Emlakçı Donald Trump'un ikinci kez ABD başkanlığına seçildiktren sonra ettiği lafları, yaptığı gafları, yediği haltları sıradan bir insan yapsa, gideceği yer oval ofis değil uzun süreli tedavi göreceği psikiyatri kliniğidir.

Başka bir pencereden bakıldığında ona göre 1945 den beri adam gibi bir dünya savaşı çıkmadığından ekonomisi çökmüş, altyapısı eskimiş ABD, silah satıp semirsin diye dünyayı yakmaya hazır bir psikoloji içinde serseri mayın gibi herkese çarpıyor.

ABD, 1990 larda ekonomik olarak kendisini sıkıştıran Japonya'nın içine fesat sokarak bir şekilde halletmişti ama milenyum yıllarında ekonomisi hızla büyüyen ve bir üretim devi haline gelen Çin ve Hindistan ile baş etmesi imkansız görünüyor.

Ekonomik olarak gçlü olabilmek için Beyaz Saray sekreteryasını iş adamları ile doldurdu ama nafile, Elon Musk gibi onunla toka edenin kolu kopuyor.

BYD, Elon'ın Tesla'sının üzerinden atlayıp birbirdir oynuyor.

Elinde çalacağı tek enstrüman olarak savaş kışkırtıcılığı ve terör tehdidi kaldı.

Onun Danimarka'dan Grönland'ı, Panama'dan Kanalı, Meksika'dan Körfezi istemesi ile başlayan süreç müflis tüccarın son parasını tüketmekten başka bir şey değildir.

Hele hele Kanada'yı 51 plakalı eyalet yapma merakı içine kaçar ve onu çıkaracak leylek bulamaz.

Oval Ofisinde ağırladığı Kanada Başbakanını yıkayıp yağladıktan sonra ülkesini istemesine aldığı “Emlakçıların iyi bildiği gibi, para ile satın satın alınamayacak yerler vardır” cevabı ona kapak oldu.

Zelenski, onun için kolay kuştu ama her her kuşun etinin yenmeyeceğini öğrendi.

Yetmedi, Mısır'dan ABD gemilerinin Süveyş Kanalından beleş geçmesi gerektiğini söyledi.

Netanyanu'ya ve vahşetine verdiği sınırsız destek vermesi, oval ofiste sandalyesini tutması , varlığını borçlu olduğu yahudi lobisi talimatlarına uymasındandır.

Suudi Selman için dedikleri doğrudur ama eksiktir.

O değil, Pentagon istemedikten sonra Selman sarayında bir gün oturamaz.

GAZZE den tatil köyü arazisi gibi bahsetmesi insanlıktan nasibini almamış bir emlakçı olduğunu gösterirken, Suudi Selman'ın cevap verecek dilinin lal olması bunu açıkça ortaya koyuyor.

Onun ne mal olduğu belli ama acı olan Trump'un, Netanyanu'nın garson gibi sandalyesini tutarken, Selman'ı koltuğunun altında ezip dünayaya fotoğraf verecek olmasıdır.

Bu çatlak kovboy yakında Orta Doğu gezizine çıkıyor ve muhtemelen bölgeyi karıştıracak ve de bizim canımızı sıkacak laflar edecektir.

Bunun ilk işaretini “ Biliyorsunuz, Türkiye ve lideriyle çok çok iyi ilişkilerim var” dedikten sonra araya Rahip Bronson'u sıkıştırması ağzında püro ile “ Saloon” da poker oynamasına benziyor.

Bizde bir anda bütün değerleri ve algıları değiştiren, olmaz deneni olduran, asla o söylemez dediklerini ona söyleten terörist başına “umut hakkı” sürecinin içinde ABD'nin BOP projesinin parmağı yoksa ben 71 yıldır boşa yaşamışım demektir.

Trump, lafta ABD halkına büyük ama içi boş hayaller kurdurken, ekonomik olarak asla baş edemeyeceği Çin ve Hindistan'ı içine çekeceği, Pakistan piyonu ile bölgede bir savaş senaryosu uygulamaya çalışıyor.

İyi Kötü ve Çirkin kovboy filminin çirkin adamı, bir tek filmin kötü adamı Putin'e atar gider yapamıyor.

İyi olan bizlerin altı ise zaten hiç kurumuyor.

Bu süreçte Trump, dünyayı değil, Pentagon, Trump'ı zorluyor.

Çünkü ABD için denizin bittiğini onlar görüyor.

ABD derin devleti işi bittikten sonra Trump'ı çöpe atana kadar, biz onunla ile toka yaptıktan sonra mutlaka eksik var mı diye mutlaka parmaklarımızı sayalım.