Yurtdışında yaşayan bir arkadaşım ile sohbet ediyordum. Devamlı olarak yaşadığı ülkenin sosyal faaliyetlerini ballandıra ballandıra anlatıyordu. Ufak bir gerçeği farkına vardırmak adına söylemem ile birlikte içinde ki Gurbetçi düşmanlığını çıkardın sen diyerek hücuma geçti. Gayet sakin bir şekilde sükunet ile karşıladım. Yalnız üzülmedim de değil, Böyle böyle ayrışıyoruz.
Daha yaşadığı ülkenin dezenformasyon yaptığı, Kendi psikolojik harp teknikleri ve propagandasından haberi olmayan bu durumda ki gurbetçilere üzülüyorum.
Avrupa'da oturmuş bir sistem olduğu tartışılmaz bir gerçek kimse inkar edemez.
Avrupa'nın vatandaşı bilinçli daha okulda yasaları öğretiliyor, eğitiliyor.
Bizim Türkler yaşadıkları ülkenin gerçeklerini maalesef çözemiyorlar, ucuz iş gücü olarak yaşadıkları ülkelerde eğitimsiz kesim her meslek dalında ufak bir kurs ile çalıştırılabiliyor.
Bizim aydın dediğimiz kişileri bile kolaylık ile kendilerine angaje eden bir sistemleri var.
Örnek verecek olursak Aziz Nesin bu konuya en güzel örnektir. Nasıl dediğinizi duyar gibiyim anlatayım;
Aziz Nesin ; "Türk halkının %60'ı aptaldır." Sözünü nerde neden söylemişti? Biliyormusunuz?
Berlin Duvarı'nın yıkılışı 9 Kasım 1989 tarihinde yıkıldı. Aziz Nesin 1970'li yıllarda Türk işçilerin yanlarına gidip onların yaşantılarını inceliyordu. Özellikle Rus yanlısı Almanları övüyor, Diğer tarafı kötülüyordu.
"İlk kez 1987'de Batı Almanya'da söz ediyor bu kitap hazırlığından," diyorum; "On yıldır ara ara üzerinde çalıştığım bir kitabım var, Almanların barbarlığını anlatan, Türkiye'ye dönüşte kitabımı yayımlayacağım artık,' diyor. Alman Türkolog Ordinaryüs Profesör Bayan Petra Kappert, Aziz Nesin'i dinleyenler arasındaymış. Kadın bunu duyunca derhal işe el koyuyor."
"Bayan Kappert üniversitede ders veriyor, aylıklı devlet görevlisi zaten," diyorum; "Alman devletinin yüce çıkarlanı nı ve Almanların yeryüzündeki saygınlığını korumak uzer kolları sıvıyor ve o kitabınızı yayımlanmadan önce bir okuyab miyim?' diye fırdönmeye başlıyor Aziz Nesin'in çevresinde. "
"Aziz bey çapkın adamdı, " Hayır demiyor notlarını veriyor.
"Kadın Aziz Nesin'in bu notlarda Almanlara yaptığı aşağılama ve sövgüleri okudukça küplere biniyor."
Aziz Nesin'in notlarını okuyup Sivri bulduğu yerleri söylüyor Aziz Nesin Sivri yerleri düzeltebileceğini söylüyor, İşin Ucunda Almanlardan alınacak bir ödül vaat ediliyor, 1990 yılında Onursal dokturluk Öneriliyor.
1991 yılında bir söyleşi de işte o meşhur çıkışını yapıyor, "Türk halkının %60'ı aptaldır."
Yetinmiyor; "Almanların banta aldığı bu ödül öncesi söyleşide Alman kültürü yücedir' diyor Aziz Nesin raportör Essingere ""Türkiye'de yüce diye bir şey yoktur' diyor, 'Almanlar biz Türkleri aşağılamakta haklılar, bizim Türk kültürümüz filan yok, olsa olsa bir tek İslam kültürümüz vardır, ama o da bizim uygar olmamızı engelliyor' diyor."
