Aslında uzun zamandır dile getirdiğim önemli bir konu idi.
Bursa'da liyakatsiz kişilerin sosyal medya da yaptıkları algıya karşı uyarı babında ki yazılarım sonrası üzerime sindirme davaları açılması ve hepsinden beraat etmemle beraber biyografisini gizleyen diplomasını silen rotasız kaptanlar gibi güçlü gördükleri yerlere secde eden, tarikât kapılarında ikbâl arayıcıları var.

Bursa'da meydanı boş bulup yarım bilgileri ile Trt'de Rezillikleri bütün Türkiye gördü. İşin ilginç olanı yurtdışında güvenlik birimleri tarafından nezarette tutulan Rotasız kaptanları nezaretten hangi konsolosluk görevlisi kurtardı?

Trt Rezaleti sonrası sosyal medyada ve özellikle watsap yazışmalarına yansıyan durumu Bursa'da ki Kurumların yardımı ile kurtarmaya çalışan Rotasız Kaptanlar, Son olarak Biyografisini sildi.
Tıpkı Sahte diplomacı bürokratların yaptığı gibi, Sahi çok merak ediyorum Yurtdışında neden gözaltına alındı bu kişiler, İsim vermeden yazıyorum.
Cevap hakkı doğmasın diye...

Ancak üzerine alınan bu şahsiyetsizlerden bazıları ismimi vermemiş ama beni kastedmiş diye korkularını dile getirmişler.
Bizim kimse ile bir sorunumuz yok.
Üzerine alınan gocuk giysin.
Bu yaz sıcak dikkat edin çarpar...

Bursa'da Yüzüncü yıl anmasında Yunanistan'lı İrini'yi konuşturanlar, Mustafa Kemal Atatürk'e edilen hakaretleri neden yuttular?

Bir de gelip ağzımı aramaları yok mu?

Ağlanacak hallerine güldüm.

Rum İrini'ye tahsis edilen salon, Rotasız kaptanlara tahsis edilen salon, Osman Gürçay ağabeye tahsis edilmedi.

Osman Gürçay adını duymaları yetti.

BURSA'DA LİYAKATSİZLER
Bursa'da akademik camiada bir test yapılsa diyorum. Çünkü dil yeterliliği olmayan, torpil ile iş koşturan ve devir değişeceği kokusu alınca biyografisini silen bu liyakatsizler aramızda özellikle sosyal medyada cirit atıyor...
Para ile takipçi kasan tarikat kapılarında ikbâl kovalayan tipleri gerek konuşmaları gerekse tiplerinden tanırsınız.

İlginç olan bir şeyde şu yazımı hazırlar iken konu ile ilgili bursa'da haber yapılmış mı diye baktım.

Sadece BursaPost'tan Osman Gürçay ağabeyin yazısını buldum.

Ne garip değil mi?

Biz geçen yıl Tespit ettiğimiz Bir şahsın biyografisinde birbirini tutmayan gariplikler bulmuş idik.

Sonra araştırınca şahsın eski feto iltisaklı biri olduğunu kendi ağzından itiraf ettiği bilgisine ulaştık. Bu kişi aniden şahsi sitesini kapattı. Peşinden biyografisini değiştirmesi ve son olarak yurtdışında gözaltı olayından sonra dahada sosyal medyaya sardı. Hergün listesindeki kişilere propaganda yapmaya başlaması kendisinde ki panik havasını gösteren göstergedir. İşte Bursa'da Doktor, tarihçi, Avukat, Siyasetçi vs bu kişiler yanınızda değişik bir fark hissettiğinizde okudukları okulları inceleyin. Sahte doktor candan, sahte imam imandan eder. Herşeyin sahtesinin olduğu bir memleket olduk. Geçenlerde devlet arşivinde araştırma yaparken Bursa Orhangazi'li Çakırlı köyünden kalpazanlık olayına karışmış hemşerimizin belgesini çevirmiştim. Eskiden Paralar sahte olurdu. Artık Herşeyin sahtesi var.

SAHTE DİPLOMA OLAYI VE ORHANGAZİ

Orhangazi ilçemizde Ankara'da, Eskişehir'de İstanbul'da, İzmir'de ve Antalya'da kendisine sahte diploma çıkaran siyasetçi, bürokrat, hatta laboratuvar uzmanı, Arkeolog, Etnalog vs diye saysam kim bilir kimler çıkacak.
Adliye koridorlarında torpille dolaşan kaç memur var?
Adliye'den dışarı sızdırılan dosyaları hangi memurlar veriyor gazetecilere?
Siyasilerden para alanlar kimler?
Cebine harçlık koyduğu gazetecileri yazsam destan olur. Birden davasından vazgeçip Adliye'de işe başlıyan Orhangazi'liler, Atatürkçülük hususunda mangalda kül bırakmayan ama alem masalarından Umre yollarına düşen, Sahte diploma ile Ankara yollarını aşındıran makam alan Orhangazi'liler...

VATİKAN'DA KULİS YAPAN SAHTE DİPLOMALILAR

Yeni papanın seçilmesi ile birlikte Türkiye'de yaşayan ve Avrupa'da yaşayan Sahte diploma sahibi liyakatsiz kişiler Vatikan'da kulis yapmaya başladılar diye daha evvel yazmıştım.
Papa cenaplarının eteklerine sığınan Katolik Havarileri dur durak bilmiyorlar, Orhangazi ilçesinde bile Biyografisini silenleri görünce Bursa'da ki kişilerin sosyal medya hesaplarına bakmak yeterli oldu. İntihal yaparak tez yapanlar acaba o kurulları nasıl ikna ettiler?
Yoksa Sebahattin Ali gibi Ot mu hediye ettiler?
Velhasılı Kelâm ne dersek diyelim; Böyle büyük bir skandal yaşanmasına rağmen bir kişi dahi istifa etmemesi yüzsüzlük değil de nedir?
Osmangazi Köprüsünde Halat koptu diye Harakiri yapan Japon teknisyene saygı duymayayım da kime saygı duyayım?
Sözde müslüman olan bir ülkede yaşananları görünce diyecek söz bulamıyorum.
Cuma namazında, Camide, Kuran okunur iken poz verme modasının sebebleri bunlar olsa gerek, Liyakate önem vermediğimiz için başımıza gelmedik bela kalmadı. Yapay zeka ile Belediye yönettiğini zanneden kişileri gördükçe üzülmemek elde değil,
Yazıma son verir iken Yaşar Nuri Öztürk'ün güzel sözü ile noktalıyorum.
"İslam dünyası liyakat yerine eski hatıralara,aksiyon yerine de nüfus kağıdına dedesinden miras olarak vurulmuş damgaya sığınmaktadır."
(Yaşar Nuri Öztürk)
Herkese Güzel bir hafta diliyorum... Esenlikler...