Bayram mutlulukta ve tasada bir olan yurdum insanının senede birkaç gün de olsa aynı o ortak duygunun beslendiği günlerdir.

Bayramlarda varlar paylaşılır, küsler barışır, çocuklar sevinir, toplum kaynaşırdı.

Bugün hangisini yaşıyoruz?

Hiçbirini!

Çalıştıran mutsuz, çalışan mutsuz, emekli mutsuz, en önemlisi çocuklar ve gençler mutsuz...

Ez cümle ülkenin geleceği mutsuz!

Halkın hayat pahalılığında 80 leri arar olduğu bir yana paramızın 40 katı değerli döviz ile ülkemize gelen turist bile mutsuz...

Bütün bunlar yetmez gibi milli irade dik dur eğilme diye yola çıkanlar, milli iradenin sonuçlarına katlanamıyor ve ülkeyi adım adım iradesizliğe sürüklüyor.

Hukukun temel ilkesi denilen masumiyet karinesi unutuluyor ve şüphelilerin ve ailelerin onuru ile oynayarak sevkleri teşhir ediliyor.

Yetmiyor!

Cinayet, yaralama,darp,gasp,zimmet,hırsızlık vs.vs. mahkumlarına bayram öncesi ödül verilerek tahliye ediliyor ama tutuklu insanlar, ailelerinden koparılarak bayram arifesinde başka illere gönderiliyor.

Kimse kusura bakmasın ama bunun adı akıl tutulmasıdır.

Öte yandan bir barış güvercini uçurmaya çalışanlar var ama kuşun bir kanadında kan, diğer kanadında bomba var.

Elbette kanı kanla yuğmazlar ancak 50 bin Şehit ve Gazinin olduğu bir ülkede ben yaptım oldu ile olmaz.

Hem de yakın geçmişimizde başarısız bir açılım örneği varken.

DEM hükümetin samimiyetini sorgulamaya başladı bile ama ben de DEM'in samimiyetini sorguluyorum.

Çok bilenlerin hoş yazarları düşünüyordur ama yazamaz bari ben yazayım.

DEM, Bahçeli'den ilk mesajı aldığında “ KAYYUM “ atamalarını geri alınmadan masaya oturmayız deseydi samimi olduklarına inanırdım.

Bugün Suriye'deki oldu bittilerle bizim köşeye sıkıştığımızı sanmaları üzerine oynuyorlar.

Mehmet Şimşek'i hatırlıyor musunuz?

Birinci gidişinde ardından kimin ne söylediğini de unutmadık.

Ama önemli olan ikinci gelişinde ne söylediğidir.

“Ekonominin rasyonel gerçekleriyle yürüyeceğiz” demişti.

Mehmet Şimşek,3 Haziran 2023 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanı olarak göreve getirildi.

O gün USD 21.06, Euro 22.49 idi.

O gün ihracatçı zarar ediyoruz, pazar kaybediyoruz hatta batıyoruz diye haykırıyor ve döviz kurunun 35 TL bandında olması gerekir diyordu.

Olmaz dedi.

Neden çünkü ekonominin gerçeklerini bilmediğini bilmiyordu.

İki koca yıl boşa geçti.

Şirketler batmaya, ihracatçı bitmeye, ithalatçı ve rantçı semirmeye başladı.

Bir inşaat firması süreci şöyle anlattı.

2024 de inanılmaz kâr ettim dedi.

Nasıl yani taahhüt ve yapsat sektörü kan ağlıyor dedim.

Ben bu dönem hiç iş yapmadım ve kendimi kurtardım yoksa bende yanmıştım dedi.

Bugün kuş kaçtıktan, ekonomisinin selası verildikten sonra USD 39.33 EURO 44.89 oldu.

Yani iki yıl önce olması gereken oldu ama ekonominin kanı çekildikten sonra çare olmadı.

Ben hastayım diye inleyen Karadenizlinin öldükten sonra mezar taşına yazdırdığı gibi “ Hastayım dedim inanmadınız Ne oldiiii”

Mehmet Şimşek de ekonominin hasta olduğuna inanmadı,İngiliz bankerlerine muska almaya gitti.

Arife günü heyecandan uyumayan bir nesili temsil ediyorum ve sağ salim daha ne kadar bayram göreceğim şüpheli ama bu bayram kadar kasvetli bir bayram arifesi görmedim.

Yarınlar kimlere bayram olacak merak ve endişe ile bekliyorum.