Yılmaz Akkılıç hocanın kitapları ile çok küçük yaşta tanışmakla bahtiyarım. İlk yazılarımı onun kitaplarından kaynaklandırmıştım. Orhangazi ilçemizde onun kitaplarını kaynak gösteren ilk kişiyimdir desem yalan olmaz.

Yılmaz Akkılıç hocanın sağlığında karşısında konuşamayanlar, şimdilerde hakkında ileri geri konuşur olmuşlar. Bilmeyenler için Yılmaz hocayı kısaca tanıtayım;

YILMAZ AKKILIÇ KİMDİR?

1891 Erzincan Kemah doğumlu süvari subayı Abdülhalim Akkılıç ile ev hanımı Pakize Hanım'ın ilk oğulları olarak Şanlıurfa'da dünyaya gelen Musa Yılmaz Akkılıç, ilköğrenimini İstanbul, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Siverek'de tamamladı. Ortaokulu Bursa İkinci Ortaokulu'nda okudu. İki yıl Bursa Erkek Lisesi'ne gittikten sonra, lisenin son yılını Işıklar Askeri Lisesi'nde okuyarak, 1953 yılında bitirip süvari subayı olduğu Kara Harp Okulu'na girdi. Silahlı Kuvvetler bünyesinde İstanbul, Ankara, Erzurum ve Urfa'da çeşitli kademelerde görev yaptı. 1956 yılının 26 Mayıs'ında Güner Öner hanımla evlendi. 1957 yılında Hilmi Abdülhalim adında bir oğulları ve 1959 yılında Naciye Pınar adında bir kızları dünyaya geldi.
12 Mart Muhtırası'ndan sonra kendi isteği ile, binbaşı rütbesinde iken askerlikten ayrıldı. Madanoğlu Davası'nda Ankara ve İstanbul sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı ve tüm diğer yargılananlarla birlikte aklandı.

Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü'nde Ankara, Fethiye ve Mudanya'da görev yaptıktan sonra 1973 yılında emekli oldu.

ERTUĞRUL MAT'IN ANILARINDA YILMAZ AKKILIÇ

Burada bir parantez açmak istiyorum. Sıkıyönetim mahkemesinde yargılanıp aklanmış bir kişinin arkasından darbeci denmesi hiç hoş bir durum değil, Bursa'lı Avukat,Gazetesi, Siyasetçi Ertuğrul Mat Bey'in anılarını okuyorum. İkinci ciltte Birde ne göreyim; Yılmaz AKKILIÇ hocaya darbeci yakıştırması yapılmış. Sosyal medya üzerinden kendisine yorum yaparak eleştireceğimi bildirdim. Yılmaz AKKILIÇ hocayı sevmek zorunda değilsiniz. Kızabilirsiniz de ama darbeci yakıştırması yapmak hiç yakışmamış. Darbecilerin mektupçusu idi demek hiç yakışmamış. Kaldı ki Anıları okuyanlar Ertuğrul Bey'in askerler ile olan ilişkisine ne diyecek merak ediyorum.

YILMAZ AKKILIÇ VE BURSA

Bursa'yı gönülden sevmiş Kazım Baykal hocadan sonra İkinci sırada Kuşkusuz Yılmaz AKKILIÇ ismi geldiğini herkesten duyabilirsiniz.
Tarih hususunda çok titiz olan Yılmaz hoca Halkevi yayın Organı Uludağ dergisinde 1949 yılında başlıyor yazmaya, 1949'dan itibaren sanat, siyaset yazıları ve kendisiyle yapılan çeşitli söyleşiler Ant, Yeni Ant, Bursa’nın Sesi, Bursa Hakimiyet, Ayyıldız (Ankara), İlkadım (Muğla), Emek (İnegöl), Devrim (Ankara), Cumhuriyet (İstanbul), Demokrat (İstanbul) gazeteleri ve çeşitli dergilerde yayımlandı.

