Bursa Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’ndaki Haziran Ayı Değerlendirme toplantısında konuşan Başkan Mustafa Bozbey, bir ay boyunca yapılan çalışmaları, gerçekleştirilen hizmetleri ve önümüzdeki aylara dönük hedefleri açıklarken toplantının ana gündemi “Turizm” oldu.
Kurumların özellikle Büyükşehir’in aylık basın toplantılarını çok önemsiyorum. İlçe belediyelerinin de her ay olmasa da üç aylık periyotlarla bu toplantıları yapmalarını öneriyorum.
Gündem birikmediği gibi belediyenin kendini ve sorunları ifade etmesi bakımından değerli buluyorum.
İlk gündem “Yangına önlem ceza ile alınır!”
Bozbey’in ilk gündemi, ülkenin gündemi olan yaşanan yangın fırtınasıydı.
Son haftada ortalama 10 dakikaya düşen yangın ihbarlarına BŞB itfaiye ekiplerinin zamanında müdahalesi sonucunda, yangınların büyük felaketler yaşanmadan söndürüldüğünü ifade etti.
Anız yakmanın anlamsızlığını ve getirdiği riskleri uzun uzun anlattı ve anız yakanlara cezai yaptırımlar uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Kesinlikle doğru ama dahası var…
Trafik lambalarında kuş serisinden en lüks otomobillere kadar istisnasız hepsinde kadın erkek ayırmadan ön camdan sarkan ellerde yanan sigaralar görüyoruz. Sosyal hastalıklı bu tipler eğitime ve tedaviye muhtaçlar ama uyarsınız başınıza bela olurlar.
Bunlar trafik ekiplerince sıkı bir şekilde denetlenmeli, fotoğraflanmalı ve plakaya ceza yazılmalıdır. Bizler de fotoğraflı olarak EGM ‘ye ihbar etmeliyiz.
Şehirde bunu yapanlar aynısını şehirlerarası yolculukta da yaparlar ve camdan attıkları sigaralar ile orman yangınlarına neden olurlar.
Deprem kendisini unutturmuyor…
Bursa’da 1 Temmuz’da yaşanan deprem ile kentsel dönüşümün yine gündeme geldiğini ifade eden Bozbey bu konuda çözüm için hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Nilüfer’de maksadın aşılarak rantsal dönüşümden bile fazlası yapılarak Nilüfer’in yaşanmaz hale gelmekte olduğunu üzülerek yaşayanlardanım. Kentin imar anayasası olan 1 / 100 binlik planların tamamlanması ile ranta dur deneceğini ve bu sayede başta Altıparmak mahalleleri olmak üzere gerçek kentsel dönüşüme yol açılacağını düşünüyorum.
Ne zaman ve nasıl vuracağı bilinmeyen depreme dua ile inşallah ile maşallah ile çözüm bulunmaz. Depreme dayanıklı binalarla çözümlenir. Çünkü deprem değil, çürük binalar öldürür.
Bursa turizm pastasından payını alıyor mu?
Turistin ortalama 1,4 – 1, 7 gün arası geceleme yaptığı bir ilin turizmden ciddi bir pay alması mümkün değildir. Geceleme sayısının 3 ila 5 güne çıkarılması için lokasyonlar, planlar, organizasyonlar, mekanlar yapılması gerekir.
Turisti sizin istediğiniz kalıba sokup mutlu etmek mümkün değildir.
Dünyada bütün beş yıldızlı oteller aşağı yukarı aynıdır. Turist Bursa’ya 5 yıldızlı otelde kalmak için gelmez. Eski Kaplıcada hamam keyfi için gelir. O zaman sizin Eski Kaplıcayı kapalı tutmak gibi bir lüksünüz yoktur.
Mesela Dünya’da bile bir birkaç örneği olan Karacabey Longoz Ormanlarını gezmek bir gündür. Ama içinde çay kahve içecek, yemeği geçtim bir tost yiyecek bir mekânınız yoksa, günlük binlerce ziyaretçinin her birinden en az 1000 TL para almıyorsunuz demektir.
Sonuç olarak turizm bir vizyon işidir.
Başkan Bozbey ‘de Bursa’da turist geceleme süresini ilk etapta 2, sonrasında 3 güne çıkartmayı hedeflediklerini ifade ederek, “Bursa turizminde artık ezberleri bozduğumuz bir döneme girdik. Sadece tanıtım yapan değil, yön veren; sadece destekleyen değil, birlikte üreten bir belediyecilik anlayışıyla çalışıyoruz” diyerek vizyonunu ortaya koymuştur.
Bursa’nın suyunun kıt kaynak olduğunu bilmiyoruz!