"Dahası var: 'En başta Müslümanlığı terketmemiz gerekiyor, başka yeni bir düşünce sistemi gerekiyor Türkiye ve Türkler için, bunu düşünmekte yarar var, ama bunun ne olduğunun adını ben söylemeyeceğim, diyor."
Peki sonrasında ne oluyor biliyormusunuz? Almanlar İstediklerini almışlar ve Onursal Doktorluk vermekten vazgeçiyorlar. Türkleri aşşağılayan, Almanları yücelten Aziz Nesin sonrasında neler yaşadı hepimiz biliyoruz. "(1)
Şimdi yaşadıkları ülkelerde ki Gurbetçilerimizin içinde gayet bilinçli olanlar var. Onları tenzih ediyorum.
Yalnız Aziz Nesin ve benzerleri durumunda ki Gurbetçilerimizin durumuna üzülüyorum.
Kendi çevremde bile bu tiplerden mevcut maalesef.
Eskiden hayat şartları ucuz iken, dünya kapitalizm'i pek bilmez iken bu gurbetçilerimiz koli koli marlboro sigarası ve çikolata hediye ederlerdi. Gösteriş pek olmaz idi.
Ne oldu ise 2000'li yıllarda oldu. Havaalanında araç kiralayıp, Burda zengin cakası satıp, geri yine işçilik yapmaya dönen gurbetçilerimiz böyle komik bir duruma geldiler.
Tam bir sosyolojik olay halini alan bu durum mutlaka incelenmelidir.
Yurtdışına gıden bilinçli doktorlarımız hayat sıtandartlarından memnunlar. Yeri gelmiş iken geçen gün yaşadığım olayıda anlatmak istiyorum.
Bursa Şehir Hastanesinde doktorda sıra bekliyoruz, Annem ile bir kadın konuşuyorlar, Kadın birden sesini yükseltmeye başlayınca olaya mecburen müdahil oldum. Kadın hem algı yapıyor, hemde Doktorları kötülüyor, rüzgar nerden eser ise o tarafa dönüyor. Anneme kızdım neden muhatap oluyorsun diye ; Meğer kadın laf atmış. O sırada sıramız geldi. ; Doktor kavgamı var dedi. Hocam Sizi kötülüyor, bizde cevap verdik dedim. Meğer doktorlar alışmış artık.
İçeride ki, Dışarıda ki Türk toplumu üzerinde oynanan oyunları en güzel özetleyen Gerçek Bir Türk Aydını Cengiz Özakıncı hoca cidden çok derin analizleri var. Her okuyucuma tavsiye ediyorum. İlk okuduğum kitabı İblisin kıblesi'de çok güzeldi. Şimdi okuduğum Derin Yahudi kitabı dahada güzel, diğer kitaplar da pek kıymetli.
SEÇİMLERDE OY MESELESİ
Her seçimde tartışılan mesele gurbetçilerin oy meselesi, malesef İktidara yakın cemaatlerin, Derneklerin ve özel yetiştirilmiş kişilerin oy devşirdiği yerler Yurtdışına yaşayan gurbetçilerimiz. Daha evvel yazmıştım. Alevi Bektaşi toplumun oyunu türlü oyunlar ile belirli yerlere angaje eden bu kişi ve kişilerin para trafikleri kontrol edilmelidir. Bursa'da her fırsatta Atatürk ve Milli unsurlara saldıranları yargıya taşımıştık. Deşifre olmanın verdiği korku ile darmadağın olan bu kişiler şimdilerde farklı algılar peşinde koşmaktadır.
