SAHNEYE RİCKY MARTİN GİBİ ÇIKIP, AJDAR GİBİ İNEN BAŞKAN!
Yazının Giriş Tarihi: 29.06.2025 20:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.06.2025 20:25
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Yıldırım Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Mudanya Belediyenin bir yıllık icraatlarını anlattıkları basın toplantılarına katıldım ve titizlikle izledim.
Epeydir yazmak istiyordum ama ülkenin ve dünyanın gündemi, yaşanan ekonomik ve sosyal krizler, gözaltılar, savaş naraları, içeriğini kimsenin bilmediği ama herkesin konuştuğu İmralı Canisini muhatap alma muhabbeti şimdi sırası değil dedirtiyordu.
Baktım ki bu ülkede gündem bitmiyor. İlk yılın fotoğrafını çekmeden ikinci yıl gelmeden yazalım dedim.
Bursa Büyükşehir Belediyesi toplantısı Merinos AKKM salonunda yapıldı. Osmangazi toplantısı Osmangazi Belediyesinin Kent Lokantasında yapıldı. Yıldırım Belediyesi toplantısı Barış Manço Kültür Merkezinde yapıldı. Mudanya Belediyesinin binası olmadığından Montania Otel’de toplantı düzeninde yapıldı.
Biri hariç istisnasız hepsi başkanların konulara hakimiyetinden kaynaklanan özgüvenle, başarılı altyapı ve arka plan desteği ile her saniyesi dolu bir akış içinde geçti.
Siyasi geçmişi olmayan yeni seçilen Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın sunumun akışını yönetmesine hayran kaldım ve dersinize çok iyi çalışmışsınız tebrik ederim dediğimde bana “Sunumu daha önce izlemedim ki! Ama hepsinin içinde bizzat vardım. Bir yıldır Bursa’dan çıkmadım” dediğinde şaşırmıştım.
Bir Nilüfer yaşayanı olarak geçtiğimiz bir yıl içinde tanık olduğum beceriksizlik, hemşeri kayırmacılığı, liyakatsizlik, görev bilincinin farkında olamama, geçmişi kötüleme seneyi geçiren ve en önemlisi Nilüfer’de kimi koysak seçim cepte diyen ve Şadi Özdemir’in onu aday yapan bir kifayetsiz muktedirin takdiri ile sıfır bilgi ve sıfır hazırlıkla göreve geldiğini basın toplantısı teyit etmiş oldu.
Nilüfer Belediyesinin basın toplantısını başta Nikah Evi Salonları olmak üzere onlarca salonu varken, NOSAB’ da Gastro Sanayi salonunda hem de düğüne benzer bir akşam yemeği konsepti olarak yapması göreve geldiğinde maaşları taksitle ödeyen belediyenin görgü ve kalite sorunu olarak karşımıza çıktı.
Girişte kapının yanındaki ikinci masada oturdum.
Bir süre sonra ışıklar karartıldı ve spot ışığının takip ettiği Şadi Özdemir tempolu bir müzik eşliğinde pop star gibi koşar adımlarla dans ederek, el çırparak sahneye çıktı.
Bütün bunların kişisel tercih olduğunu düşünerek üzerinde durmayı düşünüyordum ancak sahnede konulardan bir haber, haber akışını göremeyen, akışı kontrol edemediği için araya sulu espriler sokuşturan, şarkı da söyleyemeyen biri olunca hepsi bütünün birer parçası olarak çürük diş gibi sırıttı.
Arkasına şarkıcıyı gösteren dev iki ekran koyarak akışı oradan vermişler ama ön tarafa okuması için birkaç ekran koymadıkları için ikide bir arkasına dönüp ekrandan okumaya çalışıyor, konudan bihaber olduğu için ne anlattığını kendi de bilmiyordu. Aradaki balans bozuk olunca kakafoni izlemeye başladık.
Sıkıştı mı tarıma gönderme yaptığından Nilüfer’i görmeyen, bilmeyen biri dinlese bir elin parmaklarından daha çok sanayi bölgesi olan Nilüfer’i değil Yenişehir’i anlatıyor sanacaktır.
Ekibinde doğru dürüst salon hazırlayacak, sunumda önünde akışı okuyacağı ekran olması gerektiğini bilen bir kişi olmamasına gerçekten üzüldüm.
Ciddi olarak iddia ediyorum, salonda onu büyük dikkatle izleyen birkaç kişiden biriydim ama sunumdan Ajdar şarkıları gibi hiçbir şey anlamadım.
Ne ahenk ne kalite ne de uyum vardı.
Dağarcıkta bir şey olmadığından kısa kesti ve soru istedi.
“Yakın dostları” da bunu görmüştür ama duygusal nedenlerden yazamazlar.
