Bugün 10. Kasım...
Bugün atamız Büyük Atatürk’ün ölümünün 87. Yıl dönümü…
Saatlerdeki akrep 09’u yelkovan 05 gösterirken tüm yurtta sirenler 5 dakika süreyle çalmaya başlayacak,Türk millet büyük atasının manevi huzurunda saygı duruşunda bulunurken,gönderlerimizdeki Ay- Yıldızlı bayraklarımız yarıya indirilecek…
Hemşerim IğdırlıŞair Kerim Yaycılı,milli ve vatanı ülkülerden ilham aldığı milli şiirler demetini; “ANADOLU”, “KAFKAS”, “AZERBAYCAN” diye üç bölüme ayırmış ve bu üç ülkeyi maddi manevi ve ruhen birbirinden ayırmanın mümkün olmayacağı için şiirlerini bu üç ülkeye armağan etmiştir. “ANADOLU-KAFKAS-AZERBAYCAN’a ArmağanVatani ve Milli Şiirler” adlı tek şiir kitabının birinci bölümü: “ANADOLU” da yer alan ilk şiiri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder ATATÜRK’e ithaf etmiştir.
Kerim Yaycılı Atatürk’ün ölümünün hemen ardından kaleme aldığı“Türk’ün Büyük Matemi” başlıklı uzun şiirde Türk milletininbüyük hüznünüdile getirip yansıtırken, ayrıca bugün yansıtırken, ayrıca Azerbaycan arasındaki ezelî ve ebedî kardeşliğe 87 yıl önce vurgu yapar:
TÜRK’ÜN BÜYÜK MATEMİ
Vatanın gözyaşlarıyla yıkanan ufka doğru,
Uçtu bir melek gibi, Tanrılaşan TÜRKOĞLU;
Uçtu zaferlerinin güzel melekleriyle,
Dünya hala ağlıyor, ağlıyor gökler bile!..
Gökten inen gözyaşı tabutuna düşmesin,
Melekler hizmetine nafile üşüşmesin,
O’nu bizden alamaz ne gök ne de kara yer,
Hıçkırdık kalbimizde açmak için ona yer!..
Ardından sesiz-sesiz halk durmadan gitmede,
Bayraklar hep eğilmiş, töreni seyretmede…
Yer, alevden hicrana açmış yanık bağrını,
Gök, bu hazin mateme döküyor yaşlarını!..
Meşaleler başında içli içli yanıyor,
İnsan şaşırıp ta bu mateme inanıyor,
Irklar birleşmişler burada: Tanrıya inanış,
Kalpler bir, bakışlar bir, hep birbiriyle tanış!..
Bir ruh kayıyor bugün gözden kalplere doğru,
Bu nasıl dünya böyle, yoksa mahşer midir bu?!..
Acunları kaplayan bir bayrağın altında,
Göklere yükseliyor kalplerin kanadında.
Bu varlığın adına diyorlar ki: ATATÜRK,
Bugün O varlık kadar insanlık ta pek büyük,
Sevgisi vahi gibi girmiş insan ruhuna,
Kaç ırk toplanmış bugün bir Ölü huzuruna?!..
Bir subay görüyorum; rastlıyorum bir Er’e,
Gözlerinden durmadan yaşlar iniyor yere;
Bu nasıl bir hicran ki, Asker’i ağlatıyor?
Gökleri ağlatıyor, yerleri ağlatıyor?!..
Hıçkırık öldürecek insanları bu anda,
Buna rastlanmamış ne Din ’de ne Kur’an’da,
Bunu tarih yazsa da artık sayfalarına,
Bir efsane olarak kalır ancak yarına!..
O’nun doğuşu gibi, ölümü de muhteşem,
Başında altı ışık görülüyor bu akşam;
Gökten mi O’na vurmuş, yoksa O’ndan mı göğe?
Gök nurunu tüketti çoktan O, öldü diye!..
Diyorlar: “Öksüz kaldı, 18 milyonluk TÜRK,
Gitti gözlerimizin önünden ah, ATATÜRK”
Unutma. Ey ağlayan Anadolulu kardeş!
Benim de bağrım kanlı, benim de gözlerim yaş;
Bak, ben de ağlıyorum Atamın arkasından,
Kıskanırım hissemi bu ayrılık yasından.
Şu çırpınan kalplerin bende bir benzeriyim,
Ben ki, istiklaline susamış, Azerbaycan TÜRKÜYÜM;
Bu yaslı gününde de düşmediysem yâdına,
KAFKAS’a yakışmaz mı ağlamak evlâdına?
Dön yüzünü Batı’ya doğrul da KAFKAS’ından!
Ağla Azerbaycan Türk’ü ATAMIN arkasından
Kerim Yaycılı- Ankara, 10 Kasım 1938