Orhangazi Terminal binası boşaltıldı. 36 yıl önce Anavatan partisinden Orhangazi Belediye başkanlığı görevini yapan Rahmetli Turgut Ünlü yaptırmıştı. 36 yıl sonra yıkılmak üzere boşaltıldı. Ondan önce Orhangazi'de bir terminal yoktu. Yalova istikametinden gelen Otobüsler ilçe merkezine girerek yolcularını alıyordu. Bursa istikametinden gelenler ise Turist yolu kenarından yolcu alırdı. Son terminal binası hususunda siyasi partiler tek tek açıklama yapıyor, En son olarak İyi parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ve İl başkanı İsmail Kaya Celal Bayar'ın anma töreni münasebeti ile bir dizi ziyarette bulundular.
Genel seçimlerin kendini iyice hissettirdiği atmosferde biz o havaya kapılmak istemiyoruz.
Anılarımıza sahip çıkıp geleceği inşaa etme gayretindeyiz. Bizden sonra ki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma gayretindeyiz.
Sebahattin Ali acısı ile tatlısı ile bu topraklarda iz bırakmış bir aydınımız, onun Türkçeciliğine hayranım.
Defaaten yazdım ama yine yazacağım.
Özellikle Orhangazi Terminal binası boşaltılınca direk aklıma Sebahattin Ali geldi.
”SELÂM SANA SEBAHATTİN ALİ”
Bugün size Sebahattin Ali’nin Orhangazi maceralarından bahsedeceğim.
Hayatı hep mücadele ile geçmiş inandığını yaşamaya çalışmış saygıyı hakeden bir edebiyatçımız.
Zorluklar ile geçen hayatında bunaldığı dönemlerde Orhangazi’ye uğrayan Sebahattin Ali’nin Orhangazi’ye bıraktığı izleri Orhangazi’de bugünde görebilirsiniz.
Hatta Halen hali hazırda Sebahattin Ali tanıyan beraber vakit geçirdiği dostları mevcuttur. Hayatından etkilenenlerden biride Rahmetli Ali Aksoy abimizin babasıdır. Bir oğluna Sebahattin bir Oğluna Ali ismini vermiştir. Orhangazi’de eskiden Canbazlar kahvesinin üzerinde bir otel varmış. Sebahattin Ali Orhangazi’ye gelince bu otelde kalmış.
Bugün ise ne otel kaldı,ne de Canbazlar kahvesi eski Orhangazi’den eser yok.
Sebahattin Ali’nin hızlı hayatını herkes bilir okumuştur. Bugün daha çok Orhangazi günlerini yazacağım.
Çok eski bir baskıdan okuduğum Selâm hikayesi Orhangazi’de geçmektedir. İlk baskısı 1940 yılında yapılan hikaye Orhangazi ilçemizin geçmişi hakkında bilgi sunmaktadır.
Maddi zorluklar ile gelirken Yalova’da otostop çektigi kamyoncu Kahvelerde bırakır. Canbazlar kahvesi üzerinde ki otele güç bela yerleşir.
Hedefi İzmir’dir ancak bir kaç gün Orhangazi’de ki dostlarını ziyaret eder.
Orhangazi’nin devrimci çocuklarının geçmişi Makedonya dağlarından başlayıp,Selanik’e İttihat ve Terakki’den Sebahattin Ali ve Nazım Hikmet’lere kadar dayanır.
Aynı zamanda millidirler. Cumhuriyet değerlerine bağlı ve vatana millete sevdalıdırlar.
Birileri gibi etnik kimlikçilik yapmazlar, sigarasını paylaşır,ekmeğini bölüşür.
Köylü ile köylü, İşçi ile işçidir. Sebahattin Ali böyle bir ortamda Yaşamış ve mücadelesine devam etmiştir.
Göl çevresinde gezer, efkâr dağıtırken Kuyucaklı Yusuf ve Selâm hikâyesi yazıldı.