Yaman, bütün Bursa’nın teknik ve etik olarak yanlış gördüğü, ilçe başkanının uyardığı Asansör Denetim Firma seçimi konusundaki sorusuna benim takdirim dedi ama takdir ettiği kişinin Aydın’da yargılandığı ihaleye fesat ve evrakta sahtecilik davasına sebep olan ihaleyi kendisine bağlayan Erdal Akaltun’ a vefa olduğunu diyemedi. İşin garibi Erdal Akaltun’un adı bütün Aydın gazetelerinde geçiyor ama iddianamede adı geçmiyor. Bu da Akaltun’u benim takdirim olsun.
Soru sormadım.
Bireysel sporun en büyük ahlaksızlığı olan dopingi sporcularına bulaştırmaktan 4 yıl men cezası olarak hüküm giyen birini spor kulübüne başkan atayan birine ne sorulur ki?
Onun Milli Takımlar Antrenörlüğü döneminde Avrupa başarılı olan atletlerimiz dopingli çıktığı için madalyaları geri alındı ve dünyaya rezil olduk.
Bahsettiğim kişi şimdi de iş insanları ihracat için vize alamazken eşine Nilüfer Belediyesinden gri hizmet pasaportu çıkarak Avrupa’ya götüren Muharrem Or’dur.
Sahneye Ricky Martin gibi çıkan ama sahnede Ajdar gibi kalan Şadi Özdemir’i daha fazla dinlemeden ve de yemek servisi başlamadan salonu terk ettim.
Patron içerde konuşurken dışarda antrede İbrahim Mart ile Erdal Aksünger’i sohbet ederken görünce düşüncelerimde yalnız olmadığımı anladım.
İkinci yıl da skandallar ile başladı.
Katı atık bedeli olarak salınan ve esnafı isyan ettiren afaki vergilerin Belediye Meclisinden geri dönüş olacağını okurlara ifade edeyim.
Nilüfer memnuniyet anketinin yerlerde olduğunu ve de katı atık sorunu yüzünden 10 puan gerilediğini ben veya muhalefet söylemiyor bunu kulağınıza küpe olarak takın.
Yerel seçimlerde Bursa ve Nilüfer halkının beklentisi ve hizmet algısı yüksektir.
Onları gece döneri ile TOGG taksi ile kandırmazsınız diye yazan bendim.
Şimdi de şarkıcı ile türkücü ile lay lay lom ile kandıramazsınız adam gibi hizmet edin diye uyarıyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman GÜRÇAY
SAHNEYE RİCKY MARTİN GİBİ ÇIKIP, AJDAR GİBİ İNEN BAŞKAN!
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Yıldırım Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Mudanya Belediyenin bir yıllık icraatlarını anlattıkları basın toplantılarına katıldım ve titizlikle izledim.
Epeydir yazmak istiyordum ama ülkenin ve dünyanın gündemi, yaşanan ekonomik ve sosyal krizler, gözaltılar, savaş naraları, içeriğini kimsenin bilmediği ama herkesin konuştuğu İmralı Canisini muhatap alma muhabbeti şimdi sırası değil dedirtiyordu.
Baktım ki bu ülkede gündem bitmiyor. İlk yılın fotoğrafını çekmeden ikinci yıl gelmeden yazalım dedim.
Bursa Büyükşehir Belediyesi toplantısı Merinos AKKM salonunda yapıldı. Osmangazi toplantısı Osmangazi Belediyesinin Kent Lokantasında yapıldı. Yıldırım Belediyesi toplantısı Barış Manço Kültür Merkezinde yapıldı. Mudanya Belediyesinin binası olmadığından Montania Otel’de toplantı düzeninde yapıldı.
Biri hariç istisnasız hepsi başkanların konulara hakimiyetinden kaynaklanan özgüvenle, başarılı altyapı ve arka plan desteği ile her saniyesi dolu bir akış içinde geçti.
Siyasi geçmişi olmayan yeni seçilen Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın sunumun akışını yönetmesine hayran kaldım ve dersinize çok iyi çalışmışsınız tebrik ederim dediğimde bana “Sunumu daha önce izlemedim ki! Ama hepsinin içinde bizzat vardım. Bir yıldır Bursa’dan çıkmadım” dediğinde şaşırmıştım.
Bir Nilüfer yaşayanı olarak geçtiğimiz bir yıl içinde tanık olduğum beceriksizlik, hemşeri kayırmacılığı, liyakatsizlik, görev bilincinin farkında olamama, geçmişi kötüleme seneyi geçiren ve en önemlisi Nilüfer’de kimi koysak seçim cepte diyen ve Şadi Özdemir’in onu aday yapan bir kifayetsiz muktedirin takdiri ile sıfır bilgi ve sıfır hazırlıkla göreve geldiğini basın toplantısı teyit etmiş oldu.
