Atış Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Atış ile başlayalım. Çok değil iki yıl önce Bursa’nın itibar listesinin zirvesinde oturan bir kişi idi. Bursaspor forma sponsorluğu, Bursa festivalinin ana sponsorluğu, her çeşit sporun, konserlerin ve sosyal etkinliklerin sponsoru olan Ahmet Atış’a güvenmeyen adeta taş olurdu.
Atış Yapı bu yere tesadüfen gelmedi, bir yapsatçı olarak Downtown projesine kadar yaptığı bütün taahhütleri zamanında yerine getirmiş, başarılı işlere imza atmış bir inşaat firması idi.
Downtown projesinin, imara aykırı yapısı, projeden taşan fazla katlarla tartışmaların odağında idi. Pandeminin de etkisi ile sürecin verimli olmaması sonucunda otel, iş merkezinin hayata geçirilememesi, spor ve sosyal donatı alanlarındaki eksiklikler, lokasyon handikapı olan AVM yi de zorlamaya başladı.
Tabi ki; ilan edilen enflasyon kat kat üzerinde artan inşaat maliyetleri ile sonun başlangıcının kapısı aralandı.
Yapsatçı mantığında temelden hatta projeden satılan daireler vardır. Hiçbir yapsatçının kendi parası ile inşaatı bitirip sonra satışa başladığına tanık olamazsınız. Temelden ucuza başlayan satışlar inşaat süreci devam ettikçe dairelere zamlanır.
Ev sahibi olmak isteyenler, oğluna, kızına ev almak isteyenler temelden girerek bir yandan ucuza daire alırken ödemelerde vade esnekliğinden de yararlanırlar.
Atış Yapı kampanyaları bence şu anda medyada sonu “ev” ile biten çeşitli kurumların her dakika yayınlanan 5 ayda faizsiz ev sahibi olun diyen ve saadet zincirini hatırlatan kurayı ekleyen kampanyalarından çok daha anlamlı idi.
Çünkü Bursa’da gösterebileceği yüzlerce örneği vardı.
Atış Yapı’ya mağdurları faiz almak, havadan para kazanmak için Çiftlikbank gibi fare kapanındaki peynire kanan insanlar değil, birikimlerini ev sahibi olabilmek için devletin yasal saydığı Yapsatçı İnşaat sektörüne yatırmışlardır.
Öte yandan Bursa’nın afişlerle donatıldığı ve Ahmet Atış’ın yöneticisi olduğu Carrefour projesinin paydaşı yapılan satışların yanlış olduğu konusunda bilgisi yok mudur ki; kriz patlayınca ellerini yıkayarak enkazdan çıkmaya çalışıyor.
Asansörcünün medyasına dediği gibi madem ATIŞ YAPI ‘nın yetkisi yoktu neden araziye apartman büyüklüğünde tabela asmasına izin verdin diye sormazlar mı?
Kayapa’ daki SMART EVLER in 4 ve 5 etap arsa mülkiyetleri halen Büyükşehir Belediyesinde deniyor. CARREFOUR a çürük raporu veren Nilüfer Belediyesi ve arazinin sahibi olan BŞB SMART EVLER 4 ve 5 için suç duyurusunda bulunamaz mı idi?
Herkes bir yerlere fatura kesiyor ama kimse gerçeğin peşinde koşmuyor.
Bursa Milletvekillerinin toplam 50 bin kişiye varan mağdurları dinlememesi ve çözüm üretmek için çaba sarfetmemesi ciddi hayal kırıklığı yarattı.
TMSF duruma el koyunca, ucuz almaya kalktılar oh olsun diye ahlaksızca konuşanlara diyecek sözüm yok. Onları hayal aleminde yaşayan, yüreği nasırlı zavallılar olarak görüyorum.
Bence süreç TMSF üzerinden devletin dahil olmasıdır ve doğrudur.
Atış Yapı sorumlularının tutuklanmalarını da doğru buluyorum.
En azından başkalarının haklarını yok edecek “baskılardan” kurtuldular.
TMSF kısa zamanda tablonun fotoğrafını çekip mağdurların haklarının yok edilmeyeceği bir çözüm bulabilir. Çünkü yöneteceği başta Down Town ‘da otel, iş merkezi, mağazalardan oluşan, diğer arsalar, devam eden inşaatlar ve başlanmış projeler olmak üzere elinde ciddi varlıklar var.
Geçen hafta Atış Yapı Mağdurları sessizce bir etkinlik yaptılar ve Babylon önünde siyah balonlar uçurarak basın açıklaması yaptılar ama orada hissettiklerim yangının ve enkazın büyüklüğüne dair korkularım oldu.
Mağdurlar belirsizlik ortamında her gün kırılan umutlarının ve hepsinin kendine özel sorunları olan Babylon, Kayapa Smart ve Carrefour projelerinin sorunlarının çözümü için devletin nefesi olan TMSF nin özveri ile çalışarak bu sorunu çözeceğine inanıyorlar.
Mağduriyet sadece yatırımcıların değil ki; yüzlerce tedarikçi, üretici ve çalışan işçi acı çekiyor.
Ve hepsi devletin gücü de, varlık nedeni de bu kara tabloya çözüm bulabilir inancını taşıyorlar.
Bazı mağduriyetlerimiz olabilir çözüm için makul ek yükleri sineye çekeriz ama hak gaspı olmasın diyorlar.
Atış Yapı’nın işlerin bu noktaya gelmesinde elbette vereceği hesap ve çok vebali var.
Bu yangına benzin döken diğer unsurların dahlini unutup, emekler ve birikimler yok sayılırsa Bursa’nın devletine güven duygusu dumura uğrayacaktır.