Kendisinde bir keramet olduğunu düşünerek güç gösterisinde bulunanlara, topluma karşı sorumluluğu olmadığını düşünenlere, ben yaparım olur diyenlere, senin taktığın mühürü sallamam diyerek defalarca kıranlara, Nilüfer Belediyesini küçük düşürmek için şikayetçi durumuna düşürüp, sulu medyaya meze yaptıranlara, devletimin Valisi dur deyince akan suların nasıl durduğunu hep beraber yaşadık.
Bursa'nın göbeğinde Babylon inşaatında, şantiyemin ihtiyacı diye ruhsatsız beton santralı kuracaksın. Bütün çevre inşaatlarına beton satacaksın. Vatandaşlar tozdan, mikser araç trafiğinden, hayati tehlikeden şikayet edince kibarcıklar diye sallamayacaksın, Belediyenin mührünü kırıp işe devam edeceksin. (Mühür konusuna şüphe ile bakıyorum)
Doğan görünümlü Şahin misali ben Bursa'nın sahibiyim tavırları ile dolaşacaksın.
Rant kapısını açık tutmak için, bilinçli plansızlıkların, 5 kat alıp 25 kat dikenlerin Bursa'ya ettiğini kötülüğü 10 Eylül 1922 de Bursa'yı terk edenler yapmadı.
Bazen bazen göremese de, bazen pozisyon almakta gecikse de çok şükür bir devletimiz var.
Bakın size ne anlatacağım
Siz TOWER PLAZA' yı bilir misiniz?
Ben yaparım olur kafasıyla yapıldı.
Zamanın güçlüleri belediye kimmiş, imar planı da neymiş dediler.
Onlar da haftada bir mühür kırıp işe devam ettiler.
İçinden dönme dolap geçen bir iş merkezi yaptılar.
İnşaatını muhafazakar, milliyetçi ve de ortanın solu olan Necati Şahin üstlendi.
Açılışına dönemin bakanları, milletvekilleri, devlet ricali ya bizzat katıldı ya da çelenk gönderdi.
Bu kadar hukuk bilmezliğe dönme dolap bile dayanamadı ilk turda kırılıp pert oldu.
O zaman Bursa'nın sahibi biziz diyenler, irtifa kaybedip, hükümsüzlüğe terfi edince izin verenler bu kez bina kaçaktır dediler ve boşalttırdılar.
Müteahhit para kazandı ama umutlarını, ellerindeki paraları yatırıp, oradan ekmek bekleyen yüzlerce esnaf paramparça oldu ve battı.
Haaa unutmadan!
Şehrin göbeğinde koca iş merkezi gökdelen sanki kimsenin haberi olmadan bir gecede dikilmiş gecekondu muamelesi yaptılar ve onlarca kez mühürleyen İmar Müdürü arkadaşım A.G. neden göz yumdun diye yıllarca Ağır Cezada yargılandı ama kimse siyasi bir bedel ödemedi.
Yıllar yıllar sonra yıkılması bile yılan hikayesine döndü.
An itibariyle bir meslek ihaneti belgesi, bir çirkinlik abidesi olarak yarısı yıkılmış enkaz olarak katledilen Atatürk Stadımızın karşısında, Şehircilik ve Çevre İl Müdürlüğünün yanında sırıtıyor.
Devlet bazen usulsüzlüklere hamleyi ağırdan alır ama ağırlığını koydu mu TOWER - POWER dinlemez ezer geçer.
Diyeceğim o ki; bir an önce 1/ 100000 binlik planlar hazırlanmalı, 20 yıl sonra bile nereye ne yapılacağını alan da satan da bilmelidir.
Çünkü neymiş?
Başka Bursa yoktur.
Eskiden TWEET, şimdi X denilen mecradan cambaza bak oyunu oynayıp, istediklerini lekeleyerek, itibar suikastları yaparak, iş tutanlara Bursa'da cambaza bakmayanların da olduğunu hatırlatalım.
