SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

YMM’LERİN BİLGİ TALEPLERİ KARŞISINDA VERGİ DAİRELERİNİN SORUMLULUKLARI(!) 

Yazının Giriş Tarihi: 06.06.2025 10:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.06.2025 10:07

(Yeminli Mali Müşavirlerin Bilgi İsteme Sorunsalı)

Selahattin İPEK
SMMM & Sorumlu Ortak Denetçi

Yeminli Mali Müşavirlik (YMM), 3568 Sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ‘nın(Bakanlık) “vergi denetimi” hususundaki iş yükünü azaltmak genel gerekçesinde yapılandırılmış meslek olarak ihdas edilmiştir.

Ayrıca Kanun ‘un gerekçesine yoğunlaştığımız vakit, hem vergi denetiminden kaynaklı ihtilafların çözümüne yardımcı olmaları hem de muhasebe mesleğinin güzel ahlak sistematiği içinde ileri seviyelere ulaşması için ifadelerini görüyoruz.
Elbette bu ve benzeri çıkarımlar neticesi doğal olarak YMM meslek insanlarına kanunla tahsis edilen sorumluluk ve yetkileri üzerinden Bakanlık elemanları arasında sistemin aksamadan işlerliğinin sağlanması gerekmektedir.

Bu vesile ile Bakanlık tarafından kısmi olarak devredilen vergi denetimi önemli ve göz önünde bir konu olmasından dolayı YMM'lerin yetki ve sorumlulukları birçok şekli ile eleştiri konusu yapılabilmektedir.
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEĞİNİN KONUSU
3568 sayılı Kanunun 2. Maddesi B) Yeminli mali müşavirlik mesleğinin konusu:
(A) fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12’nci maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır.
YMM mesleğinin konusu olan Tasdik ve tasdikten doğan sorumluluğu yani söz konusu 12.nci maddeyi yeniden ve dikkatle okumamızda fayda var. Çünkü sorumlulukları ağır ve neticesi yabana atılamayacak boyutta müeyyidelerle sabittir.

"Yeminli mali müşavirler gerçek ve tüzel kişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin mali tablolarını ve beyannamelerini mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelendiğini tasdik ederler.

Yeminli mali müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler, tasdik konuları ile tasdike ilişkin esaslar; gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırımın miktarları ve nevileri ile belgelerin ibraz edileceği merciler esas alınmak suretiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Kanunları gereğince, kamu kurum ve kuruluşlarına verilen tasdik edilmiş mali tablolar, kamu idaresinin yetkili memurlarınca, tasdikin kapsamı ölçüsünde incelenmiş bir belge olarak kabul edilir. Ancak çeşitli kanunlarla kamu idaresine tanınan teftiş ve inceleme yetkilerinin kullanılmasına ve gerektiğinde tekrarına ait hususlar saklıdır.

Yeminli mali müşavirler yaptıkları tasdikin doğruluğundan sorumludurlar. Yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Yeminli mali müşavirler, yaptıkları tasdikin kapsamını düzenleyecekleri raporda açıkça belirtirler.

Bu Kanun hükümlerine göre meslekten ihraç edilenlerin vergi kanunları ve diğer kanunlardaki sorumlulukları saklıdır."

Yukarıda verdiğimiz 12. Maddenin Yeminli Mali Müşavirlere tasdik işlemlerinden “doğruluk sorumluluğu” yüklediğini anlıyoruz. Yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Bu arada eksik kalmaması açısından Vergi Usul Kanunu ’un Mükerrer 227. Maddesi, YMM’ye aynı zamanda “uygunluk sorumluluğu” yüklediğini de unutmayalım.

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER YAPTIKLARI TASDİKİN DOĞRULUĞUNDAN SORUMLUDURLAR

Bilindiği üzere 27 sıra no'lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği’nde yeminli mali müşavirler arasında teyit alınmak suretiyle karşıt inceleme yapılması konusu düzenlenmiştir. 29 ve 41 sıra no'lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğlerinde yer alan düzenlemeler uyarınca; Yeminli Mali Müşavirler tasdik hizmeti verdikleri mükelleflerin doğrudan ya da silsile yoluyla ticari ilişkide bulunduğu kişiler ile ilgili olarak tam tasdik hizmeti veren diğer yeminli mali müşavirlerden bilgi isteyebilmektedirler.1
YMM’lerin vergi dairelerinden bilgi istemelerine vergi dairelerinin cevap vermesi gerektiği konusunda İstanbul 2. İdare Mahkemesi bir karar vermiştir.

Orta yerde ilgili tebliğler ve mahkeme kararı dururken, son zamanlarda Mali İdare neden vergi toplama merkezleri olan vergi daireleri gibi stratejik noktalara muhalefet esnekliği vermektedir?

Yine alıntılayarak ifade edelim ki, "Ne oldu da vergi daireleri 3568 sayılı yasanın ve 4982 sayılı yasanın aksine hareket ederek bilgi vermemeye başladılar. Anlamak mümkün değil.”

