SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kimi Bursa'yı Yakarım Diyor, Kimi Saç Tarıyor...

Yazının Giriş Tarihi: 09.05.2025 21:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.05.2025 12:20

Burulaş'ı dolayısıyla Bursa'yı yakarım diyen kişinin o kürsüde varlığının nedeni Burulaş iken, görevi işçiler uzlaşma olması yerine bu kin bu nefret söylemi nereden çıkıyor.

Burulaş, eski dönem belediye başkanlarının malı olmadığı gibi Mustafa Bozbey'in de malı değildir.

Kamu yararına çalışan, Bursa halkının ulaşımını sağlayan, 65 üstü yaşlıları bedava taşıyan ve kar amacı gütmeyen ve hatta sürekli zarar etse de belediye bütçesinden sübvanse edilerek hizmet üreten bir belediye kuruluşudur.

Yani Burulaş sendikanın falan değil, Bursa halkının malıdır.

Sen bunu yapamazsın Birader!

Geçmişte böyle haddini aşan beyanların sahipleri gibi sen de bu dediğini yiyeceksin!

Belediye Başkanı senin istediğini veremez, verdimse ben verdim diyemez.

Ne istediler de vermedim diyemeyeceği gibi sen de ne isteyeceğini ve haddini bileceksin.

Muhtemel ki baban emeklidir.

Ona yaşlılığını garanti altına almak için onyıllarca yıl prim ödeyip bugün kaç lira emekli maaşı aldığını sor, masaya öyle otur.

Hele hele işçi emeklisi ise yandığının resmidir.

Emekçinin aldığı ya da toplu sözleşmelerde pazarlık ettiği insanca yaşayacağı ücretin her mücadelesinde yanında oldum.

1970 lerde bir kamu kuruluşu Genel Müdürünün, makam şoföründen daha az maaş aldığını bilirim. Paraya sıkıştığında şoföründen borç isteyenleri tanırım.

O zaman da bir yanlış vardı.

Bugün de var.

Mehmet Şimşek, kriz var sıkın dişinizi mavrasıyla asgari ücreti açıklarken nasıl oluyorsa işçiyi enflasyonun sorumlusu olarak tutarak tüketimi azaltması için size 22.107 TL yeter diyor.

Ama bu ücret en az ücret işveren fazlasını verebilir diyerek de kafa yapıyor..

Refahın üretim ve ihracattan geçtiğini o da biliyor ama eli bozuk olduğundan oyuna giremiyor.

Faizler yüksek, ihracat kapıları kapalı iken üstüne bir de iç pazarda durgunluk olunca yabancı yatırımcı gelmediği gibi bizimkiler Mısır'a gidiyor.

Bazı dönemlerde çalıştıranlar mutlu, çalışanlar mutsuzdu ama iki tarafın da mutsuz olduğu dönemi 70 yıllık ömrümde ikinci kez hatırlıyorum.

Düşünsene birader!

İktidarın Ekonomi Eski Bakanı param olsa yatırım yapmam, faize yatırırım diyor ama siz uyuyorsunuz.

İş adamları batmamak için Kuzey Afrika'da neden fabrika kuruyor biliyor musun?

Asgari ücret ve enerji fiyatları düşük olduğundan ihracatta rekabet şansı oldukları için gidiyorlar.

Giderken de buradaki işçileri çıkarıp, fabrikaları kapatıp depo hatta hastane binası olarak kiraya veriyorlar.

İşçi örgütü olarak bu böyle gitmez diye sesiniz çıkmıyor ama muhatap kamu kurumu olunca vereceksin vermezsen yakarım diye nara atıyorsun.

Sizin hesabınıza göre bizler toplu taşımaya 80 - 90 TL den aşağıya binemeyeceğiz.

Dolmuş 35 TL , belediye otobüsü 80 TL olur mu?

Batı ülkelerinde bilet gelirinin toplam gelirin en fazla%35 i olduğunu, kalanın merkez bütçe vergilerinden ve bazı fonlardan sağlandığını bal gibi biliyorsunuz.

O nedenle bir bu tartuşmanın tarafıyız ve saçımızı taramaya niyetimiz yok.

BURULAŞ özel sektör olsaydı bu kadar zararı göze almaz ve çoktan işçi özlük haklarını taksitle ödeyerek kapıya kilit vurup Odunlukta'ki arazisini Carefour arazisini satanlar gibi müteahhite verip yedi sülalesini abat ederdi.

Yapamaz deme yapanları sayarsam roman olur.

Ülkenin gerçeklerini görerek sağdan soldan gaz yemeden, rövanşist tahriklere uymadan çok da kötü olmayan teklifi kabul edin.

Demem o ki; yürü kim tutar sizi diye yazıp çizenlerin emek hakkı vebalinden oluşan günahlarının mahşlerde bile affı yoktur.

“Bana kul hakkı ile gelmeyin” diyeni tanıyıp, dediğini yapmayanların maşası olmayın.

Grev hakdır ama tehdit unsuru değildir.

Sınıfsal Sendikacılık dünyada 1970 lerde, ülkemizde 1980 de darbesiyle bitti de iyi mi oldu?

Kaybeden sarısıyla kırmızısı ile sendikacılık oldu.

1979 da örgütlü işçi sayısı bugünün on katıyken, bugün devlet ve kamu kurumlarındaki sendika üyeleriniz olmasa maaşınızı, yolluklarınızı alacak para toplayamazsınız.

Son olarak yüz binlerce üniversite mezununun asgari ücretle ne iş olsa yaparım dese bile iş bulmadığı, öğretmenlerin atamadığı, özel okullarda sömürüldüğü, emeklinin 16.500 ile geçinmeye mecbur edildiği, hayat pahalılığının ortalığı yangın yerine çevirdiği bir ortamda kimse siyasi hırsının esiri olarak saçını taramasın.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.