Bu konuya Cumhuriyetimizin 101 nci yaşını idrakımızdan sonra yapsatçılar üzerinden vergi tahsilatı konusunu , Tiny House pandemisini ve çok tehlikeli satış vaadi sözleşmelerini irdeleyerek devam edeceğim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman GÜRÇAY
Devlet başa, Beton santrali çöpe
Kendisinde bir keramet olduğunu düşünerek güç gösterisinde bulunanlara, topluma karşı sorumluluğu olmadığını düşünenlere, ben yaparım olur diyenlere, senin taktığın mühürü sallamam diyerek defalarca kıranlara, Nilüfer Belediyesini küçük düşürmek için şikayetçi durumuna düşürüp, sulu medyaya meze yaptıranlara, devletimin Valisi dur deyince akan suların nasıl durduğunu hep beraber yaşadık.
Bursa'nın göbeğinde Babylon inşaatında, şantiyemin ihtiyacı diye ruhsatsız beton santralı kuracaksın. Bütün çevre inşaatlarına beton satacaksın. Vatandaşlar tozdan, mikser araç trafiğinden, hayati tehlikeden şikayet edince kibarcıklar diye sallamayacaksın, Belediyenin mührünü kırıp işe devam edeceksin. (Mühür konusuna şüphe ile bakıyorum)
Doğan görünümlü Şahin misali ben Bursa'nın sahibiyim tavırları ile dolaşacaksın.
Rant kapısını açık tutmak için, bilinçli plansızlıkların, 5 kat alıp 25 kat dikenlerin Bursa'ya ettiğini kötülüğü 10 Eylül 1922 de Bursa'yı terk edenler yapmadı.
Bazen bazen göremese de, bazen pozisyon almakta gecikse de çok şükür bir devletimiz var.
Bakın size ne anlatacağım
Siz TOWER PLAZA' yı bilir misiniz?
Ben yaparım olur kafasıyla yapıldı.
Zamanın güçlüleri belediye kimmiş, imar planı da neymiş dediler.
Onlar da haftada bir mühür kırıp işe devam ettiler.
İçinden dönme dolap geçen bir iş merkezi yaptılar.
İnşaatını muhafazakar, milliyetçi ve de ortanın solu olan Necati Şahin üstlendi.
Açılışına dönemin bakanları, milletvekilleri, devlet ricali ya bizzat katıldı ya da çelenk gönderdi.
Bu kadar hukuk bilmezliğe dönme dolap bile dayanamadı ilk turda kırılıp pert oldu.
O zaman Bursa'nın sahibi biziz diyenler, irtifa kaybedip, hükümsüzlüğe terfi edince izin verenler bu kez bina kaçaktır dediler ve boşalttırdılar.
Müteahhit para kazandı ama umutlarını, ellerindeki paraları yatırıp, oradan ekmek bekleyen yüzlerce esnaf paramparça oldu ve battı.
Haaa unutmadan!
Şehrin göbeğinde koca iş merkezi gökdelen sanki kimsenin haberi olmadan bir gecede dikilmiş gecekondu muamelesi yaptılar ve onlarca kez mühürleyen İmar Müdürü arkadaşım A.G. neden göz yumdun diye yıllarca Ağır Cezada yargılandı ama kimse siyasi bir bedel ödemedi.
Yıllar yıllar sonra yıkılması bile yılan hikayesine döndü.
An itibariyle bir meslek ihaneti belgesi, bir çirkinlik abidesi olarak yarısı yıkılmış enkaz olarak katledilen Atatürk Stadımızın karşısında, Şehircilik ve Çevre İl Müdürlüğünün yanında sırıtıyor.
Devlet bazen usulsüzlüklere hamleyi ağırdan alır ama ağırlığını koydu mu TOWER - POWER dinlemez ezer geçer.
Diyeceğim o ki; bir an önce 1/ 100000 binlik planlar hazırlanmalı, 20 yıl sonra bile nereye ne yapılacağını alan da satan da bilmelidir.
Çünkü neymiş?
Başka Bursa yoktur.
Eskiden TWEET, şimdi X denilen mecradan cambaza bak oyunu oynayıp, istediklerini lekeleyerek, itibar suikastları yaparak, iş tutanlara Bursa'da cambaza bakmayanların da olduğunu hatırlatalım.
Bu konuya Cumhuriyetimizin 101 nci yaşını idrakımızdan sonra yapsatçılar üzerinden vergi tahsilatı konusunu , Tiny House pandemisini ve çok tehlikeli satış vaadi sözleşmelerini irdeleyerek devam edeceğim.