Uzun lafın kısası Üniversiteler,Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı gibi kurumların kadroları, Bağımsız siyasetten uzak bilimsel kurul tarafından belirlenmeli bağımsız düşünen akıllar ile Türk toplumunun geleceği masaya yatırılmalıdır. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
Kaynak; Musevi Tarihinde Bin Yıllık Türk Damgası: Derin Yahudi Siyon-Türk Zelda Sayfa 155,156.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İlhan Erdem
GURBETÇİLER VE AZİZ NESİN ÖRNEĞİ
Daha yaşadığı ülkenin dezenformasyon yaptığı, Kendi psikolojik harp teknikleri ve propagandasından haberi olmayan bu durumda ki gurbetçilere üzülüyorum.
Avrupa'da oturmuş bir sistem olduğu tartışılmaz bir gerçek kimse inkar edemez.
Avrupa'nın vatandaşı bilinçli daha okulda yasaları öğretiliyor, eğitiliyor.
Bizim Türkler yaşadıkları ülkenin gerçeklerini maalesef çözemiyorlar, ucuz iş gücü olarak yaşadıkları ülkelerde eğitimsiz kesim her meslek dalında ufak bir kurs ile çalıştırılabiliyor.
Bizim aydın dediğimiz kişileri bile kolaylık ile kendilerine angaje eden bir sistemleri var.
Örnek verecek olursak Aziz Nesin bu konuya en güzel örnektir. Nasıl dediğinizi duyar gibiyim anlatayım;
Aziz Nesin ; "Türk halkının %60'ı aptaldır." Sözünü nerde neden söylemişti? Biliyormusunuz?
Berlin Duvarı'nın yıkılışı 9 Kasım 1989 tarihinde yıkıldı. Aziz Nesin 1970'li yıllarda Türk işçilerin yanlarına gidip onların yaşantılarını inceliyordu. Özellikle Rus yanlısı Almanları övüyor, Diğer tarafı kötülüyordu.
"İlk kez 1987'de Batı Almanya'da söz ediyor bu kitap hazırlığından," diyorum; "On yıldır ara ara üzerinde çalıştığım bir kitabım var, Almanların barbarlığını anlatan, Türkiye'ye dönüşte kitabımı yayımlayacağım artık,' diyor. Alman Türkolog Ordinaryüs Profesör Bayan Petra Kappert, Aziz Nesin'i dinleyenler arasındaymış. Kadın bunu duyunca derhal işe el koyuyor."
"Bayan Kappert üniversitede ders veriyor, aylıklı devlet görevlisi zaten," diyorum; "Alman devletinin yüce çıkarlanı nı ve Almanların yeryüzündeki saygınlığını korumak uzer kolları sıvıyor ve o kitabınızı yayımlanmadan önce bir okuyab miyim?' diye fırdönmeye başlıyor Aziz Nesin'in çevresinde. "
"Aziz bey çapkın adamdı, " Hayır demiyor notlarını veriyor.
"Kadın Aziz Nesin'in bu notlarda Almanlara yaptığı aşağılama ve sövgüleri okudukça küplere biniyor."
Aziz Nesin'in notlarını okuyup Sivri bulduğu yerleri söylüyor Aziz Nesin Sivri yerleri düzeltebileceğini söylüyor, İşin Ucunda Almanlardan alınacak bir ödül vaat ediliyor, 1990 yılında Onursal dokturluk Öneriliyor.
1991 yılında bir söyleşi de işte o meşhur çıkışını yapıyor, "Türk halkının %60'ı aptaldır."
Yetinmiyor; "Almanların banta aldığı bu ödül öncesi söyleşide Alman kültürü yücedir' diyor Aziz Nesin raportör Essingere ""Türkiye'de yüce diye bir şey yoktur' diyor, 'Almanlar biz Türkleri aşağılamakta haklılar, bizim Türk kültürümüz filan yok, olsa olsa bir tek İslam kültürümüz vardır, ama o da bizim uygar olmamızı engelliyor' diyor."
