Bursa'da gazetelere köşe yazısı yazmaya başladığım ilk günlerden bu yana bilime olan inancımdan dolayı BAOB' u çok önemsedim.

Başkanlarının sağına soluna bakmadan bütün toplantılarına katılmaya çalıştım, hepsi ile dostluklar kurdum ve saygı duydum.

Bana göre farklı siyasi görüşlere sahip olsalar da hepsi Bursa sevdalısı birer efsane idi.

Bana göre Füsun Uyanık başta olmak üzere, Şahin Gencal, Necati Şahin, İbrahim Mart (Ocak), Kayıhan Pala, Engin Er, Necla Özkaplan Yörüklü, Orhan Sarıbal dönemlerinde Bursa halkı adına özveriyle çalıştılar.

Siyasete zıplamak için seçilenlere karşı yazılarımda tavrımı net olarak koydum. Siyaset de bir anlamda topluma hizmet kurumudur ve günü geldiğinde o yola girilir ama mesela Bursa BARO başkanı seçilip, kendi ikbali için 3-4 ay sonra Milletvekili adaylığına soyunup istifa eden zatı unutmam mümkün değildir. Muhterem hala seçilemedikçe eksen değiştiriyor.

BAOB 'un yazılı olmayan şöyle bir kuralı vardı.

Bursa ile ilgili bir konuda görüşlerini açıklamak için yapılacak toplantıya bütün medya ve köşe yazarları aranıp davet edilirdi.

Bu davetlerin takipçisi ve katılımcısı olarak ertesi gün kendi düşüncelerimi katarak köşemde yazardım.

BAOB un şöyle de bir derdi vardı.

Büyük emeklerle hazırlanan sunumların ve eleştirilerin BŞB Başkanı tarafından dikkate alınmamasından yakınırlardı.

Haklılardı da; eğer dikkate alınsaydı, Bursa'ya bir çok yanlış yapılmazdı.

Bunu bazen muhalif bazen yandaş duruşu ile en çok Necati Şahin'de görürdük.

Hemen aklıma gelen birkaç şeyi paylaşayım.

Bursa Atatürk Stadı yerinde geliştirip orada kalırdı, ölüm yolu denilen Dobruca- Uludağ yolu yapılmazdı, raylı sistem daha çok yer altından giderdi ve anayoldan şerit çalmazdı, İpek böceği hep sola olan dönüşlerde sorun yaşayıp aşınmazdı, zengin(!) mahallesi Balat, Kemerçeşme gibi labirente dönmezdi. Önce Şehir Hastanesi yapılıp sonra yol yapılmazdı, T2 yerine o şeride konacak birkaç metrobüs, garaj hattı yatırımını neredeyse sıfırlarken hizmeti de misli ile katlardı.

Uzun zamandır BAOB toplantılarına katılmıyorum.

Zaten düzen değişti ve kimseyi davet eden de yok.

Mimarıyla , mühendisi ile kişisel hesaplar yapılıyor, kurum bilgileri ve süreçler belli ki; etik olmayan bir şekilde el altından birilerine servis ediliyor.

Belki de yazının tamamı gönderilip kendilerine güç vehmediliyor.

Bu gidiş size güç kazandırmadığı gibi temsil ettiğiniz kurumu ve makamı sorgulatır.

Bazı oda yetkililerinin kendilerine verilmesini istedikleri özel, resmi ballı börekli projeleri, işleri alabilmek için ateş ettirdikleri iddia ediliyor.

Öyle yaparsanız bu iddialara nasıl cevap vereceksiniz.

Bu tavrın adını koyarsak herkes üzülür ama ahlak sorunu olduğu kesindir.

Bursa'da dikey mimariye ihtiyaç yokken kuleler dikiliyor, ovalar janjanlı isimli barakalarla talan ediliyor, gıkınız çıkmıyor.

Sürekli nokta atışı yaptırmanızın nedenini çözmek hiç de zor değildir.

Hisseli parsel satışının yasak olduğunu köydeki muhtar biliyor da fırıldak bir düzenle tarım arazilerine Şeyh Şamiller(!) tarafından kaçak villalar dikildiğini akademik odalar bilmiyor mu?

Bu görevleri ticarete basamak, yakınlara menfaat, rakiplere tehdit, siyasete paraşüt olarak kullanamazsınız.

Bursa Karadeniz gibi dalgalı değildir, biraz geç davransa da hak edenin hakkını teslim eder.

Bu tavrın adını koyarsak herkes üzülür ama ahlak sorunu olduğu kesindir.

Yarım yamalak servis edilen cımbızlı bilgilerle, yetki ve sorumluluk alanlarını bilmeden kurum ve kişileri zan altında bırakmak olmaz.

Kripto işler ile Akademik Oda tanımlarını bir araya getirtmeye hakkınız ve haddiniz yoktur.

Bir de Nilüfer konusu var.

Bir başkan yardımcısı ya da başkan usulsüzlük, yasa dışı işler yaptıysa ardından dedikodu yapılmaz. Delilleri ile birlikte mahkemeye verilir ve yasal süreç başlatılır.

Nilüfer'in son 25 yılına imza atmış selef başkanını sorgularken siyasi ahlak ve nezaketi unutanların, Mudanya'da yaşatılan goygoy ve pışpış dönemi gibi beş yıl sonra nasıl uğurlanacağını erkenden yazacağım.

Benim yüzüne yazdığım Hayri Başkanın ardından yazılanları ibretle okuyoruz ama Tirilye stadında çöpler iki katına çıktığı halde deniz kirli diye tek satır yazan yok.

Kendisine sordum.

Büyükşehir oraya arıtma yapacak dedi.

Olsun yanında su pompaları var bari çöpü temizleyin pislik sızmasın dedim ama Deniz bey sanırım kendini Mudanya Belediye Başkanı değil, Bademli muhtarı sanıyor.

Bir bilene sordum orası futbol sahası olarak tescilli başka şey yapılamaz ve zaten yanında BUSKİ nin içme suyu pompası var arıtma yapamaz dedi.

Yazmayı çok özlemişim ve heybemde çok şey biriktirmişim devam edeceğim.