En pahalı su olmayan sudur.
Doğancı Barajı yapılmadan önce Nilüfer Çayı akıyordu, Bursa halkı da ona bakıyordu.
Bursa’nın nüfusu 300 binlerde iken evlerde su sorunu yaşanıyordu. Bizler o zaman çeşmeden akan suyun değerini iyi bilirdik. Çünkü özellikle yaz aylarında şebeke suyu nöbetleşe verilirdi. Şimdi 3,5 milyonluk Bursa’da BUSKİ suyu kesintisiz aktığı için değerinin farkına varılmıyor ama kuraklık barajları zorluyor. Bursa’da suyu tasarruflu kullanmak kent milliyetçiliğidir. Su bitince bedelini çok pahalı öderiz. O nedenle şehir şebeke suyunu çok dikkatli kullanmalıyız işlenmiş BUSKİ suyu ile bahçe çim, sulanmaz, otomobil yıkanmaz.
Param var yaparım hiç olmaz.
Vakıflar Bursa’ya İhanet mi ediyor?
Vakıf kurmanın ve olmanın amacı insana ve topluma hizmettir. Ama Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü hatırladığım kadarı ile sokağa çıkma yasağının olduğu Pandemi döneminde bile kira tahsilatlarını ertelememişti. Aynı dönem İş insanı Dikran Masis yüzlerce kiracısından birkaç ay kira almamış ve bunu onların yaşaması lazım, onlar biterse ben onlar gibi yeni kiracılar bulamam diyerek izah etmişti.
Balibay Han Belediye tarafından pek aslına uygun olarak restore edilmemiş ve dükkancıklar yaratılarak bir anlamda, perakendeci hanına çevrilmişti.
Ufak dükkanlar maksadına uygun şekilde kiralanmak yerine üç on kuruşa derneklere verildiğinden canlılığı yoktu. Bu da sakıncalı kişiler tarafından maksada uygun olmayan ortam yaratılmasına neden oluyordu.
“Balibey Han’ı 90 günde boşaltın dendi”
Balibey Han’ın zemin katında Bursa Gastronomi Merkezi yaparken bir engelle karşılaştıklarını açıklayan Başkan Bozbey, şunları söyledi;
“Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü önceki gün bir yazı göndermiş. Diyor ki ’90 gün içerisinde Balibey Han’ı terk edin’. Orada Bıçak Müzesi’ni açtık. Balibey Han'ı toparladık. Gastronomiyle alakalı bir çalışma yapıyoruz. İletilen yazıda, turizm yatırım belgesi ve turizm işletme belgesinin alınmaması gerekçe gösterilerek Balibey Han kira protokolümüz feshedilmiştir ve 90 gün içinde yapıyı boşaltmamız talep edilmektedir. 22 sene boyunca bu karar alınmamış ve alınamamış. Biz geldiğimiz o günden bu yana proje üretiyoruz. Oradaki işletmeyi çıkartmakla uğraşıyoruz. Onu çıkardıktan sonra kendi projemizi uygulamayı ve belgeyi almayı hedeflerken bize ‘terk et’ diyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne sorarım. 22 sene buna niye müsaade ettin? Konuyu Bursalıların takdirine bırakıyorum. Hem kadın kooperatiflerinin faydalanacağı hem de Bursa gastronomisinin olacağı, gelen turistin zaman geçireceği, müzeyi de gezeceği bir alanı oluşturmaya çalışırken gelen yazı budur. Bu konuyu Valimizle de görüşeceğim. Bu yaklaşımı insani olarak Bursalılar ve turizm açısından doğru bulmuyorum”. dedi.
Benim Bursa’m güzel şeylere layıktır.
Bursa’nın siyasetin güzel yüzü ile yönetilmesini ve başta Belediyeler olmak üzere kent dinamiklerinin hizmeti ibadet görmesini diliyorum.
Bursa tarihine adını yazdıran Belediye Başkanları ve Belediye Meclisi de var. Dönemi tozlu raflarda kalmış adı unutulanlar da var.
Merinos AKKM, Nilüfer Vadisi, Batçıklar, Botanik Parkı, Mihraplı Parkı, Hanlar Bölgesini, Nilüfer Mucizesini de biz yaptık.
Kentsel plansızlığın nimetlerinden(!) yararlanarak kurduğumuz ucubelerle de bu şehrin üstünde de biz tepindik.
İnsanlar sadece “iyi insan ve kötü insan” diye ikiye ayrılır.
Bunun dışında sınıf, ırk, din, mezhep diye kategoriler yoktur.
Biz iyilerden olalım diyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman GÜRÇAY
Benim Bursa’m güzel şeylere layıktır.
