Bu dünyada beş kuruş katma değer yaratmadan yaşayan birileri BTSO nun Bursaspor’a olan katkısını küçümsemek için tribünlere oynuyor ve hatta BTSO’ yu tribünlerin önüne atmaya çalışıyor.

BTSO bünyesinde 60 bin civarında Bursa’da faaliyet gösteren iş insanları vardır. Bunların hepsinin Bursasporlu olmak gibi bir zorunluluğu yoktur.

BTSO nun munzam üye aidatları ve üyelerine verdiği destek hizmetleri gelirlerinden oluşan ciddi bir bütçesi vardır.

BTSO aynı zamanda ciddi sorumlulukları olan ve mali açıdan denetlenen bir kurumdur.

Harcadığı her kuruşun hesabını önce meclis üyelerine ardından bağımsız denetçilere en sonunda da genel kurulda üyelerine verirler.

BTSO, Bursaspor’un marka önemini ve değerini bilen kuruluştur ve her zaman bir formül üreterek, bazen de OSB leri organize ederek Bursaspor’a yardım etmiş ve destek vermiştir.

BTSO ben kasadan verdim oldu diyemez.

Bursaspor sevdalısı üyelerin gönüllü katılımı ile organize ettiği bütçeyi Bursaspor Başkanına yönetimine kayıtsız şartsız teslim eder.

Çok yakın bir geçmişte Başkanların basiretsizliğinden Bursaspor lisans vizelerini bile çıkaramayacak duruma düşmüştü.

BTSO yönetimi kasadan değil Bursaspor dostu iş insanlarının katılımı ve dönemin BŞB belediye başkanı ile birlikte lisans çıkarmıştı.

Dahasını söyleyeyim.

Trabzon’da Trabzonspor’u 2-1 yenerek Süper Ligde kaldığımız maç öncesi Karadeniz kampını ve iki uçakla ve yüzlerce otobüsle çıkarma yaptığımız atmosferin mimarı BTSO dur.

İkinci sene düşen Bursaspor’un vebali, basiretsiz Ali Ay’ı tekrar seçen Genel Kurulundur.

Bursaspor’da on yıldır Başkanlara karşı güven bunalımı ve dibi görünmeyen çukurda kaybolan paralar vardı.

Hesap sormayı bile bilmeyen Divan Kurulları gördük ve Genel Kurullar yaşadık.

Başkanlar “parayı ver ama hesap sorma” anlayışı ile bugün üçüncü ligdeki başarı ile öğünecek duruma düştük.

Enes Çelik ve arkadaşları büyük risk alarak yönetimi aldı.

Aslında çok basit bir şey söylediler.

“Biz açık, net ve dürüst bir yönetim modeli ile yürüyeceğiz.” dediler.

Öyle de yaptılar.

Bütün Bursa bunu bekliyordu arkalarından yürüdü.

Ekonomi çok zorlu bir süreç yaşıyor.

Şirketler zarar ediyor, kapanıyor, işçi çıkarıyor, konkordato ilan ediyor hatta batıyor.

Bu günlerde BTSO için 100 – 200 milyon da para mı diye ahmakça kelam edenlerin, Hayri’nin kahvesinde 10 TL lik çay parasını kime ödeteyim diye düşünürken sıradan bir futbolcunun aldığı 2-3 milyon Euro’ya sudan ucuz diyenlerden farkı yoktur.

Enes Çelik’in böyle rüzgar yapanların gazına gelmeyeceğini düşünüyorum.

Çünkü üst liglerde daha zorlu günler geliyor ve BTSO desteği her zaman gereklidir.

Bursaspor üzerinden niyet okumasın ve siyaset devşirmesin.

Valilik , Belediye Başkanları (Nilüfer dışında) ve STK lar kendi ağırlıklarını koyuyorlar.

Bozbey Başkan da Bursaspor sevdasının gereğini yaparak en zor günlerinde takıma sahip çıkmıştır.

Reklam verenler için reklamın değeri geri bildirimlerle ölçülür. Bunu da profesyonel P&R şirketleri yapar ve reklam bütçelerinin paylaşımı belirler.

Geçen yıl ATIŞ YAPI Bursaspor’a ciddi katkılarda bulundu adeta kahraman ilan edildi ama bugün kendisine güvenip iş yapan, yatırım yapan on bin civarında Bursa insanını mağdur ve hatta perişan etti.

İzin almadan adını yazmayacağım bir iş insanı bana “Ben Bursaspor’a helal para ile destek veren bir iki kişiden biriyim” dedi.

Bursaspor’u süfli duygularınızı alet ederek tatmin olanlara son 6 yılda yaşananları düşünmelerini istiyorum.

Hatta düşünmesinler bile sadece gölge etmesinler yeter…