Atış Yapı Mağdurları Ne Olacak?

Bursa inşaat sektörünün önemli sorunlarından bir haline gelen binlerce Atış Yapı mağduru soruna çözüm ararken, Gerek Atış Yapı yetkililerinden gerekse Konkordato Komiserliğinden gerçekleri duymak istiyor.

Sosyal medyada vermeseydiler diyenlerden başlayıp, oh olsun diyenlere kadar birçok arızalı ve ahlaka mugayir sesler çıkıyor.

Bu insanlar bire bin kazanmak için değil, başını sokacak ev almak için, işini yapacak dükkân almak için, çoluğun çocuğuna ve geleceğine yatırım yapmak için “ Çiftlik Bank’ın Dombili Mehmet’i değil” o dönemde inşaat sektörünün “en saygın ve sağlam görünen” bir inşaat firması olan Atış Yapı’yı seçmişlerdir.

Her yapsatçının yaptığı gibi temelden satışlarda yapılan satış vaadi sözleşmesi imzalamış ve bir protokol ile nakit ve senetleri teslim etmişlerdir.

Bu tür organizasyonların başarılı bir şekilde sonuçlanması yüzde 95 den fazladır.

Kalan yüzde 5 içinde sadece batak verme değil, geç teslim, ilave para isteme, kat irtifakı tesis etme gibi sorunlar da vardır.

1050 olup da 5050 konuta dönüşen evlerde dairelerin çoğu eski binalar yıkılmadan satılmıştır.

Yoksa yapsatçılık diye bir sektör olmazdı.

Şu anda bilinen suratlarla medyada çıkan ve eski saadet zincirlerini hatırlatan “aldatıcı” reklamlara dikkatinizi çekmek istiyorum.

Konu mankeni 5 milyonluk evi cennet vade ile 5.350 milyona aldığını söylüyor.

Bu alışveriş gerçekte bu faiz oranları ile mümkün mü?

Asla mümkün olamayacağını, hesaplattığınız üç kuruş ihtiyaç kredisinin geri dönüşüne ödeyeceğiniz faizde görürsünüz.

Ama reklamda sihirli bir cümle var.

“Peşinatı yatırarak sisteme başvurdum. Şansıma kura bana çıktı ve evime kavuştum” diyor.

Yani binlerce insan başvuruyor, ödemeler devam ediyor her ay kura çekiliyor, kurada çıkan ev sahibi oluyor.

İşin aslı bu organizasyonların kadınların altın gününden farkı yok.

Ama kadınların sayısı az olduğu için her ay bir altın versen bile en kötü ihtimalle yılın sonunda 12 altının oluyor ama binlerce kişinin katıldığı bir organizasyonda “şanslı” değilsen, geri dönüşü binlerce ay alabilir.

Oysa Atış Yapı’ya gidenler arazi, arsa, proje gösterilerek, bitiş tarihi söylenerek inanmışlardı.

Atış Yapı sahipleri biz kimseyi mağdur etmeyeceğiz diyor ama henüz bir şey yapmıyorlar. İnsanlarda oyalandıkları algısını uyandırmasınlar.

Yoksa düğümü çözülemez kördüğüm yaparlar.

Madalyonun bir de öbür yüzü var.

Tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememesi kelebek etkisiyle inşaat sektörünün boğazına çökmüştür.

Hal böyle iken yatırımcıyı kaderine terk etmek devlete yakışmaz.

Bu insanlar tefeci değil, birikimlerini umutlarına feda etmiş insanlardır ve çözüm için dahasını da yaparlar.