Vefatının 77. Yılında Türk edebiyatının en nadir kalemini saygıyla anıyorum.
Ruhu şâd olsun.
Hikayenin başındaki güzel şarkının sözleri ile bu faslı kapıyorum.
“Kirpiğine sürme çek kına yak parmağına
Bu yıl yaşın girecek kız gelinlik çağına
Anlatıyor duruşum ben sana vurulmuşum
Ko düşsün gönül kuşum saçlarının ağına”
Orhangazi Terminali yıkılır iken Orhangazi'de herkesin unuttuğu bir konuyu yazmanın verdiği şevk ile yazıyorum.
Kuyucaklı Yusuf hikayesi Belçikalı civarında Sebahattin Ali'yi traş eden berber de Hikayeleşti. Orhangazi'li idi.
Sebahattin Ali, Yusuf'un hayatı üzerinden Orhangazi'nin o yıllarda ki sosyal yapısını yansıttığı hikayesinde çok önemli ip uçları veriyor.
Eşinden ayrılan Yusuf'un dramı hikaye eden Sebahattin Ali Berber koltuğunda dinlediği olayı hikayeleştiriyor.
Bugün bile kendisinden bahsettiren hadise işte Bu atmosferde kalemden kağıda geçiyordu.
1940'ta basılan Hikâyenin Orhangazi'de geçtiğini Orhangazi'liler dahi unuttu.
Rahmetli Ali Aksoy ağabey'e sormuştum.
Oda anlatmıştı.
Babam aydın bir insandı. Sebahattin Ali Orhangazi'ye geldiğinde babamla görüşüklerini ve sohbet ettiklerini anlatırdı. Hatta biz doğunca Ağabeyime Sebahattin banada Ali adını babam koymuş derdi. "
İşte bu hafta Terminal binası boşaltılınca usuma düşen konu bu oldu.
Yalova'dan Otostop çekerek Orhangazi'ye kendini ve eşyalarını otele yani Cambazlar kahvesinin oraya atan Sebahattin Ali Biraz soluklandıktan sonra Yavaş yavaş göle gider. Gölden alacağını aldıktan sonra Tekrar Cambazlar kahvesi civarına gelir.
Ufak can sıkıcı ilçede ne yapsın.
İstanbul, İzmir gibi değil canı sıkılır, sabah araba saatini bekler iken Berberde traş olayım der; Kuyucaklı Yusuf hikayesi bu berberde başlar, Yalova istikametinden gelecek olan aracı bekler iken kocaman bir hikaye çıkar ortaya. İzmir'de ki arkadaşlarına yolluğunu aldıktan sonra Orhangazi'ye hediye hikayeyi 1940 yılında baskı yapar. Halen Türk edebiyatında saygın bir yeri olan bu hikayeyi herkes okur ama nerde yazıldığını bilmez. Kuyucaklı Yusuf hikayesini Anadolu'da bir yerde yazıldı zanneden bir çok okuyucu var. Kuyucak Aydın ilimize bağlı bir belde, Orhangazi Ege'den Güneydoğu'dan Balkanlar'dan göç alan bir ilçe ezelinden beri, Eski Orhangazi'den ne var ise hepsi bir bir yok oluyor. Doksanlı yılların çocuğu olarak hayıflanmak ayıp mı günah mı bilmiyorum ama Eskileri özlüyorum. Her halde eski kafa olmamdan olsa gerek.
Sürçü lisan etti isek affola...
