Bursaspor'da Süper Lig şampiyonluğu sonrası Başkan İbrahim Yazıcı 'nın zamansız hayatını kaybetmesi ile başlayan karanlık dönem Ali Ay zamanında zirveye çıkmış ve sonrasında bir yandan çoğunun dönemin sorumlularına ve bankalara olan ödenemez denilen borçlarla, öte yandan halatı kopmuş asansör gibi liglerden düşerek amatör ligin kapısına kadar gelmemiz sonucunda “Ne yapabiliriz” sorusuna bile cevabımız bile yoktu.
O dönemde Bursaspor'u siyaset bitirdi diyenler yüzde yüz haklıdırlar.
Çünkü siyaset - futbol ilişkisini, siyasi kurum ve kişilerin Bursaspor'u siyaseten kullanması olarak algılamamızın gerek yönetimlerde gerekse tribünlerde yaşanmış gerçekçi nedenleri vardı.
İşte o nedenle elini taşın altına koymak isteyenler bile hedef olmaktan çekiniyorlardı.
Bursaspor 2 nci lige düşmeden bugünkü başarılı büyük resmin replikası dönemin Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a sunulmuştu ama o siyasi danışman ağzına bakıp kolayı seçince ve Bursaspor'u siyaset ile yönetmeye kalkınca düşüş devam etmişti.
Bugün Bursaspor siyaset üstü bir yapı ile özellikle mali durumun düzeltilmesi ve borçların tasfiyesi konusunda siyaseti kullanarak uçağın burnunu kaldırmıştır.
O nedenle bence bu başarıda en büyük pay, Başkan Enes Çelik'in değil, evladını bu zorlu mücadeleye ikna eden Faruk Çelik'indir.
Başarıyı asla küçümsemiyorum ancak daha yolun başındayız.
Bir Süper Lig Şampiyonu, Efsane Teknik Direktör Sir Alex Ferguson'lu Manchester United'i Bursa Atatürk Stadında Şampiyonlar Ligi bayrağı ve marşı ile konuk eden Bursaspor'a 3.ncü lig şampiyonuğu kupası gurur vermez.
Bizi bu hale düşüren hataları tekrar etmeden, 2 nci ve ardından 1 nci ligin bu yıldan çok daha zorlu geçeceğini bilerek yürümeye devam etmeliyiz.
Tribünlerimiz ve taraftarlarımız , bu yıl Bursaspor'a gösterilen saygının farkında olmalı ve gelecek yıllarda da bu saygıyı hak edecek davranış içinde olmalı, özellikle deplasmanlarda küfür ve tahrikten uzak durmalıdır.
Bu kadro büyük iş başarmıştır ama sırasıyla 2 nci ligde çok sayıda takviye gerektiği herkesin malumudur.
Geçtiğimiz dönemlerde, yabancılara olukla para akıtan ama öz evlatlarımıza maaşlarını bile ödemeyen başkan ve yönetimler yüzünden Bursaspor'u terk eden evlatlarımız, daha üst liglerde ve değişik takımlarda oynuyor. O çocuklarımızın vefalılarını yeniden kazanmak çok yerinde olur.
Geldiğinde sakatlıktan oynamadığı için hakkında laflar edilen Muhammet Demir bir Süper Lig futbolcusu olduğunu son 3-4 maçta kanıtlamış ve seneye en büyük kozumuz olacağını göstemiştir.
Altı yıldır tünelde gördüğümüz ışık üzerimize gelen kamyondu ama bu kez tüneldeki gün ışığını gördük ve aydınlandık.
Sevgimizi göstermede de eleştiride de abartılı olduğumuz ve bunlardan zarar gördüğümüz tarihsel bir gerçeğimizdir.
Önümüzde çok zorlu geçecek iki yılda başarılarımız, başarısızlıklarımız olacak, yenilgiler göreceğiz ama enseyi karartmadan, sevgimizde ve eleştiride maksat ile haddimizi aşmadan yürümeyi bilmeliyiz.
Bu süreçte emeği geçen ve gövdesini koyan başta Enes Çelik, desteğini esirmeyen Faruk Çelik, Mustafa Bozbey ve Vekillerimiz olmak üzere herkese Bursaspor adına şükran ve minnetlerimi ifade ediyorum.
Elbette şeref tribününde Bursaspor bayrağı sallayıp, Nilüfer'de GS taraftarlarına arsa tahsis etme hadsizliğini gösterenleri de kınıyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman GÜRÇAY
Bursaspor'da Karanlık Dönem Kapandı ama...
