SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa’da Sahte  Diploma Hikayesi...

Türkiye'de akademik unvanların değer kaybettiği ve sahte diplomaların arttığı belirtiliyor. Bu durumun ülkenin eğitim geleceği için endişe verici olduğu ifade ediliyor. Akademik alanda ahlaki çöküş, dolandırıcılık örnekleri ve güven sorunları yaşanıyor.

Haber Giriş Tarihi: 10.08.2025 13:01
Haber Güncellenme Tarihi: 10.08.2025 13:39
Kaynak: Osman GÜRÇAY
Bursa’da Sahte  Diploma Hikayesi...

Osman Gürçay yazdı

KINI & YORUM

Bizim zamanımızda asistanlıktan başlayan akademik kariyer süreci her aşamasında çok değerliydi.

Eğitimci kimlikleri ile öğretirken bile öğrenmeye devam eden ve toplumun saygısını gören bu özel gruba özenilirdi.

Asistan, Doktor, Doçent ve Profesör unvanlarının ağırlığını üzerlerinde taşıyan bu özel insanlar, alanlarının fikir önderleri olarak kabul edilirdi.

Son zamanlarda televizyon ekranlarında arzı endam eden Ağanın, Kahyanın, Çaycının, Çorbacının, Gazetecinin, Köşe Yazarının, Yandaşın, önünde bu unvanları görünce, ülkemin eğitim geleceğinden ciddi endişe duymaya başladım.

Zekâ geriliğinin ömür boyu sürecek çok zor bir hastalık olduğunu bile bilmeyen profesör ünvanlı bir bakanın bunu hakaret sözcüğü olarak kullandığını duyunca ürperdim.

Dilerim bu sorunu yakınlarından yaşayarak öğrenir ve dersini alır dilini düzeltir.

Sahte Diploma Skandalının FETÖ ye hizmet hareketi dendiği yıllarda başladığını düşünüyorum.

Yani sistemin beslediği ve beslendiği ahlaksızlık olarak görüyorum.

Yerel Basında önemli(!) işler yapan bir müdürden huylandım, mesafe koydum. Foyası ortaya çıkınca Bursa’yı terk etti. Ardından gazeteye gelen eşine doktor diploması almak için 5000 Euroya anlaştık diyen bir kadın paranın yarısını verdim diyerek gazeteyi suçladı. Ona başvuracağı adresi bildirdikten sonra, Bursalı gazeteci bir kardeşim aradı ve bir yakınının E.Ş. yi sorduğunu söyledi. Konu diploma mı dedim. Abi nereden biliyorsun dedi. Mesleği olduğunu anlattım adamın kartını attı bu sefer de kartında Avukat yazıyordu.

Ankara’da çalıştığını öğrendim ama geçen günlerde KRT de yayında işletme doktoru unvanı ile “ Zirvedekiler” diye bir programda konuk olarak gördüm.

Bunun küçük örneğine Bursa’da tanık oldum ancak bireysel bir dolandırıcılık öyküsü olarak bakıp yazmıştım.

Oysa bugün karşımıza büyük bir organize kötülük çetesi olarak çıktı.

Kimin ne olduğunu bilememenin sanrılarını yaşıyoruz.

Doktora gitsen doktor sahte mi diye düşüneceksin.

Doktor sahte çıkarsa şikayet için karakola giderken polis gerçek mi diyeceksin.

Şikayet sonrası dava etmek için Avukat ’a başvururken kafanda bir soru…

Avukat gerçek mi?

Mahkeme gerçek mi?

Hakimler gerçek mi?

Hatta Mübaşir gerçek mi?

Tebligatı getirecek Postacı gerçek mi?

Sonrasında kendimizden şüphe etmeye başlayacağız…

Biz gerçek miyiz?

Bu paranoyayı bize yaşatan sistemi kurgulayan siyasetin çürükleridir.

Anomaliyi normal diye sunan bu çürük yapıyı bizler seçiyoruz.

Çevrenize ve ekranlara dikkatlice bakın.

Akademik unvanların çoğunun silindiğine tanık olacaksınız.

Kire bulaşan insanlar telaşla bu izleri silmeye çalışacaktır.

Acele doğruluk ve adalet ile sorunu olanların işidir.

Çünkü doğrunun hiç acelesi yoktur.

Kaynak: Osman GÜRÇAY

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.