Türk Futbolunun marka değeri işportaya nasıl düştü?
Yazının Giriş Tarihi: 13.02.2025 20:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.02.2025 20:51
Türk Futbolunun marka değerinin yerlerde sürünmesini, geçen hafta oynanan GALATASARAY – ADANADEMİRSPOR maçından sonra çıkan kayıkçı kavgasına bağlamak yanlış olur.
Türkiye'de on yıllardır bunun gibi sonuca tesir eden binlerce maçta sadece hakem hatası yapılmadı.
Maçlar kurgulandı.
Şike ve teşvik primi adı altında endirekt şikeler yapıldı.
Aslında bilerek yapılan her yanlış, futbolun marka değerinden bir parçayı alıp götürdü.
Geriye kalan başarısızlık oldu.
Bu çirkin kurgunun ekran hokkabazlarının üç mazereti vardır.
1.Hakem de insandır hata yapar.
2.Futbolcunun kazanmak adına her türlü sahtekarlığı yapma hakkı vardır, hakem görecek ve yemeyecek.
3. A takımının maçı kazanmak için ona ihtiyacı yoktur.
Bu üç gerekçe de ahlaksız anlayışın toplumda vücut bulmuş halidir.
Dikkat edin!
O maçtan sonra yapılan tartışmalarda taraflı tarafsız hepsinin ortak kararı pozisyonun penaltı olmadığı idi.
Bunun altına cılız bir şekilde Mertens hakemi aldattı, hakem yedi ama VAR neden müdahale etmedi notları düşüldükten sonra gerçek yüzümüz ortaya çıktı.
Bu maç özelinde hak vaki olduğu zaman Türk Futbolunun efsanesi diye anılacak olan Selim Soydan bile “Mertens penaltıya yattı , babalar gibi haklıdır arkadaş hakem yemeyecek” dediyse, Tanju Çolak, Ayhan Akbin, Hasan Şaş, Ümit Karan gibi gibilerin takım borazanlığını anlatmaya gerek yok.
Firari futbolcu eskisi Batuhan ile benzer trolleri saymıyorum bile...
Bir de futbolcu veya hakem eskisi eyyamcılar var.
Adam FB ya da GS li olarak ekranda arzı endam edip, birbileri için çetele tutmuşlar ve bülbül gibi şakıyorlar.
Bu rakibin kurguladığı senaryodur diyorlar.
Kendileri bir faul pozisyonu bile yorumlarken 20 dakika ileri al, geri sar, burada durdur, az ileri al diyerek ahkam kesiyorlar ama Adanademirspor'un neden penaltıdan 10 dakika sonra sahadan çekildiğini imalı yorumluyorlar.
“Tamam bu penaltı ya da değil, kırmızı kart ya da değil ama birkaç maç önce FB ya da GS için aynı pozisyonda da verilmedi.” derken, yüreklerindeki fesadı ortaya saçıyorlar.
A benim düdüğüm!
Süper Lig iki, üç takımdan ibaret değil 19 takım var, hakkı yenen takımın hakkı ne olacak?
Puan alsa önce kasasına para girecek, belki ilk dörde girip Avrupa'ya gidecek, belki de o aldığı puanla küme düşmeyecek.
Bu kafaların sistemin içine sızması TFF yi de MHK yi de etkiliyor ve eyyam hakim oluyor.
Bu kafalara göre yakalanmadıktan sonra vergi kaçırabilirsin, kaçakçılık yapabilirsin, çalabilirsin, çırpabilirsin, yakalanmazsan sorun yok. Biri görüp ihbar ederse bile suç polisin, vergi memururun, hırsızın yine suçu yok,
Bu ahlak çöküntüsüdür.
Sonuç;
1.Gelen yabancı oyuncuları kendimize benzettiğimizden 11 yabancı ile Avrupa'da Mayıs ayını gören takımımız yok.
2.Yorumsuz şekilde bilgiyi aktarayım “ Süper Lig’deki yayın geliri en son 97 milyon dolara düştü. Bu altı sezon önce 500 milyon dolara ihale edilen Süper Lig maçlarının yayınının güncel olarak yaklaşık %80 oranında değer kaybettiğinin matematik ifadesidir. ”
3.Bir İngiliz kulübünün tek başına aldığı naklen yayın gelirini bir 19 takımlı Süper Lig'de alamıyoruz. Yayıncı ihaleye “lütfen” giriyor.
4.Bizim zamanımızda aynı tribünde rakip seyircilerin yanyana seyretteği maçlar, yerini deplasman yasaklarına bıraktı.
Bu yazıyı bana Bursa'da yaşadığım ve sezon sonu küme düştüğümüz bir maç yazdırdı
17 MART 2019 Bursaspor: 2 – GS: 3
STAT: Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu
HAKEMLER: Suat Arslanboğa, Serkan Ok, İsmail Şencan, Serkan Tokat
Bu maçın ilk yarısı 2-0 Bursaspor lehine bitiyor. Bir penaltımız ve rakibe kırmızı kart verilmiyor. Ardından operesyon çekilerek GS galip geliyor. Bu yorum bana ait değil “ Böyle alınan 3 puana lanet olsun” diyen GS li Hıncal Uluç a aittir.
