SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Artık gülmeliyiz ve gülümsemeliyiz!

Yazının Giriş Tarihi: 08.04.2024 23:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.04.2024 23:15


Dünya çapında bir araştırma şirketi olan Gallup her yıl dünyanın duygu durumunu ölçüyor. 143 ülkede araştırmaya katılanlara “dün hiç güldünüz mü?” gibi basit bir soru soruyorlar. 
143 ülkede “hayır dün hiç gülmedim” diyenlerde bir numara Afganistan, iki numara Türkiye ve üç numara Lübnan… 


Ülkemiz Irak, Bangladeş, Nepal, Zambiya halkından da az gülüyor. 


Aynı soru aynı şirket tarafından dört yıl önce sorulunca Türkiye dördüncü sırada yer almaktaydı.
Geçen yıllarla birlikte artan işsizlik, pahalılık, geçimsizlik, gelecek kaygısı adaletsizlik, hukuksuzluk ve moral bozan TV haberleri, liyakatin mahkum edildiği, vasatın yüceltildiği, kin ve nefret söylemleriyle ayrıştırılan bir toplumda gülmelerin ve gülümsemenin git gide zorlaştığı gerçeği var. 
Artık ben eskisi kadar haber programları izleyemiyorum. TV başında geçirdiğim süre azalırken daha çok belgeseller izliyorum. 


Burası Türkiye, Hayatımız Hep Çalkantılı Geçti!


78 kuşağı” olarak tanımlanan bizler, öğrencilik yıllarımız oldukça çalkantılı geçti. Darbe öncesi darbe şartlarını oluşturmaya yönelik katliamlar, “sağ-sol çatışmaları”, aşırı politize olan ve ruh sağlığını kaybetmekte olan bir toplumdan bahsediyoruz.


1980 öncesinde her gün ortalama 20 vatandaşımızın siyasi olaylardan dolayı can verdiği yılları yaşadık. Oldukça kaotik ve toplamda yaklaşık beş bin kişinin can verdiği beş yılımız öncesi ve sonrası darbe yılları, gençliğimizin en verimli yıllarına denk geldi. 


 Ve dünyanın en güzel olduğu kadar en belalı bir coğrafyasında bulunan ülkemiz, hiçbir zaman huzurlu bir uzun dönem yaşayamadı ve biliyoruz ki, dünyada en çok sayıda uygarlıkların kurulup yıkıldığı, savaşların yaşandığı ve en çok göçlere sahne olmuş bir coğrafyada yaşıyoruz.  


Ve artık ne olursa olsun bu ölü toprağını üzerimizden atmalıyız. 


Sorumluluk sahipleri bize rağmen, katılımımız olmadan ve temsilde adalet sağlanmadan bizim adımıza politika üretememeli. 2300 yıllık geçmişi olan demokrasi ve orta çağ sonrası gelişmiş çağdaş uygarlığın olmazsa olmazı adalet, liyakat, emniyet, maslahat ve meşveret (danışma yani TBMM) hayata tam olarak geçirilmelidir. 


Hayatımızı ilgilendiren her konuda katılımcı demokrasiyle bizlerin sözü geçmeli ve artık bu ülkede güzel şeyler olmalı. Çünkü gülmeyi gülümsemeyi çoktan hak ettik. 


Kin ve nefreti yüceltmek insani ve ahlaki bir tavır değildir! 


Hangi görüşten, etnik kökenden, inançtan, meslekten, cinsiyetten, bölgeden olursa olsun, özünde sevgi, saygı, hoşgörüyü barındıran kadim kültürümüzün hüküm sürdüğü Anadolu coğrafyasında yaşayan insanlarımızın gülmeye ve gülümsemeye her zamankinden çok ihtiyacı vardır.


Çalışıp gelişim içinde olmak yerine, kıskanmayı seçenler…


Bazen insanları tanımakta güçlük çekiyorum kendimden şüpheye düştüğümde oluyor


Çok önem verdiklerimden bazılarıyla faaliyetlerimi paylaşmak istediğim zaman anlam vermekte güçlük çektiğim tepkileri oluyor. İsteniyor ki hep kendilerinden bahsedilsin hep onlar konuşulsun yüceltilsin


Aslında insanların varoluşunu sağlamak adına değerli hissettirmek için onların güçlü ve olumlu yönlerinden sık bahsediyorum ancak bazen de yorulup içimden geldiğim gibi davrandığım zaman küçük çocukların zırlaması gibi tepkileri oluyor. 


Neden benim gösterdiğim sabrın, anlayışın ve hoşgörünün çok azı bile yok.. Aslında cevabını çok iyi bildiğimi zannediyorum onlar neden kendileri için bir çivi bile çakmadan başkalarının başarıları karşısında eziliyorlar.  Çalışmak daha kolay ezilmekten sadece kendilerine saygı gösterecekler, biricik olduklarını muhteşem potansiyellerinin olduğunu anlayacaklar gerisi çalışmak hepsi bu işte.


Şekere ve kul hakkına  dikkat!


Bir doktor arkadaşımla ile çay sohbetimizde, "bir ay süresinde çay için şeker kullanmaz isen bir daha şekere hiç ihtiyaç duymazsın" demişti. Ve bir ömür şekerin tahribatından kurtuluyorsun...
Şimdi ramazan ayı sonuna geldik.  Bir insan bir ay boyunca hiç kul hakkı yemediğinden bir daha hiç yemeyecek ise Ramazanın en büyük faydalarından biride bu olacaktır. Hem şekere, hem de kul hakkına dikkat etmeniz dileğiyle 


En kötüsü hırsızlık


“Hayatta bir tek günah vardır, o da hırsızlık. Tüm diğer günahlar, hırsızlığın türevleridir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Hayatta çalmaktan daha kötü bir şey yoktur. Anlıyor musun?” (Khaled Hosseini - Uçurtma Avcısı)


Market alışverişim


Meyveleri önce tarttırıp etiket için görevliye uzattığım poşeti gördüğü halde köşe kapar gibi sıramı alan kişiyi tanıyorum. O aslında üniversite mezunu kariyeri olan biriydi. O an aklımdan geçenler ise, "tahsil cehaleti almış ama eşeklik baki kalmış" gibi sık söylenilen bir cümleydi. 


Olgunluğa vurup gülümseyerek selam verdim. O ise gülümsememi dahi önemsemez havaya girdi. Selam verdi mi vermedi mi, anlaşılamadı. Yaptığının farkına varsa da çirkinliğe ve pişkinliğe devam etti. Aslında rahatsız olan oydu ben değil. Çünkü davranışının şık olmadığını ortaya koyan zoraki aşağılayıcı bir gülümsememin tepkisel yönünü hissetmişti. Son davranışı ise kaçar gibi uzaklaşmak oldu


Güven, sevgi ve sağlıklı iletişim...


İnsanlar sevdikleri, güvendikleri ve kendilerini yanlarında iyi hissettikleri kişilerle duygu, düşünce ve sırlarını paylaşmaya ihtiyaç duyarlar. Bu sırrı bilenler; değiştirmek, yararlı olmak veya yararlanmak istediklerinin sempatisini ve güvenini kazanmanın yolunu ararlar. 


ABD'de zanlılardan tüm sırları almak isteyen polisler, onlara dostça ellerini uzatır tokalaşır en az üç saat güven ve sempati kazanma konusunda tüm öğretilenleri uygularlar.  İşin sırrı Güven ve Sevgidir. Güven ve Sevginin geliştirilmesi için ise sağlıklı iletişim olduğunu bilmemiz ger
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.