29.03.2022 Tarihinde bdTurkey.com internet sitesinde yayımlanan Değerli USTAM YMM Cevdet Akçakoca’nın “YMM’lerin vergi dairesinden bilgi istemesi” başlıklı yazısında dikkat çeken bir sitem ile karışık farkındalığı görmeniz oldukça önem arz etmektedir. Ana temasında elbette başlıktan da anlaşılacağı üzere, Yeminli ‘lerin vergi dairesinden bilgi istemesi, yasaya uygun hale getirilerek uygulamaya alınması gerekmektedir. Sahayı rahatlatacak bir uygulama gerekirse, tebliğe muhalefet eden vergi dairelerine idari yaptırım ile düzenlenmelidir.

Ne yazık ki Türkiye ‘de alınan bazı mahkeme kararları sahada pratik edilemiyor!

Bu durum yaşadığımız coğrafyamızda Anayasamızın 10. Maddesiyle çerçeve altına alınan eşitlik ilkesinin varlığı ve var olmanın gereği olarak hukuka uygunluğu tartışmasızdır. Fakat hukuki olmayan sebeplerle uygulama alanı bulamamaktadır.

Eşitlik ilkesini kilit madde olarak kabul edersek, aynı düzlem üzerinde yaşadığımız insanımıza dair olan Anayasal hak ve hukukumuzun madde etrafında uydulandığına tanık olmaktayız.

Peki, bu cümle neden bu kadar önem arz ediyor?
O zaman eşitlik ilkesinin diğer etkileşimlerini bir kenara bırakarak, anayasal vergilendirme ilkelerine göz atmamızda fayda var. Başlıklar halinde aşağıya alıntıladığım biçimde dahi ne kadar önem arz ettiğine tanık olduğumuza ikna olacağız kanaatindeyim.
Vergilemenin anayasal ilkeleri nelerdir?2
Hukuk Devleti İlkesi. ...
Sosyal Devlet İlkesi. ...
Vergilemede Genellik İlkesi. ...
Vergide Eşitlik İlkesi. ...
Vergide Ölçülülük İlkesi. ...
Kanunsuz Vergi Olmaz İlkesi.
Durumdan vazife çıkarmak adına alıntılarda bulunduğum yukarıdaki yazı içeriğini usulünce Serbest Muhasebeci Mali Müşavir meslek kamuoyuna da bir şekilde teşbih ederek detaylarıyla analiz etmeye çalışalım. Vergilemenin bir gönüllülük üzerine kurgulanmadığı ve elbette anayasal çerçeve çizgisinden hareketle cebri olarak tahsili söz konusudur. Eşitlik ilkesi üzerinden anlatım sağlamaya çalışmamızda bu yüzdendir.
Vergide eşitlik ilkesi, mutlak eşitlikten ziyade, benzer durumdakilere benzer, farklı durumdakilere farklı muamele anlamına gelir. Bu durum eşitlik ilkesinin ruhuna aykırı olmamakla beraber, kavramın içini dolduran bir pratiktir. YMM’lerin vergi dairelerinden bilgi istemelerine vergi dairelerinin cevap vermesi gerektiğine dair Mahkeme kararı bu yüzden devlet insicamı ve ricali bakımından önemlidir. Karar tereddütsüz ilgilileri tarafından yerine getirilmeli ve 3568, 4982, 6698 sayılı Kanunlar vs. bahane gösterilerek kısıtlar konmamalıdır.

Ya yoksa kanuniliğinin yerine getirilmesi gereken bir normun, hukuki olarak bile isteye uygulayıcıları tarafından askıya alınması hem meslek unvanını hem de hukuk alanını itibardan tasarruf ettirdiği için nizamın sağlanmasına dair, mahkeme edebilme hakkı işaret edilmekte.

Kanuni yetki elbette sağlanarak, konu hakkındaki görev odaların temel çalışma alanında olmalıdır.

Buradan hareketle Yeminli Mali Müşavirlerin hangi kısıtlar dâhilinde bilgi isteyebileceği ve bu duruma karşılık olarak Vergi Dairelerinin inisiyatifini de ele alarak sonuçların ne şekilde yorumlanabileceği hususu, şüphesiz Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) meslek mensuplarının da uygulama tebliğini bekledikleri Katma Değer Vergisi iade raporu düzenleme yetkisi için kelebek etkisi yapacaktır. Yani YMM ‘lerin vergi dairelerinden bilgi alabilmeleri o kadar önemlidir ki, tarafımızdan konuya daha fazla hassasiyet göstererek, dikkatle yaklaşmamız gerektiğinin altını özellikle çizmek isterim.
Dolayısıyla konuyu mesleğin geleceği ve veya mensuplarının hangi cenderede olacakları hususunda değerlendirme yapmalarının önem arz ettiğini beyan ve ifade ederim.
Bilgi isteme yazılarında Yeminli Mali Müşavir ile alakalı tüm bilgilerin yanında hizmet verdiği mükellef ile olan tasdik sözleşmesiyle alakalı tüm bilgiler eksiksiz olarak bildirilerek hizmetinin konusu, vergilendirme dönemi ve istenilecek bilgiler açık olarak belirtilmelidir.
Tüm bu veri alma süreçlerinden elde edilen bilgilerin, Yeminli Mali Müşavirler tarafından ilgili ve alakalı hizmetlerde kullanılmalarının dışında bir başka yerde paylaşımları hususu ticari sır ve kişisel verileri korumak adına elbette önem arz eder. Veri güvenliği açısından, Yeminli Mali Müşavirlerin mesleki faaliyetleriyle ilgili olarak öğrendikleri bilgileri ifşa etmeleri, 3568 sayılı Kanunun 43’üncü maddesi ile yasaklandığı için Yeminli Mali Müşavirlerin bu hususta gerekli özeni göstermeleri gerekmektedir.