Nilüfer Belediyesinin basın toplantısını başta Nikah Evi Salonları olmak üzere onlarca salonu varken, NOSAB’ da Gastro Sanayi salonunda hem de düğüne benzer bir akşam yemeği konsepti olarak yapması göreve geldiğinde maaşları taksitle ödeyen belediyenin görgü ve kalite sorunu olarak karşımıza çıktı.
Girişte kapının yanındaki ikinci masada oturdum.
Bir süre sonra ışıklar karartıldı ve spot ışığının takip ettiği Şadi Özdemir tempolu bir müzik eşliğinde pop star gibi koşar adımlarla dans ederek, el çırparak sahneye çıktı.
Bütün bunların kişisel tercih olduğunu düşünerek üzerinde durmayı düşünüyordum ancak sahnede konulardan bir haber, haber akışını göremeyen, akışı kontrol edemediği için araya sulu espriler sokuşturan, şarkı da söyleyemeyen biri olunca hepsi bütünün birer parçası olarak çürük diş gibi sırıttı.
Arkasına şarkıcıyı gösteren dev iki ekran koyarak akışı oradan vermişler ama ön tarafa okuması için birkaç ekran koymadıkları için ikide bir arkasına dönüp ekrandan okumaya çalışıyor, konudan bihaber olduğu için ne anlattığını kendi de bilmiyordu. Aradaki balans bozuk olunca kakafoni izlemeye başladık.
Sıkıştı mı tarıma gönderme yaptığından Nilüfer’i görmeyen, bilmeyen biri dinlese bir elin parmaklarından daha çok sanayi bölgesi olan Nilüfer’i değil Yenişehir’i anlatıyor sanacaktır.
Ekibinde doğru dürüst salon hazırlayacak, sunumda önünde akışı okuyacağı ekran olması gerektiğini bilen bir kişi olmamasına gerçekten üzüldüm.
Ciddi olarak iddia ediyorum, salonda onu büyük dikkatle izleyen birkaç kişiden biriydim ama sunumdan Ajdar şarkıları gibi hiçbir şey anlamadım.
Ne ahenk ne kalite ne de uyum vardı.
Dağarcıkta bir şey olmadığından kısa kesti ve soru istedi.
“Yakın dostları” da bunu görmüştür ama duygusal nedenlerden yazamazlar.
Yaman, bütün Bursa’nın teknik ve etik olarak yanlış gördüğü, ilçe başkanının uyardığı Asansör Denetim Firma seçimi konusundaki sorusuna benim takdirim dedi ama takdir ettiği kişinin Aydın’da yargılandığı ihaleye fesat ve evrakta sahtecilik davasına sebep olan ihaleyi kendisine bağlayan Erdal Akaltun’ a vefa olduğunu diyemedi. İşin garibi Erdal Akaltun’un adı bütün Aydın gazetelerinde geçiyor ama iddianamede adı geçmiyor. Bu da Akaltun’u benim takdirim olsun.
Soru sormadım.
Bireysel sporun en büyük ahlaksızlığı olan dopingi sporcularına bulaştırmaktan 4 yıl men cezası olarak hüküm giyen birini spor kulübüne başkan atayan birine ne sorulur ki?
Onun Milli Takımlar Antrenörlüğü döneminde Avrupa başarılı olan atletlerimiz dopingli çıktığı için madalyaları geri alındı ve dünyaya rezil olduk.
Bahsettiğim kişi şimdi de iş insanları ihracat için vize alamazken eşine Nilüfer Belediyesinden gri hizmet pasaportu çıkarak Avrupa’ya götüren Muharrem Or’dur.
Sahneye Ricky Martin gibi çıkan ama sahnede Ajdar gibi kalan Şadi Özdemir’i daha fazla dinlemeden ve de yemek servisi başlamadan salonu terk ettim.
Patron içerde konuşurken dışarda antrede İbrahim Mart ile Erdal Aksünger’i sohbet ederken görünce düşüncelerimde yalnız olmadığımı anladım.
İkinci yıl da skandallar ile başladı.
Katı atık bedeli olarak salınan ve esnafı isyan ettiren afaki vergilerin Belediye Meclisinden geri dönüş olacağını okurlara ifade edeyim.
Nilüfer memnuniyet anketinin yerlerde olduğunu ve de katı atık sorunu yüzünden 10 puan gerilediğini ben veya muhalefet söylemiyor bunu kulağınıza küpe olarak takın.
Yerel seçimlerde Bursa ve Nilüfer halkının beklentisi ve hizmet algısı yüksektir.
Onları gece döneri ile TOGG taksi ile kandırmazsınız diye yazan bendim.
Şimdi de şarkıcı ile türkücü ile lay lay lom ile kandıramazsınız adam gibi hizmet edin diye uyarıyorum.