Hayatımız durmadan koşturmak, acele etmek, her işi ben hallederim modunda dolaşmak için çok ziyan edici gözüküyor. Dolu dolu yaşamak, her anın hakkını vermek istiyorsak biraz daha yavaşlamalı gözümüzün önündeki güzellikleri görmezden gelmemeliyiz.
Yaptığımız işlerde acele etmek, gideceğimiz yol için aceleci olmak, hayatı koştururcasına yaşamak bizlere sadece daha fazla yorgunluk veriyor… Elimizdeki işi yapma amacımızı, işin manasını bize, topluma faydalarını göremez hale geliyoruz.
Gideceğimiz yolda, yolun bize katacaklarını alamadan, seyir defterimize iki, üç güzel anı ekleyemeden yolları çabucak bitirmeye çalışıyoruz. Aceleci olup, yaşamdaki manayı düşünemeden, bir fayda sağlayamadan hayatın sırlarını çözemeden koşarcasına hayat yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Bu koşturma nereye kadar? Artık yaşamın MANASINI Özümsemek nasıl olurdu?
MANAYI düşünmek, yapılan faydaları görme zamanı…
Gereksiz koşturmaları durdursak mı? Duraksayıp bir an? Yavaş, esneklik içinde.
Bu yaşamı tüm zerremizde hissederek.. MANA her nefes de alışımızda, bu yaradılışı görebilmekte… Aldığımız nefesten, baktığımız gökyüzüne kadar.
Hayatımızdaki her şeyi tüm duyularımızla özümsemek…
Varlığımıza şükrederek…
Aydınlık günlere…