Yeni haftanız Güzel, Sağlık Sıhhat ve esenlik içinde, Hızır nebi ve Ricaül Gayb Erenleri yoldaşınız olsun...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İlhan Erdem
SEBAHATTİN ALİ'DEN ORHANGAZİ'YE HEDİYE "KUYUCAKLI YUSUF"
Orhangazi Terminal binası boşaltıldı. 36 yıl önce Anavatan partisinden Orhangazi Belediye başkanlığı görevini yapan Rahmetli Turgut Ünlü yaptırmıştı. 36 yıl sonra yıkılmak üzere boşaltıldı. Ondan önce Orhangazi'de bir terminal yoktu. Yalova istikametinden gelen Otobüsler ilçe merkezine girerek yolcularını alıyordu. Bursa istikametinden gelenler ise Turist yolu kenarından yolcu alırdı. Son terminal binası hususunda siyasi partiler tek tek açıklama yapıyor, En son olarak İyi parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ve İl başkanı İsmail Kaya Celal Bayar'ın anma töreni münasebeti ile bir dizi ziyarette bulundular.
Genel seçimlerin kendini iyice hissettirdiği atmosferde biz o havaya kapılmak istemiyoruz.
Anılarımıza sahip çıkıp geleceği inşaa etme gayretindeyiz. Bizden sonra ki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma gayretindeyiz.
Sebahattin Ali acısı ile tatlısı ile bu topraklarda iz bırakmış bir aydınımız, onun Türkçeciliğine hayranım.
Defaaten yazdım ama yine yazacağım.
Özellikle Orhangazi Terminal binası boşaltılınca direk aklıma Sebahattin Ali geldi.
”SELÂM SANA SEBAHATTİN ALİ”
Bugün size Sebahattin Ali’nin Orhangazi maceralarından bahsedeceğim.
Hayatı hep mücadele ile geçmiş inandığını yaşamaya çalışmış saygıyı hakeden bir edebiyatçımız.
Zorluklar ile geçen hayatında bunaldığı dönemlerde Orhangazi’ye uğrayan Sebahattin Ali’nin Orhangazi’ye bıraktığı izleri Orhangazi’de bugünde görebilirsiniz.
Hatta Halen hali hazırda Sebahattin Ali tanıyan beraber vakit geçirdiği dostları mevcuttur. Hayatından etkilenenlerden biride Rahmetli Ali Aksoy abimizin babasıdır. Bir oğluna Sebahattin bir Oğluna Ali ismini vermiştir. Orhangazi’de eskiden Canbazlar kahvesinin üzerinde bir otel varmış. Sebahattin Ali Orhangazi’ye gelince bu otelde kalmış.
Bugün ise ne otel kaldı,ne de Canbazlar kahvesi eski Orhangazi’den eser yok.
Sebahattin Ali’nin hızlı hayatını herkes bilir okumuştur. Bugün daha çok Orhangazi günlerini yazacağım.
Çok eski bir baskıdan okuduğum Selâm hikayesi Orhangazi’de geçmektedir. İlk baskısı 1940 yılında yapılan hikaye Orhangazi ilçemizin geçmişi hakkında bilgi sunmaktadır.
Maddi zorluklar ile gelirken Yalova’da otostop çektigi kamyoncu Kahvelerde bırakır. Canbazlar kahvesi üzerinde ki otele güç bela yerleşir.
Hedefi İzmir’dir ancak bir kaç gün Orhangazi’de ki dostlarını ziyaret eder.
Orhangazi’nin devrimci çocuklarının geçmişi Makedonya dağlarından başlayıp,Selanik’e İttihat ve Terakki’den Sebahattin Ali ve Nazım Hikmet’lere kadar dayanır.
Aynı zamanda millidirler. Cumhuriyet değerlerine bağlı ve vatana millete sevdalıdırlar.
Birileri gibi etnik kimlikçilik yapmazlar, sigarasını paylaşır,ekmeğini bölüşür.
Köylü ile köylü, İşçi ile işçidir. Sebahattin Ali böyle bir ortamda Yaşamış ve mücadelesine devam etmiştir.
Efkârlı gecelerin sigarasını Orhangazi’den tedarik edermiş.
Göl çevresinde gezer, efkâr dağıtırken Kuyucaklı Yusuf ve Selâm hikâyesi yazıldı.
Vefatının 77. Yılında Türk edebiyatının en nadir kalemini saygıyla anıyorum.
Ruhu şâd olsun.