"Dahası var: 'En başta Müslümanlığı terketmemiz gerekiyor, başka yeni bir düşünce sistemi gerekiyor Türkiye ve Türkler için, bunu düşünmekte yarar var, ama bunun ne olduğunun adını ben söylemeyeceğim, diyor."
Peki sonrasında ne oluyor biliyormusunuz? Almanlar İstediklerini almışlar ve Onursal Doktorluk vermekten vazgeçiyorlar. Türkleri aşşağılayan, Almanları yücelten Aziz Nesin sonrasında neler yaşadı hepimiz biliyoruz. "(1)
Şimdi yaşadıkları ülkelerde ki Gurbetçilerimizin içinde gayet bilinçli olanlar var. Onları tenzih ediyorum.
Yalnız Aziz Nesin ve benzerleri durumunda ki Gurbetçilerimizin durumuna üzülüyorum.
Kendi çevremde bile bu tiplerden mevcut maalesef.
Eskiden hayat şartları ucuz iken, dünya kapitalizm'i pek bilmez iken bu gurbetçilerimiz koli koli marlboro sigarası ve çikolata hediye ederlerdi. Gösteriş pek olmaz idi.
Ne oldu ise 2000'li yıllarda oldu. Havaalanında araç kiralayıp, Burda zengin cakası satıp, geri yine işçilik yapmaya dönen gurbetçilerimiz böyle komik bir duruma geldiler.
Tam bir sosyolojik olay halini alan bu durum mutlaka incelenmelidir.
Yurtdışına gıden bilinçli doktorlarımız hayat sıtandartlarından memnunlar. Yeri gelmiş iken geçen gün yaşadığım olayıda anlatmak istiyorum.
Bursa Şehir Hastanesinde doktorda sıra bekliyoruz, Annem ile bir kadın konuşuyorlar, Kadın birden sesini yükseltmeye başlayınca olaya mecburen müdahil oldum. Kadın hem algı yapıyor, hemde Doktorları kötülüyor, rüzgar nerden eser ise o tarafa dönüyor. Anneme kızdım neden muhatap oluyorsun diye ; Meğer kadın laf atmış. O sırada sıramız geldi. ; Doktor kavgamı var dedi. Hocam Sizi kötülüyor, bizde cevap verdik dedim. Meğer doktorlar alışmış artık.
İçeride ki, Dışarıda ki Türk toplumu üzerinde oynanan oyunları en güzel özetleyen Gerçek Bir Türk Aydını Cengiz Özakıncı hoca cidden çok derin analizleri var. Her okuyucuma tavsiye ediyorum. İlk okuduğum kitabı İblisin kıblesi'de çok güzeldi. Şimdi okuduğum Derin Yahudi kitabı dahada güzel, diğer kitaplar da pek kıymetli.
SEÇİMLERDE OY MESELESİ
Her seçimde tartışılan mesele gurbetçilerin oy meselesi, malesef İktidara yakın cemaatlerin, Derneklerin ve özel yetiştirilmiş kişilerin oy devşirdiği yerler Yurtdışına yaşayan gurbetçilerimiz. Daha evvel yazmıştım. Alevi Bektaşi toplumun oyunu türlü oyunlar ile belirli yerlere angaje eden bu kişi ve kişilerin para trafikleri kontrol edilmelidir. Bursa'da her fırsatta Atatürk ve Milli unsurlara saldıranları yargıya taşımıştık. Deşifre olmanın verdiği korku ile darmadağın olan bu kişiler şimdilerde farklı algılar peşinde koşmaktadır.
Uzun lafın kısası Üniversiteler,Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı gibi kurumların kadroları, Bağımsız siyasetten uzak bilimsel kurul tarafından belirlenmeli bağımsız düşünen akıllar ile Türk toplumunun geleceği masaya yatırılmalıdır.
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
Kaynak; Musevi Tarihinde Bin Yıllık Türk Damgası: Derin Yahudi Siyon-Türk Zelda Sayfa 155,156.