Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Raporu’na göre Türkiye %66,8 oranı ile Avrupa’nın en obez ülkesi oldu. Dünya’da obeziteyle yaşayanların sayısı 1 milyarı geçti. The Lancet'te yayınlanan küresel bir analize göre, dünya çapında obeziteyle yaşayan çocuk, ergen ve yetişkinlerin toplam sayısı bir milyarı aştı. Bu eğilimler, 1990'dan bu yana düşük kilolu kişilerin görülme sıklığının azalmasıyla birlikte, obezitenin bu denli yaygınlaşmasındaki en büyük neden beslenme bozukluğu olduğu saptanmıştır. Dünyadaki çocuklar ve ergenler arasında obezite oranının 2022'de 1990'daki oranın dört katı olduğunu tahmin edilmektedir. Yetişkinler arasında obezite oranı kadınlarda iki katından fazla, erkeklerde ise neredeyse üç katına çıktı. Obezite, kronik bir hastalıktır ve obezite pandemisi gün geçtikçe artmakta ve hacim kazanmaktadır.
Obeziteyi yalnızca bir kilo sorunu olarak görmemek de oldukça önemli noktalardan biridir. Fazla kilonun birçok metabolik hastalığa neden olabildiği bilinmektedir. Bu nedenle önlem almak oldukça önemlidir.
1. Aktif bir yaşam
Hareketsiz yaşamın artması, obezite için bir risk faktörüdür. WHO önerilerine göre haftalık en az 150 dakika orta şiddette egzersiz sağlanmalıdır. Ancak günlük hareketin arttırılması da oldukça önemlidir. Asansör kullanımını azaltmak merdivenleri tercih etmek, markete yürüyerek gitmeye çalışmak gibi basit yaşam tarzı değişiklikleri sağlanabilir.
2. Dengeli bir beslenme için
Dengeli bir beslenme için tüm besin gruplarına yer veren kişiye özel bir beslenme planı önemlidir. Genellikle ağırlık kaybı planlarını bir diyet veya diyet listesinden ibaret görmek büyük bir yanlıştır. Sağlıklı beslenmenin öğrenilmesi, besin içeriklerinin okunması, sağlıklı tarifler geliştirilmesi konusunda toplum bilincinin artması oldukça önemlidir. Dışarda yeme alışkanlığının son dönemde artması ve fast food kültürü yerine ev yemeği ve sağlıklı alternatiflere bırakmalıdır.
3. Sağlık içecek tercihi
Günümüzde şekerli ve gazlı içecekler, su gibi kullanılmakta ve her yemeğe eşlik etmektedir. Öncelik suya verilmelidir. Çay ve kahveye ilave edilen şekerin azaltılması/bırakılması, şekerli içeceklerin yerine şekersiz alternatiflerin alması oldukça büyük bir değişim olacaktır.
Her gün 250 ml kola içen bir kişinin yalnızca kolayı beslenmesinden çıkarması 1 yılda ortalama 13 kg kaybı sağlamaktadır. Her gün tek şekerli 3 bardak çay içen bir kişi yalnızca çaydaki şekeri bırakarak senede 3 kilo verebilir.Bu nedenle sadece yiyeceklerle değil içeceklerle alınan enerji ve şeker göz ardı edilmemelidir.
4. Sağlıklı nesiller için
Sağlıklı nesiller için sağlıklı alışkanlıkların gelişmesi ve pekiştirilmesi oldukça kıymetli. Çocuklarımızın bizlerden öğrendiği ve evdeki düzeni buna göre kurmak gerekliliği unutulmamalı. Obezite pandemisinin yönetimine önce kendi evimizdeki değişimlerle katkı sağlayabiliriz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Burcu Negizsoy Öğretici
Türkiye Obezleşiyor
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Raporu’na göre Türkiye %66,8 oranı ile Avrupa’nın en obez ülkesi oldu. Dünya’da obeziteyle yaşayanların sayısı 1 milyarı geçti. The Lancet'te yayınlanan küresel bir analize göre, dünya çapında obeziteyle yaşayan çocuk, ergen ve yetişkinlerin toplam sayısı bir milyarı aştı. Bu eğilimler, 1990'dan bu yana düşük kilolu kişilerin görülme sıklığının azalmasıyla birlikte, obezitenin bu denli yaygınlaşmasındaki en büyük neden beslenme bozukluğu olduğu saptanmıştır. Dünyadaki çocuklar ve ergenler arasında obezite oranının 2022'de 1990'daki oranın dört katı olduğunu tahmin edilmektedir. Yetişkinler arasında obezite oranı kadınlarda iki katından fazla, erkeklerde ise neredeyse üç katına çıktı. Obezite, kronik bir hastalıktır ve obezite pandemisi gün geçtikçe artmakta ve hacim kazanmaktadır.
Obeziteyi yalnızca bir kilo sorunu olarak görmemek de oldukça önemli noktalardan biridir. Fazla kilonun birçok metabolik hastalığa neden olabildiği bilinmektedir. Bu nedenle önlem almak oldukça önemlidir.
1. Aktif bir yaşam
Hareketsiz yaşamın artması, obezite için bir risk faktörüdür. WHO önerilerine göre haftalık en az 150 dakika orta şiddette egzersiz sağlanmalıdır. Ancak günlük hareketin arttırılması da oldukça önemlidir. Asansör kullanımını azaltmak merdivenleri tercih etmek, markete yürüyerek gitmeye çalışmak gibi basit yaşam tarzı değişiklikleri sağlanabilir.
2. Dengeli bir beslenme için
Dengeli bir beslenme için tüm besin gruplarına yer veren kişiye özel bir beslenme planı önemlidir. Genellikle ağırlık kaybı planlarını bir diyet veya diyet listesinden ibaret görmek büyük bir yanlıştır. Sağlıklı beslenmenin öğrenilmesi, besin içeriklerinin okunması, sağlıklı tarifler geliştirilmesi konusunda toplum bilincinin artması oldukça önemlidir. Dışarda yeme alışkanlığının son dönemde artması ve fast food kültürü yerine ev yemeği ve sağlıklı alternatiflere bırakmalıdır.
3. Sağlık içecek tercihi
Günümüzde şekerli ve gazlı içecekler, su gibi kullanılmakta ve her yemeğe eşlik etmektedir. Öncelik suya verilmelidir. Çay ve kahveye ilave edilen şekerin azaltılması/bırakılması, şekerli içeceklerin yerine şekersiz alternatiflerin alması oldukça büyük bir değişim olacaktır.
Her gün 250 ml kola içen bir kişinin yalnızca kolayı beslenmesinden çıkarması 1 yılda ortalama 13 kg kaybı sağlamaktadır. Her gün tek şekerli 3 bardak çay içen bir kişi yalnızca çaydaki şekeri bırakarak senede 3 kilo verebilir.Bu nedenle sadece yiyeceklerle değil içeceklerle alınan enerji ve şeker göz ardı edilmemelidir.
4. Sağlıklı nesiller için
Sağlıklı nesiller için sağlıklı alışkanlıkların gelişmesi ve pekiştirilmesi oldukça kıymetli. Çocuklarımızın bizlerden öğrendiği ve evdeki düzeni buna göre kurmak gerekliliği unutulmamalı. Obezite pandemisinin yönetimine önce kendi evimizdeki değişimlerle katkı sağlayabiliriz.