Bursaspor'da Süper Lig şampiyonluğu sonrası Başkan İbrahim Yazıcı 'nın zamansız hayatını kaybetmesi ile başlayan karanlık dönem Ali Ay zamanında zirveye çıkmış ve sonrasında bir yandan çoğunun dönemin sorumlularına ve bankalara olan ödenemez denilen borçlarla, öte yandan halatı kopmuş asansör gibi liglerden düşerek amatör ligin kapısına kadar gelmemiz sonucunda “Ne yapabiliriz” sorusuna bile cevabımız bile yoktu.
O dönemde Bursaspor'u siyaset bitirdi diyenler yüzde yüz haklıdırlar.
Çünkü siyaset - futbol ilişkisini, siyasi kurum ve kişilerin Bursaspor'u siyaseten kullanması olarak algılamamızın gerek yönetimlerde gerekse tribünlerde yaşanmış gerçekçi nedenleri vardı.
İşte o nedenle elini taşın altına koymak isteyenler bile hedef olmaktan çekiniyorlardı.
Bursaspor 2 nci lige düşmeden bugünkü başarılı büyük resmin replikası dönemin Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a sunulmuştu ama o siyasi danışman ağzına bakıp kolayı seçince ve Bursaspor'u siyaset ile yönetmeye kalkınca düşüş devam etmişti.
Bugün Bursaspor siyaset üstü bir yapı ile özellikle mali durumun düzeltilmesi ve borçların tasfiyesi konusunda siyaseti kullanarak uçağın burnunu kaldırmıştır.
O nedenle bence bu başarıda en büyük pay, Başkan Enes Çelik'in değil, evladını bu zorlu mücadeleye ikna eden Faruk Çelik'indir.
Başarıyı asla küçümsemiyorum ancak daha yolun başındayız.
Bir Süper Lig Şampiyonu, Efsane Teknik Direktör Sir Alex Ferguson'lu Manchester United'i Bursa Atatürk Stadında Şampiyonlar Ligi bayrağı ve marşı ile konuk eden Bursaspor'a 3.ncü lig şampiyonuğu kupası gurur vermez.
Bizi bu hale düşüren hataları tekrar etmeden, 2 nci ve ardından 1 nci ligin bu yıldan çok daha zorlu geçeceğini bilerek yürümeye devam etmeliyiz.
Tribünlerimiz ve taraftarlarımız , bu yıl Bursaspor'a gösterilen saygının farkında olmalı ve gelecek yıllarda da bu saygıyı hak edecek davranış içinde olmalı, özellikle deplasmanlarda küfür ve tahrikten uzak durmalıdır.
Bu kadro büyük iş başarmıştır ama sırasıyla 2 nci ligde çok sayıda takviye gerektiği herkesin malumudur.
Geçtiğimiz dönemlerde, yabancılara olukla para akıtan ama öz evlatlarımıza maaşlarını bile ödemeyen başkan ve yönetimler yüzünden Bursaspor'u terk eden evlatlarımız, daha üst liglerde ve değişik takımlarda oynuyor. O çocuklarımızın vefalılarını yeniden kazanmak çok yerinde olur.
Geldiğinde sakatlıktan oynamadığı için hakkında laflar edilen Muhammet Demir bir Süper Lig futbolcusu olduğunu son 3-4 maçta kanıtlamış ve seneye en büyük kozumuz olacağını göstemiştir.
Altı yıldır tünelde gördüğümüz ışık üzerimize gelen kamyondu ama bu kez tüneldeki gün ışığını gördük ve aydınlandık.
Sevgimizi göstermede de eleştiride de abartılı olduğumuz ve bunlardan zarar gördüğümüz tarihsel bir gerçeğimizdir.
Önümüzde çok zorlu geçecek iki yılda başarılarımız, başarısızlıklarımız olacak, yenilgiler göreceğiz ama enseyi karartmadan, sevgimizde ve eleştiride maksat ile haddimizi aşmadan yürümeyi bilmeliyiz.
Bu süreçte emeği geçen ve gövdesini koyan başta Enes Çelik, desteğini esirmeyen Faruk Çelik, Mustafa Bozbey ve Vekillerimiz olmak üzere herkese Bursaspor adına şükran ve minnetlerimi ifade ediyorum.
Elbette şeref tribününde Bursaspor bayrağı sallayıp, Nilüfer'de GS taraftarlarına arsa tahsis etme hadsizliğini gösterenleri de kınıyorum.