditlerin getirdiği noktanın yaratacağı hasar hesap edilmiyor mu?
Teşkilatın İlçe Kadın Kolları Başkanı seçtiği Ayten Dilsiz ve eşinin tehdit edilmesini şiddete uğramasını hangi hak hukuk adalet terazisinde tartacaksınız?
Başka partilerde belki medenice belki de üst aklın kararı ile yapılan delege seçimleri, CHP de neden aşiret miras kavgalarına dönüşüyor.
Kestel'de ne zaman seçim kazandınız da üzerine saltanat kuruyorsunuz?
Kıyametin koptuğu, kayyumların sıra beklediği bu günlerde yapılan kavgaların adına iyi bir şey denmez.
Acaba aracıları, tefecileri kaldırıp doğrudan üyelerin seçimlerinin tercihleri daha mezhepçilikten arınmış, temiz, etik ve demokratik mi olacak diye düşünmek gerekir.
Siyasetini “Daimi Muhalefet Saltanatı” üzerine kurguladığı için beğenmediğim Deniz Baykal bile giderken böyle bir miras bırakmamıştı.
17 - 0 ile Dünya Seçim Kaybetme Rekoru sahibi Kılıçdaroğlu’nun hala bırakamadığı mirasının nedeni, Salıcı'nın kurguladığı ve Eylül ayındaki davadan beklediği nemalanma mıdır?
Kaynak: Osman GÜRÇAY
En Çok Okunan Haberler