YMM'lerin diğer taraftan, 08.11.1995 tarihli Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:19) ile; "vergi daireleri Yeminli Mali Müşavirlerin tasdik hizmeti verdiği mükelleflerin veya verilen tasdik hizmetleri ile ilgili olarak mükelleflerin ticari ilişkide bulunduğu üçüncü kişilerle ilgili olarak yazı ile yapacakları bilgi isteme taleplerini yerine getireceklerdir.” Diye bertilmiştir.
Yine YMM'lerin vergi dairelerinden, sadece vergi dairelerinde mevcut ve elde edilmek için harici bir araştırmayı gerektirmeyen bilgilerin talep edilebileceği 20 nolu SM, SMMM ve YMM kanunu Genel Tebliği'nde (19.02.1996 tarih ve 22559 sayılı Resmî Gazete) belirtilmiştir.

Ayrıca 27 no'lu SM, SMMM ve YMM kanunu Genel Tebliği'nde (06.12.2000 tarih ve 24252 sayılı Resmi Gazete) YMM'lerin bu tebliğde belirtilen esaslara uygun olarak vergi dairelerinden yapacakları yazılı bilgi taleplerinin 15 gün içinde yerine getirileceği belirtilmektedir. Yapılan bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, YMM Tasdik kapsamı ile sınırlı olarak, mükellef veya mükellef ile ilgili hususlar için yalnızca yazı ile Vergi Daireleri'nden bilgi isteyebileceklerdir.

Söz konusu YMM'lerin bilgi taleplerinin 15 gün içinde yerine getirileceği belirtilmiştir. Ancak, bu yazılı talebin belirtilen sürede yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırım yasal mevzuatta mevcut bulunmamaktadır.

Dolayısıyla YMM’lerin vergi dairesinden olan bilgi talepleri tamamen Vergi Dairesi müdürünün inisiyatifine bırakılmıştır. YMM'lerin söz konusu mükelleflerin dosyalarını vergi inceleme elemanları gibi fiili olarak incelemeleri ve vergi dairelerinden mükellef ile ilgili olarak yoklama yaptırmaları ise yasal olarak mümkün değildir.

Konu hakkında çözüm önerilerine geçmeden evvel inanıyoruz ki, Mali İdare mahir olduğu konuya ait çözümsel yaklaşımlara duyarlık göstererek, taraflar arasında işleyişi elbette kolaylaştıracaktır.
Bunun için İdarenin çok iyi kullandığını bildiğimiz “dijital teknoloji”, hem en iyi yardımcıları hem de basit olarak sorunun üstesinden gelme aracı olarak kullanılabilir. O halde çözüm önerilerini aşağıdaki biçimde özetlemek mümkündür:
İdari Yaptırımlar: Tebliğin emredici hükmlerine uymayan, aykırı davranan vergi daireleri için idari yaptırım mekanizması öngörülmelidir. Getirilmelidir.
Dijital Başvuru Sistemi: YMM bilgi taleplerinin iletilebileceği standart, dijital ve izlenebilir bir sistem oluşturulmalıdır.
Veri Güvenliği Protokolü: Bilgi taleplerinde kişisel verilerin korunmasına yönelik 6698 sayılı Kanun(Kişisel Verileri Koruma Kanunu) kapsamında sınırları netleştirilerek açık protokoller tanımlanmalıdır.
Söz konusu sorunun çözümü için mevzuat uyumunun sağlanması ve dijital sistemlerle desteklenmiş, şeffaf bir yapı oluşturulması büyük önem arz etmektedir.
Peki, ne var tüm bu önermelerden çıkaracağımız sonuç?
Bildiğinizi üzere, YMM'lerin bilgi talep hakkı, mesleklerinin gereği olan tasdik sorumluluğunun bir uzantısıdır. Vergi dairelerinin bu taleplere yanıt vermemesi, hem Anayasa'ya hem de ilgili mevzuata aykırı bir uygulama olup, hukuki ve idari düzenlemelerle giderilmesi gereken bir sorundur.

Anayasa ‘nın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesine ve kamu hizmetlerinin tarafsızlık ilkesine aykırı olan bu durumun, meslek itibarının korunması ve kamu hizmetinin etkinliği açısından yapılacak iyileştirme çalışmaları hayati önem taşımaktadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.