Osman Gürçay yazdı…
Bursa Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’ndaki Haziran Ayı Değerlendirme toplantısında konuşan Başkan Mustafa Bozbey, bir ay boyunca yapılan çalışmaları, gerçekleştirilen hizmetleri ve önümüzdeki aylara dönük hedefleri açıklarken toplantının ana gündemi “Turizm” oldu.
Kurumların özellikle Büyükşehir’in aylık basın toplantılarını çok önemsiyorum. İlçe belediyelerinin de her ay olmasa da üç aylık periyotlarla bu toplantıları yapmalarını öneriyorum.
Gündem birikmediği gibi belediyenin kendini ve sorunları ifade etmesi bakımından değerli buluyorum.
İlk gündem “Yangına önlem ceza ile alınır!”
Bozbey’in ilk gündemi, ülkenin gündemi olan yaşanan yangın fırtınasıydı.
Son haftada ortalama 10 dakikaya düşen yangın ihbarlarına BŞB itfaiye ekiplerinin zamanında müdahalesi sonucunda, yangınların büyük felaketler yaşanmadan söndürüldüğünü ifade etti.
Anız yakmanın anlamsızlığını ve getirdiği riskleri uzun uzun anlattı ve anız yakanlara cezai yaptırımlar uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Kesinlikle doğru ama dahası var…
Trafik lambalarında kuş serisinden en lüks otomobillere kadar istisnasız hepsinde kadın erkek ayırmadan ön camdan sarkan ellerde yanan sigaralar görüyoruz. Sosyal hastalıklı bu tipler eğitime ve tedaviye muhtaçlar ama uyarsınız başınıza bela olurlar.
Bunlar trafik ekiplerince sıkı bir şekilde denetlenmeli, fotoğraflanmalı ve plakaya ceza yazılmalıdır. Bizler de fotoğraflı olarak EGM ‘ye ihbar etmeliyiz.
Şehirde bunu yapanlar aynısını şehirlerarası yolculukta da yaparlar ve camdan attıkları sigaralar ile orman yangınlarına neden olurlar.
Deprem kendisini unutturmuyor…
Bursa’da 1 Temmuz’da yaşanan deprem ile kentsel dönüşümün yine gündeme geldiğini ifade eden Bozbey bu konuda çözüm için hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Nilüfer’de maksadın aşılarak rantsal dönüşümden bile fazlası yapılarak Nilüfer’in yaşanmaz hale gelmekte olduğunu üzülerek yaşayanlardanım. Kentin imar anayasası olan 1 / 100 binlik planların tamamlanması ile ranta dur deneceğini ve bu sayede başta Altıparmak mahalleleri olmak üzere gerçek kentsel dönüşüme yol açılacağını düşünüyorum.
Ne zaman ve nasıl vuracağı bilinmeyen depreme dua ile inşallah ile maşallah ile çözüm bulunmaz. Depreme dayanıklı binalarla çözümlenir. Çünkü deprem değil, çürük binalar öldürür.
Bursa turizm pastasından payını alıyor mu?
Turistin ortalama 1,4 – 1, 7 gün arası geceleme yaptığı bir ilin turizmden ciddi bir pay alması mümkün değildir. Geceleme sayısının 3 ila 5 güne çıkarılması için lokasyonlar, planlar, organizasyonlar, mekanlar yapılması gerekir.
Turisti sizin istediğiniz kalıba sokup mutlu etmek mümkün değildir.
Dünyada bütün beş yıldızlı oteller aşağı yukarı aynıdır. Turist Bursa’ya 5 yıldızlı otelde kalmak için gelmez. Eski Kaplıcada hamam keyfi için gelir. O zaman sizin Eski Kaplıcayı kapalı tutmak gibi bir lüksünüz yoktur.
Mesela Dünya’da bile bir birkaç örneği olan Karacabey Longoz Ormanlarını gezmek bir gündür. Ama içinde çay kahve içecek, yemeği geçtim bir tost yiyecek bir mekânınız yoksa, günlük binlerce ziyaretçinin her birinden en az 1000 TL para almıyorsunuz demektir.
Sonuç olarak turizm bir vizyon işidir.
Başkan Bozbey ‘de Bursa’da turist geceleme süresini ilk etapta 2, sonrasında 3 güne çıkartmayı hedeflediklerini ifade ederek, “Bursa turizminde artık ezberleri bozduğumuz bir döneme girdik. Sadece tanıtım yapan değil, yön veren; sadece destekleyen değil, birlikte üreten bir belediyecilik anlayışıyla çalışıyoruz” diyerek vizyonunu ortaya koymuştur.
