Birisi mütedeyyin bir dünya görüşü olan bir siyaset insanı, diğeri dünyaya sol pencereden bakan bir aydın…

Birisi Ak Parti’nin kurucusu ve lideri, diğeri CHP’den aday adayı olmuş ama ne hikmetse sıralamaya bile konmamış bir siyasetçi…

Birisi Sayın Cumhurbaşkanım, diğeri ne zaman sağlıkla ilgili bir sorunum olsa güvendiğim ve ilk danıştığım insanlardan dostum diyebileceğim bir Hoca…

İkisinin ortak yanı nedir diye sorarsanız düşünmeden PANDEMİ derim.

Birisi KORONAVİRÜS sürecinde siyasi kaygılarla kimsenin göze alamayacağı Camilerin kapatılması, sokağa çıkma kısıtlamaları, AVM'lerin kapatılması, hava ulaşımının durdurulması, şehirlerarası otobüs yolculuklarının izne bağlanması gibi cesur kararlar alarak…

Diğeri yazılı ve görsel medyada alınması gereken önlemleri ilk kez, yapıcı ve cesurca ifade ederek toplumun güvenini ve saygısını kazanarak…

COVİD-19 ile mücadeleye büyük katkı yapmışlardır.

Ülkemizde vaka ve ölü sayısı nüfus oranlarına göre dünyaya göre gerçekten ve her şeye rağmen az sayıda olmasının iki önemli mimarlarıdır.

Ancak birinin hakkını teslim ederken, diğerinden haklı paniğe sürüklediği şüphesi ile savunma istemek hakka aykırıdır.

Bursa’da PANDEMİ vakalarının sürekli ilk beşte olmasını nüfus yoğunluğuna bağlarsak ihmalleri göremeyiz ve belki de savunma vermesi gerekenlerin yerine bu süreçte gerçekten büyük bir özveri le çalıştığını gözlemlediğim Prof. Dr. Kayıhan Pala’dan savunma isteriz.

Yazarın notu: Beni ilgilendiren 65+'ların mahkumiyetine ve hala süren gece 20:00 den sonra sokağa çıkma yasağına muhalefetim bakidir.