Yüksel Çolak’ın Adana Demirspor kafilesi ile birlikte uçakta çekilen fotoğrafı ile ilgili yazımda ikisi de başıma gelmedi.

Yani yazım hem doğru çıktı hem de sizler tarafından çok okundu.

Yazım üzerine çoğunluğu yazdıklarımı destekleyen epeyce telefon aldım.

Bu telefonlar içerisinde en önemlisi Yüksel Çolak’ın beni arayıp durumu anlatması oldu.

Saygılı bir sitemle söze başladı ve ona uçaktaki adam sen misin diye sordum.

Evet! Ağabey dedi.

İkinci olarak benim için en zor olan soruyu sordum.

O uçakta tesadüfen mi kafile ile birlikteydin?

Hayır Ağabey diye cevap verdi…

Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak ailece de görüştüğüm çok eski ve yakın dostumdur. Sen Erzurumlusun manevi olarak yanımızda ol ve gel maçı birlikte izleyelim dedi. Kıramadım ve maçı birlikte izlemeye gittim diye ilave etti.

Peki!

Ne var bunda yanlış olan Ağabey diye sordu.

Bak dedim ulusal yorumcu zevzekler gibi ben onu kast etmedim aslında seni severim gibi yuvarlak laflar etmeden…

‘Sen Bursaspor için günahı sevabı ile önemli bir isimsin ve bu kritik dönemde en önemli rakiplerimizden birinin kafilesinde yer alırsan bu haberdir ve yorumlanır’ dedim.

Ne yapmalıydım diye sordu?

Bence fotoğraf ben yazmasam da zaten bir şekilde sosyal medyada yerini alacaktı ve belki daha ağır eleştirilere muhatap olacaktın. Senin yerinde ben olsam fotoğrafı bir alt yazı ile kendim servis ederdim dedim.

Ağabey benim soysal medyam yok ki dedi ve ilave etti.

Ben Ali Ay’ın “her şeyi ben bilirim” tavırlarından yıldığım için Bursaspor Yönetiminden ayrılırken, kongre üyeliğinden de istifa ettim fakat Bursaspor sevdamı hiçbir zaman terk etmedim.

Bunları söylemek bana ar geliyor ama Keçiörengücü deplasmanını ben finanse ettim.

Vakıfköy tesislerinde çalışan altyapı oyuncularının etini, sebzesini bila bedel gönderiyorum dedi.

Bana da virgülüne dokunmadan cevap hakkı olarak yazmak kaldı.

Gelecekte yönetimleri yanlış yaptıklarında yine gerekirse en ağır şekilde eleştirelim ancak küfürden uzak duralım.