Hikayenin başındaki güzel şarkının sözleri ile bu faslı kapıyorum.
“Kirpiğine sürme çek kına yak parmağına
Bu yıl yaşın girecek kız gelinlik çağına
Anlatıyor duruşum ben sana vurulmuşum
Ko düşsün gönül kuşum saçlarının ağına”
Eserin künyesi
Beste: Refik Fersan
Güfte: Fâruk Nâfiz Çamlıbel
Makam: Nikrîz makamı
Usûl: Oynak usûlü
SELAM HİKAYESİ VE KUYUCAKLI YUSUF
Orhangazi Terminali yıkılır iken Orhangazi'de herkesin unuttuğu bir konuyu yazmanın verdiği şevk ile yazıyorum.
Kuyucaklı Yusuf hikayesi Belçikalı civarında Sebahattin Ali'yi traş eden berber de Hikayeleşti. Orhangazi'li idi.
Sebahattin Ali, Yusuf'un hayatı üzerinden Orhangazi'nin o yıllarda ki sosyal yapısını yansıttığı hikayesinde çok önemli ip uçları veriyor.
Eşinden ayrılan Yusuf'un dramı hikaye eden Sebahattin Ali Berber koltuğunda dinlediği olayı hikayeleştiriyor.
Bugün bile kendisinden bahsettiren hadise işte Bu atmosferde kalemden kağıda geçiyordu.
1940'ta basılan Hikâyenin Orhangazi'de geçtiğini Orhangazi'liler dahi unuttu.
Rahmetli Ali Aksoy ağabey'e sormuştum.
Oda anlatmıştı.
Babam aydın bir insandı. Sebahattin Ali Orhangazi'ye geldiğinde babamla görüşüklerini ve sohbet ettiklerini anlatırdı. Hatta biz doğunca Ağabeyime Sebahattin banada Ali adını babam koymuş derdi. "
İşte bu hafta Terminal binası boşaltılınca usuma düşen konu bu oldu.
Yazmak istedim.
Kuyucaklı Yusuf'tan aktarayım 1940 Orhangazi'sini isterseniz;
SEBAHATTİN ALİ ORHANGAZİ MACERASI
Yalova'dan Otostop çekerek Orhangazi'ye kendini ve eşyalarını otele yani Cambazlar kahvesinin oraya atan Sebahattin Ali Biraz soluklandıktan sonra Yavaş yavaş göle gider. Gölden alacağını aldıktan sonra Tekrar Cambazlar kahvesi civarına gelir.
Ufak can sıkıcı ilçede ne yapsın.
İstanbul, İzmir gibi değil canı sıkılır, sabah araba saatini bekler iken Berberde traş olayım der; Kuyucaklı Yusuf hikayesi bu berberde başlar, Yalova istikametinden gelecek olan aracı bekler iken kocaman bir hikaye çıkar ortaya. İzmir'de ki arkadaşlarına yolluğunu aldıktan sonra Orhangazi'ye hediye hikayeyi 1940 yılında baskı yapar. Halen Türk edebiyatında saygın bir yeri olan bu hikayeyi herkes okur ama nerde yazıldığını bilmez. Kuyucaklı Yusuf hikayesini Anadolu'da bir yerde yazıldı zanneden bir çok okuyucu var. Kuyucak Aydın ilimize bağlı bir belde, Orhangazi Ege'den Güneydoğu'dan Balkanlar'dan göç alan bir ilçe ezelinden beri, Eski Orhangazi'den ne var ise hepsi bir bir yok oluyor. Doksanlı yılların çocuğu olarak hayıflanmak ayıp mı günah mı bilmiyorum ama Eskileri özlüyorum. Her halde eski kafa olmamdan olsa gerek.
Sürçü lisan etti isek affola...
Yeni haftanız Güzel, Sağlık Sıhhat ve esenlik içinde, Hızır nebi ve Ricaül Gayb Erenleri yoldaşınız olsun...