Bu maçı ve sonrasını sosyal medyada paylaşınca iyi niyetli olarak yapılan yanlış yorumlara neden oldu.
Futbol sezonu başlarken futbolsever olarak iki dileğim vardır.
1.En iyi olan şampiyon olsun.
2.En kötü takımlar, kaç takım düşüyorsa küme düşsün.
Hal böyle iken bir kardeşimin şöyle bir yorumu oldu.
“ Ama ağabey o yıl Bursaspor, kendi evinde küme düşmesi kesin olan Akhisarspor ile berabere kalmasaydı veya Yeni Malatyaspor'dan yine kendi evinde 4 yemeseydi kümede kalırdı” dedi.
Kardeşim öğretilmiş mantık ile düşünüyor ve kendince haklıdır.
Akhisar zaten düştü maçı bağlayıverseydik....
Yeni Malatspor'a siyasi baskı ile boyun eğdirseydik...
Bütün kulüpler batakta ve ayakta kalmak için karanlık işlere bulaşıyorlar.
Bu acınacak halimizin miladı ise “Hakem insandır hata yapar, Futbolcu kazanmak için herşeyi yapabilir, Bizim takım zaten yenerdi “ anlayışınıntoplumu zehirlemesidir.
Futbol neden çok sevilir, çünkü sürprizleri ile güzel bir oyundur.
Bazen favoriler kaybeder.
O nedenle deplasmanda kar kışta çekilen cefanın adına forma ve arma aşkı denir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman GÜRÇAY
Türk Futbolunun marka değeri işportaya nasıl düştü?
Türk Futbolunun marka değerinin yerlerde sürünmesini, geçen hafta oynanan GALATASARAY – ADANADEMİRSPOR maçından sonra çıkan kayıkçı kavgasına bağlamak yanlış olur.
Türkiye'de on yıllardır bunun gibi sonuca tesir eden binlerce maçta sadece hakem hatası yapılmadı.
Maçlar kurgulandı.
Şike ve teşvik primi adı altında endirekt şikeler yapıldı.
Aslında bilerek yapılan her yanlış, futbolun marka değerinden bir parçayı alıp götürdü.
Geriye kalan başarısızlık oldu.
Bu çirkin kurgunun ekran hokkabazlarının üç mazereti vardır.
1.Hakem de insandır hata yapar.
2.Futbolcunun kazanmak adına her türlü sahtekarlığı yapma hakkı vardır, hakem görecek ve yemeyecek.
3. A takımının maçı kazanmak için ona ihtiyacı yoktur.
Bu üç gerekçe de ahlaksız anlayışın toplumda vücut bulmuş halidir.
Dikkat edin!
O maçtan sonra yapılan tartışmalarda taraflı tarafsız hepsinin ortak kararı pozisyonun penaltı olmadığı idi.
Bunun altına cılız bir şekilde Mertens hakemi aldattı, hakem yedi ama VAR neden müdahale etmedi notları düşüldükten sonra gerçek yüzümüz ortaya çıktı.
Bu maç özelinde hak vaki olduğu zaman Türk Futbolunun efsanesi diye anılacak olan Selim Soydan bile “Mertens penaltıya yattı , babalar gibi haklıdır arkadaş hakem yemeyecek” dediyse, Tanju Çolak, Ayhan Akbin, Hasan Şaş, Ümit Karan gibi gibilerin takım borazanlığını anlatmaya gerek yok.
Firari futbolcu eskisi Batuhan ile benzer trolleri saymıyorum bile...
Bir de futbolcu veya hakem eskisi eyyamcılar var.
Adam FB ya da GS li olarak ekranda arzı endam edip, birbileri için çetele tutmuşlar ve bülbül gibi şakıyorlar.
Bu rakibin kurguladığı senaryodur diyorlar.
Kendileri bir faul pozisyonu bile yorumlarken 20 dakika ileri al, geri sar, burada durdur, az ileri al diyerek ahkam kesiyorlar ama Adanademirspor'un neden penaltıdan 10 dakika sonra sahadan çekildiğini imalı yorumluyorlar.
“Tamam bu penaltı ya da değil, kırmızı kart ya da değil ama birkaç maç önce FB ya da GS için aynı pozisyonda da verilmedi.” derken, yüreklerindeki fesadı ortaya saçıyorlar.
A benim düdüğüm!
Süper Lig iki, üç takımdan ibaret değil 19 takım var, hakkı yenen takımın hakkı ne olacak?
Puan alsa önce kasasına para girecek, belki ilk dörde girip Avrupa'ya gidecek, belki de o aldığı puanla küme düşmeyecek.
