Sayın Erol Ayyıldız Valim; bildiğiniz gibi Eylül ayında halkın ilk gündemi okullardır. Anneler, babalar, dedeler, nineler evlat ya da torunlarının iyi okullarda okumasını, milli eğitim alarak, ülkesini seven bireyler olarak yetişip kendine, vatanına ve milletine yararlı insanlar olmalarını isterler.
Bunun için eskiden önce devlet okulları arasında seçme yapılırdı. Hangi okul iyidir, hangi öğretmen iyidir peşinde koşulurdu. O işler adrese dayalı kayıt sistemi ile engellendi ve doğrusu yapıldı. Kendi bölgesindeki okulların fiziki ve eğitim kalitesini beğenmeyenler, okula sahip çıkmak yerine özel okullara yöneldiler.
Bursa'da özellikle beyaz yakalıların ikamet ettiği bölgelerde iş hanından, garajdan, apartmandan dönme özel okul mahalleleri oluştu.
Anne baba çalışıp, biraz da dede nine desteği olanlar bu özel okulların kapısında sıra beklemeye başladılar.
Kendisi, eşi, çocukları, şimdi de torunu devlet okullarında okuyan bir hemşeriniz olarak hep şunu savundum. Veliler, özel okulların sadece kitap parası diye indirdiklerinin yarısını mahalle okuluna senede bir kez verseler, bu şekilde devletin semt okullarını sahiplenseler çocuklar ve öğretmenler çok daha mutlu olur, eğitimin de kalitesi artar. Burada sihirli değnek sadece para vermek değil, velilerden oluşan aile birliği aracılığı ile okulun herşeyine sahip çıkmaktır.
Bunu becerebilsek, özel okulların çoğunun asgari ücret bile vermemek için 'özel' sözleşmeli mutsuz öğretmenlerin yetiştirdiği çocuklardan daha iyisini yetiştiririz.
Hal böyle olunca eğitim tüccarları eğitime yönelir, borsa kralı, döviz prensesi gibi başka ünvanlar almazlar.
Sayın Valim, Bursa'da Geçit diye bir mahallemiz var.
Bu mahalle öyle bir yerde ki; Osmangazi desen değil, Nilüfer desen değil, Mudanya desen değil ama hepsinde birden var ama arada kalmanın sıkıntılarını yaşıyor.
Geleneksel köy ve çiftçilik yaşamı da, villalardan oluşan bölge de, beyaz ve mavi yakalıların yaşadığı apartmanlar da burada mevcuttur.
Buradaki en büyük eksik ilk ve orta öğretim okulu idi.
Geçit Mahallesi Mahmut Demirtaş valimiz zamanında başlayan Bursa İl Milli Eğitim Müdürümüzün büyük gayretleri ile biten muhteşem bir okula kavuştu.
Bu güzel okulun temizliği bile yapıldı. Çevresinde oturan insanlar heyecanla yavrularını yazdırmak için bekliyor.
Sayın valim, okula müdür bile atandı ama bu eğitim yılı başında açılması konusundaki belirsizlik için sizin iradeniz yetecektir.
Sayın Valim; İş insanı kuruluşları, hemşeri dernekleri ve STK ların hoşgeldiniz randevularından çok daha değerli olacağına inandığım sizin Bursa'ya bu okulun açılışı ile hoşbuldum demenizdir.
Bursa ipek şehridir.
O ipeği güzel dokuyanları Bursa unutmaz ve o kumaş kalitesi ile ülkenin her yerine değer katar.
Münir Karaloğlu valim gibi...
Mahmut Demirtaş valim gibi...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman GÜRÇAY
Bursa sizden bir “Hoş buldum” bekliyor...
Sayın Erol Ayyıldız Valim; bildiğiniz gibi Eylül ayında halkın ilk gündemi okullardır. Anneler, babalar, dedeler, nineler evlat ya da torunlarının iyi okullarda okumasını, milli eğitim alarak, ülkesini seven bireyler olarak yetişip kendine, vatanına ve milletine yararlı insanlar olmalarını isterler.
Bunun için eskiden önce devlet okulları arasında seçme yapılırdı. Hangi okul iyidir, hangi öğretmen iyidir peşinde koşulurdu. O işler adrese dayalı kayıt sistemi ile engellendi ve doğrusu yapıldı. Kendi bölgesindeki okulların fiziki ve eğitim kalitesini beğenmeyenler, okula sahip çıkmak yerine özel okullara yöneldiler.
Bursa'da özellikle beyaz yakalıların ikamet ettiği bölgelerde iş hanından, garajdan, apartmandan dönme özel okul mahalleleri oluştu.
Anne baba çalışıp, biraz da dede nine desteği olanlar bu özel okulların kapısında sıra beklemeye başladılar.
Kendisi, eşi, çocukları, şimdi de torunu devlet okullarında okuyan bir hemşeriniz olarak hep şunu savundum. Veliler, özel okulların sadece kitap parası diye indirdiklerinin yarısını mahalle okuluna senede bir kez verseler, bu şekilde devletin semt okullarını sahiplenseler çocuklar ve öğretmenler çok daha mutlu olur, eğitimin de kalitesi artar. Burada sihirli değnek sadece para vermek değil, velilerden oluşan aile birliği aracılığı ile okulun herşeyine sahip çıkmaktır.
Bunu becerebilsek, özel okulların çoğunun asgari ücret bile vermemek için 'özel' sözleşmeli mutsuz öğretmenlerin yetiştirdiği çocuklardan daha iyisini yetiştiririz.
Hal böyle olunca eğitim tüccarları eğitime yönelir, borsa kralı, döviz prensesi gibi başka ünvanlar almazlar.
Sayın Valim, Bursa'da Geçit diye bir mahallemiz var.
Bu mahalle öyle bir yerde ki; Osmangazi desen değil, Nilüfer desen değil, Mudanya desen değil ama hepsinde birden var ama arada kalmanın sıkıntılarını yaşıyor.
Geleneksel köy ve çiftçilik yaşamı da, villalardan oluşan bölge de, beyaz ve mavi yakalıların yaşadığı apartmanlar da burada mevcuttur.
Mudanya'ya giderken yolun solu Nilüfer, sağı Osmangazi, geçit köprüsünün ardı da Mudanya'dır.
Buradaki en büyük eksik ilk ve orta öğretim okulu idi.
Geçit Mahallesi Mahmut Demirtaş valimiz zamanında başlayan Bursa İl Milli Eğitim Müdürümüzün büyük gayretleri ile biten muhteşem bir okula kavuştu.
Bu güzel okulun temizliği bile yapıldı. Çevresinde oturan insanlar heyecanla yavrularını yazdırmak için bekliyor.
Sayın valim, okula müdür bile atandı ama bu eğitim yılı başında açılması konusundaki belirsizlik için sizin iradeniz yetecektir.
Sayın Valim; İş insanı kuruluşları, hemşeri dernekleri ve STK ların hoşgeldiniz randevularından çok daha değerli olacağına inandığım sizin Bursa'ya bu okulun açılışı ile hoşbuldum demenizdir.
Bursa ipek şehridir.
O ipeği güzel dokuyanları Bursa unutmaz ve o kumaş kalitesi ile ülkenin her yerine değer katar.
Münir Karaloğlu valim gibi...
Mahmut Demirtaş valim gibi...