Bursa’nın suyunun kıt kaynak olduğunu bilmiyoruz!
En pahalı su olmayan sudur.
Doğancı Barajı yapılmadan önce Nilüfer Çayı akıyordu, Bursa halkı da ona bakıyordu.
Bursa’nın nüfusu 300 binlerde iken evlerde su sorunu yaşanıyordu. Bizler o zaman çeşmeden akan suyun değerini iyi bilirdik. Çünkü özellikle yaz aylarında şebeke suyu nöbetleşe verilirdi. Şimdi 3,5 milyonluk Bursa’da BUSKİ suyu kesintisiz aktığı için değerinin farkına varılmıyor ama kuraklık barajları zorluyor. Bursa’da suyu tasarruflu kullanmak kent milliyetçiliğidir. Su bitince bedelini çok pahalı öderiz. O nedenle şehir şebeke suyunu çok dikkatli kullanmalıyız işlenmiş BUSKİ suyu ile bahçe çim, sulanmaz, otomobil yıkanmaz.
Param var yaparım hiç olmaz.
Vakıflar Bursa’ya İhanet mi ediyor?
Vakıf kurmanın ve olmanın amacı insana ve topluma hizmettir. Ama Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü hatırladığım kadarı ile sokağa çıkma yasağının olduğu Pandemi döneminde bile kira tahsilatlarını ertelememişti. Aynı dönem İş insanı Dikran Masis yüzlerce kiracısından birkaç ay kira almamış ve bunu onların yaşaması lazım, onlar biterse ben onlar gibi yeni kiracılar bulamam diyerek izah etmişti.
Balibay Han Belediye tarafından pek aslına uygun olarak restore edilmemiş ve dükkancıklar yaratılarak bir anlamda, perakendeci hanına çevrilmişti.
Ufak dükkanlar maksadına uygun şekilde kiralanmak yerine üç on kuruşa derneklere verildiğinden canlılığı yoktu. Bu da sakıncalı kişiler tarafından maksada uygun olmayan ortam yaratılmasına neden oluyordu.
“Balibey Han’ı 90 günde boşaltın dendi”
Balibey Han’ın zemin katında Bursa Gastronomi Merkezi yaparken bir engelle karşılaştıklarını açıklayan Başkan Bozbey, şunları söyledi;
“Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü önceki gün bir yazı göndermiş. Diyor ki ’90 gün içerisinde Balibey Han’ı terk edin’. Orada Bıçak Müzesi’ni açtık. Balibey Han'ı toparladık. Gastronomiyle alakalı bir çalışma yapıyoruz. İletilen yazıda, turizm yatırım belgesi ve turizm işletme belgesinin alınmaması gerekçe gösterilerek Balibey Han kira protokolümüz feshedilmiştir ve 90 gün içinde yapıyı boşaltmamız talep edilmektedir. 22 sene boyunca bu karar alınmamış ve alınamamış. Biz geldiğimiz o günden bu yana proje üretiyoruz. Oradaki işletmeyi çıkartmakla uğraşıyoruz. Onu çıkardıktan sonra kendi projemizi uygulamayı ve belgeyi almayı hedeflerken bize ‘terk et’ diyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne sorarım. 22 sene buna niye müsaade ettin? Konuyu Bursalıların takdirine bırakıyorum. Hem kadın kooperatiflerinin faydalanacağı hem de Bursa gastronomisinin olacağı, gelen turistin zaman geçireceği, müzeyi de gezeceği bir alanı oluşturmaya çalışırken gelen yazı budur. Bu konuyu Valimizle de görüşeceğim. Bu yaklaşımı insani olarak Bursalılar ve turizm açısından doğru bulmuyorum”. dedi.
Benim Bursa’m güzel şeylere layıktır.
Bursa’nın siyasetin güzel yüzü ile yönetilmesini ve başta Belediyeler olmak üzere kent dinamiklerinin hizmeti ibadet görmesini diliyorum.
Bursa tarihine adını yazdıran Belediye Başkanları ve Belediye Meclisi de var. Dönemi tozlu raflarda kalmış adı unutulanlar da var.
Merinos AKKM, Nilüfer Vadisi, Batçıklar, Botanik Parkı, Mihraplı Parkı, Hanlar Bölgesini, Nilüfer Mucizesini de biz yaptık.
Kentsel plansızlığın nimetlerinden(!) yararlanarak kurduğumuz ucubelerle de bu şehrin üstünde de biz tepindik.
İnsanlar sadece “iyi insan ve kötü insan” diye ikiye ayrılır.
Bunun dışında sınıf, ırk, din, mezhep diye kategoriler yoktur.
Biz iyilerden olalım diyorum.