Bu kafaların sistemin içine sızması TFF yi de MHK yi de etkiliyor ve eyyam hakim oluyor.
Bu kafalara göre yakalanmadıktan sonra vergi kaçırabilirsin, kaçakçılık yapabilirsin, çalabilirsin, çırpabilirsin, yakalanmazsan sorun yok. Biri görüp ihbar ederse bile suç polisin, vergi memururun, hırsızın yine suçu yok,
Bu ahlak çöküntüsüdür.
Sonuç;
1.Gelen yabancı oyuncuları kendimize benzettiğimizden 11 yabancı ile Avrupa'da Mayıs ayını gören takımımız yok.
2.Yorumsuz şekilde bilgiyi aktarayım “ Süper Lig’deki yayın geliri en son 97 milyon dolara düştü. Bu altı sezon önce 500 milyon dolara ihale edilen Süper Lig maçlarının yayınının güncel olarak yaklaşık %80 oranında değer kaybettiğinin matematik ifadesidir. ”
3.Bir İngiliz kulübünün tek başına aldığı naklen yayın gelirini bir 19 takımlı Süper Lig'de alamıyoruz. Yayıncı ihaleye “lütfen” giriyor.
4.Bizim zamanımızda aynı tribünde rakip seyircilerin yanyana seyretteği maçlar, yerini deplasman yasaklarına bıraktı.
Bu yazıyı bana Bursa'da yaşadığım ve sezon sonu küme düştüğümüz bir maç yazdırdı
17 MART 2019 Bursaspor: 2 – GS: 3
STAT: Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu
HAKEMLER: Suat Arslanboğa, Serkan Ok, İsmail Şencan, Serkan Tokat
VAR HAKEMLERİ: Cüneyt Çakır, Abdulkadir Bitigen
BURSASPOR: Okan, Shehu, Ertuğrul, Chedjou, Umut, Badji (Umuy 78’), Aytaç, Saivet, Onur (Allano 38’), Yusuf (Kubilay 85’), Sakho
GALATASARAY: Muslera, Mariano, Luyindama, Marcao, Emre Taşdemir (Linnes 73’), Donk, Belhanda, Ndiaye, Feghouli, Onyekuru (Sinan 89’), Diagne (Selçuk 78’)
GOLLER: Sakho (15’), Saivet (42’), Ndiaye (45+2’), Diagne (56’), Feghouli (63’)
SARI KARTLAR: Allano (38’) Luyindama (44’), Ndiaye (46’), Marcao (51’), Belhanda (56’), Emre Taşdemir (59’), Chedjou (72’), Onyekuru (83’)
Bu maçtaki hakemlere dikkatinizi çekerim.
Hakem: Suat Arslanboğa, 4. ncü Hakem Serkan Tokat
VAR hakemleri Cüneyt Çakır – Abdulkadir Bitigen
Bu maçın ilk yarısı 2-0 Bursaspor lehine bitiyor. Bir penaltımız ve rakibe kırmızı kart verilmiyor. Ardından operesyon çekilerek GS galip geliyor. Bu yorum bana ait değil “ Böyle alınan 3 puana lanet olsun” diyen GS li Hıncal Uluç a aittir.
Bu maçı ve sonrasını sosyal medyada paylaşınca iyi niyetli olarak yapılan yanlış yorumlara neden oldu.
Futbol sezonu başlarken futbolsever olarak iki dileğim vardır.
1.En iyi olan şampiyon olsun.
2.En kötü takımlar, kaç takım düşüyorsa küme düşsün.
Hal böyle iken bir kardeşimin şöyle bir yorumu oldu.
“ Ama ağabey o yıl Bursaspor, kendi evinde küme düşmesi kesin olan Akhisarspor ile berabere kalmasaydı veya Yeni Malatyaspor'dan yine kendi evinde 4 yemeseydi kümede kalırdı” dedi.
Kardeşim öğretilmiş mantık ile düşünüyor ve kendince haklıdır.
Akhisar zaten düştü maçı bağlayıverseydik....
Yeni Malatspor'a siyasi baskı ile boyun eğdirseydik...
GS maçındaki kaybedilen puanlara ihtiyacımız olmazdı...
Ben orada değilim ki; Akhisarspor adam gibi oynadı hatta galibiyeti kaçırdı helal olsun, Yeni Malatyaspor 4 attı bizi yendi helal olsun.
Benim isyanım hakkımız olanın elimizden çalınmasınadır.
Bütün kulüpler batakta ve ayakta kalmak için karanlık işlere bulaşıyorlar.
Bu acınacak halimizin miladı ise “Hakem insandır hata yapar, Futbolcu kazanmak için herşeyi yapabilir, Bizim takım zaten yenerdi “ anlayışının toplumu zehirlemesidir.
Futbol neden çok sevilir, çünkü sürprizleri ile güzel bir oyundur.
Bazen favoriler kaybeder.
O nedenle deplasmanda kar kışta çekilen cefanın adına forma ve arma aşkı denir.