Şimdi ki sözde tarihçileri çok azarlamıştır.
Senden tarihçi olmaz dediği kişiler şimdi boy boy kitap yazmaktadır. Yılmaz AKKILIÇ hoca inanın yanışmamış, çünkü boy boy kitap yazan sözde tarihçi özde dolma kalemler tarihi katletmeye devam ediyor, hemde ant içmiş gibi sahte tarih üretiyorlar. Siyasi hayatına özellikle girmiyorum.
Bursa'da Gerek gazetecilik gerekse Bursa tarihine turizme ve tanıtımına verdiği emekleri unutamayız.
Gazetecilik hayatında Gemlik körfez'de köşe yazılarına arşivden ulaşabiliyoruz.Geçtiğimiz yıl dostum Kerim Bayramoğlu'nunda içinde olduğu ekip Gemlik gazetelerini tarayıp dijital ortama aktardılar. Bursa'da Kurtuluş savaşına dair en kapsamlı kitap hiç kuşkusuz Yılmaz AKKILIÇ hocanın "Kurtuluş Savaşı'nda Bursa" kitabıdır.
Bursa için bu kadar emeği geçen başka kaç kişi vardır? Memleket için bir çivi çakanı başımızda taşıyoruz. Bir tarih öğrencisi gözüyle Yılmaz Akkılıç hocama müteşekkiriz.
Kitapları, yazıları, emekleri zayi olmadı. Olmayacak.

Nilüfer ilçemizde adıyla müsemma Kütüphanesi var. Her yıl düzenlediği etkinlikler ile adı ve ruhu yaşıyor.
Bursa tarihine katkıları unutulmadı.
Bugün bile adı yaşıyor ise ki yaşıyor, bu tarih disiplini ve ailesinden aldığı eğitimi hayatına nakşetmesi ile olmuştur.

YILMAZ AKKILIÇ HOCANIN ESERLERİNDE ORHANGAZİ
Basın;
1. Orhangazi ile ilgili Gazeteler (Cumhuriyet Dönemi Bursa Basını)
Orhangazi Postası – 1960’larda kısa süreli çıkan yerel gazete.
Orhangazi Haber – 1960’ların sonlarına doğru yayımlanan küçük yerel gazete.
Orhangazi’nin Sesi – 1970’lerde bazı sayıları bulunan yerel yayın.

Devlet Rıcali;
2. Orhangazi doğumlu veya ilçede görev yapmış kişiler (Bursa’nın Yüzleri)
Kaymakam Mehmet Bey – Akkılıç, Orhangazi’deki kaymakamlık görevinden bahsediyor.
Belediye Başkanı Ahmet Bey – 1950’lerde Orhangazi’de görev yapan belediye başkanlarından biri.
Öğretmen ve yerel yöneticiler – Orhangazi kökenli birkaç kişi kısa biyografide geçiyor.

3. Orhangazi ile ilgili Yayınları (Bursa Kitaplığı)

Orhangazi Tarihi ve Kültürü – Broşür / küçük kitapçık olarak listelenmiş.
Orhangazi’nin Basın Tarihi – Yerel matbaalar ve gazetelerle ilgili kısa not.

ALİMİN ÖLÜMÜ ALEMİN ÖLÜMÜ GİBİDİR.

Kalça kırığı rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılacak protez ameliyatı öncesi kalp krizi geçiren Yılmaz Akkılıç 28 Nisan 2010 tarihinde Bursa'da yaşamını yitirmiştir.
Mezar taşında Yılmaz Akkılıç'ın kendi yazdığı kısa bir şiiri yazılıdır:

"Ben, arka bahçemizde bülbüllerin şakıdığı...

Foryaların, sakaların karşılıklı notalar döktürdüğü...

Güvercinlerin, kumruların dem çektiği...

O geçmişten gelenlerdenim."

Ruhu şâd olsun.